Karadağ’da Galatasaray coşkusu

Balkanların küçük ülkesi Karadağ Cumhuriyet’nin bugün ana gündemi Galatasaray’dı. Galatasaray Spor Kulübü’nün ilk takımında oynayan ve kurucu listesinde yer alan Galatasaray Lisesi öğrencileri Milo ve Pavle Bakic’in bugün yaşayan torunlarının davetiyle Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Candan Erçetin ve Galatasaray Müzesi Kurulu üyeleri Karadağ’ı ziyaret ettiler.

Türkiye’nin Karadağ Büyükelçisi Mehmet Niyazi Tanılır’ın organizasyonunda gerçekleştirilen seyahatte Milo ve Pavle Bakic’in doğduğu yer olan Karadağ’ın Andrijevica kasabasına bağlı Zabrje köyünde yüzlerce kişinin katılımıyla bir tören düzenlendi. Karadağ’da ve yurtdışında yaşayan Bakic ailesine mensup üyelerin hazır bulunduğu ve duygulu anların yaşandığı törende, Galatasaray'ın ilk kurucuları anısına hazırlanan plaket Zabrje köyünün Tören Evi’ne asıldı.

Törende bir konuşma yapan Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Candan Erçetin, Türkiye’nin ilk futbol takımında oynayanların, hem Türkiye’nin hem de dünyanın çeşitli coğrafyalarından eğitim için gelen ve kaderleri Galatasaray Lisesi’nde birleşen, Türklerin yanısıra aralarında Arnavut, Çerkez, İngiliz, Bulgar, Karadağ asıllıların da olduğu gençler olduğunu anlatarak "Futbola gönül vermiş bu gençler, kurdukları Galatasaray kulübünün 100 yılı aşacağını, büyük başarılara imza atacağını ve bir dünya kulübü olacağını hayal etmişler midir bilemeyiz ancak bugünleri gören bizler, sportmen duygularla, saf, temiz ve sağlam bir temel attıklarından eminiz." dedi.

Candan Erçetin, konuşmasına daha sonra şöyle devam etti:

"Bize bugünkü büyük kulübü armağan ve emanet eden bu gençlerden ikisi İstanbul’a Karadağ’ın Andrijevica kasabasına bağlı Zabrje köyünden gelen, Galatasaray’da kardeş gibi görülen ancak iki yakın akraba olan Milo ve Pavle Bakic’di. Üstün fizikleri, centilmen düşünce yapıları ve ileri görüşleriyle kulübümüzün var oluşuna imza atan bu iki sporcuyu Galatasaray hiç unutmadı. Bugün burada Zabrje köyünde, Milo ve Pavle Bakiç’i okudukları ilkokulda anmak, aileleriyle buluşmak ve aziz hatıraları önünde Galatasaray Camiasının şükranlarını sunmak üzere buluştuk. Sözlerimi bitirirken bir lise geleneği olarak kendilerine böyle hitap etmek mecburiyetindeyim. Sevgili Milo Abi, Sevgili Pavle Abi, emanetinizi, yüzyıllarca yaşatacak yeni nesillere, sizlerden aldığımız tüm değerleri koruyarak, tertemiz teslim edeceğiz ve Galatasaray size daima minnettar kalacak."

Törende konuşma yapan Karadağ Cumhuriyeti’nin Türkiye Büyükelçisi Mehmet Niyazi Tanılır, Zabrje köyünde manevi bir borcu ödemek için bulunmakta olduklarına işaret ederek, "Bizi buraya toplayan sebebin arkasında yatan hikaye aynı zamanda ortak insanlığımızın ve ortak kaderimizin hikayesidir." diyerek şöyle devam etti:

"Burada, Karadağ'ın küçük bir köyü olan Zabrje'de düzenlenen bu mütevazi törenin hem Bakiç ailesi için, hem de Galatasaray için çok büyük bir anlamı vardır. 20. yüzyılın başında İstanbul'da Galatasaray Lisesi'nde okuyan Milo ve Pavle Bakic kardeşler, bugün bizim için iki devlet ve iki ulus arasındaki dostluğun mükemmel birer sembolüdürler.

Uzun asırlar boyunca birlikte yaşamış iki milletin siyaseten birbirlerinden ayrıldıktan sonra dahi insani olarak birbirlerinden kopamadıklarının hikayesidir Bakic kardeşlerin hikayesi. Ülkemize ve ulusumuza bügün hepimizin gurur duyduğu Avrupa şampiyonu ve bir dünya markası olan Galatasarayımızı armağan eden 13 kahramandan ikisi olan Bakic kardeşlere teşekkür etmek, hatıralarını ölümsüzleştirmek ve saygı ve minnetlerimizi arz etmek üzere buradayız.

Bugün ülkelerimiz ve milletlerimiz arasındaki mükemmel dostluk ve sıcak ilişkiler Bakic kardeşlerin 109 yıl önce attıkları sembolik adımların önemini kavramamız ve hatıralarını ebedileştirmemiz açısından bize uygun fırsatlar sunmuştur. Bize bugünkü törende biraraya gelme imkan ve fırsatı verdikleri için Bakiç ailesine ve Galatasaray Kulübü yöneticilerine candan teşekkürlerimi arzediyorum."

Geçtiğimiz yıl Karadağ’ın önde gelen gazetesi olan Vijesti’de Bakiç kardeşlerin öyküsünü yazan ülkenin ünlü tarihçisi Prof. Dr. Serbo Rastoder de törende bir konuşma yaptı ve Karadağlı Galatasaraylı kurucuların öyküsünü ve eğitim görmek için Osmanlı İmparatorluğu döneminde ülkelerinden İstanbul’a gelen binlerce genç Karadağ’lının Karadağ’ın bugününe olan etkisini anlattı.

Törende Bakic ailesi adına Karadağ Çevre eski Bakanı Radovan Bakic'te bir konuşma yaptı. Dedelerinin Galatasaray’ın ilk takımında oynamalarının aile için büyük gurur kaynağı olduğu anlatan Bakic, Pavle ve Milo Bakic’in torunlarının bu şerefli anıyı sonsuza kadar yaşatacaklarını söyledi.

Törene Andrijevica Belediye Başkanı Srdjan Masovic, Karadağ Futbol Federasyonu Başkanı ve federasyon üyeleri, çeşitli kulüplerin başkanları, sporcular da katıldı. Karadağ ulusal medyasının yoğun ilgi gösterdiği törenlerin ardından Bakic kardeşlerin okuduğu ilkokul da ziyaret edildi. Karadağlı bir gencin futbol topuyla yaptığı hareketler tören sırasında, köyün gençlerine Galatasaray formaları, futbol topları, futbol ayakkabıları ve çeşitli Galatasaray Store ürünleri hediye edildi.

Galatasaray Müzesi’nde yer alan Milo ve Pavle Bakic’e ait kayıtlardan ve fotoğraflardan oluşturulan bir Belge Kitapçığı ile Galatasaray Tarihi kitapları aileye hediye edilirken, Galatasaray heyeti, Bakic Ailesinin ileri gelenleri ve kurucularımızın torunları hep beraber yemekte biraraya geldi.

Galatasaray'ın kurucularından ünlü yazar Ruşen Eşref Ünaydın'ın Milo Bakic'i anlatan yazısında, "Karadağlı Milo, bir leylek gibi uzun bacaklı; bir pars gibi atılgan; yanına kimseyi yanaştırmaz; topa tekmeyi kayaya balyoz indirir gibi yapıştırır; topu yerden ziyade havada gezdirir; karşısındakine ürkeklik veren bir oyuncu idi! Galatasaray için o kadar yararlı ve Galatasaraylılığa o kadar bağlı idi ki memleketine döndükten sonra ne yapıldı edildi, gene buraya getirildi. O da hemşehrisi Rako gibi Harbiye mektebine alındı. İkisi de değerli birer süvari subayı çıktılar. Bir müddet bizim orduda hizmet gördüler. Sonra memleketlerine döndüler!" satırlarıyla andığı Türk-Karadağ dostluğunun ölümsüz sembolleri olarak Milo ve Pavle Bakiç kardeşler saygı ile anıldı.

CİHAN