'Hamdolsun Trabzonluyum, hamdolsun Trabzonsporluyum'
Trabzonspor Dergisi’nin bu ayki konuğu olan Özer Hurmacı, ilginç futbol hayatını anlatırken, "Hamdolsun Trabzonluyum, hamdolsun Trabzonsporluyum.
Trabzonspor Dergisi’nin bu ayki konuğu olan Özer Hurmacı, ilginç
futbol hayatını anlatırken, "Hamdolsun Trabzonluyum, hamdolsun
Trabzonsporluyum." dedi.
Devre arasında takıma katılan yıldız futbolcu, Trabzonspor'da
oynamaya başladığı ilk maçtan itibaren kendisini 40 yıllık
Trabzonlu gibi hissettiğini söyledi. Futbola Trabzonspor’da oynamak
için başlayan ancak çeşitli nedenlerle bu hedefine ancak devre
arasında ulaşan Özer, hayalinin gerçeğe dönüştüğünü belirterek, bu
saatten sonra kulüpten kovulsa bile ayrılmayacağını vurguluyor.
İşte kendisi de Trabzonlu olan Trabzonspor'un devre arasında
kadrosuna kattığı Özer Hurmacı'nın kulüp dergisine verdiği
röportajın detayları:
Türkiye'ye ilk gelişin nasıl oldu?
KSV Baunatal PAF takımdaydım ve 4. Lig'e çıkacaktım. Ama hedefim
çok daha büyüktü. Hep amatörlerden teklifler geldi. Ben de Lemi
dayımla ve buradakilerle konuştum. Buraya gelmek istediğimi,
kendime güvendiğimi söyledim. Lemi dayım ve eniştem olan Sadi
Tekelioğlu yardımcı oldu. Direkt Ankaraspor'a geldim. Samet Hoca
vardı o zaman Ankaraspor'da. Küçüklüğümden beri hedefim
Trabzonspor'du ama Ankaraspor oldu. İlk idmanda Yusuf ağabey (Yusuf
Şimşek) çıktı karşıma. Sonra Brezilyalıları gördüm. Baktım ki
burada iyi futbolcular var. İlk antrenmanda başarılı bir grafik
çizdim. PAF takımla maçlara çıktım, ardından bir Fenerbahçe maçında
kadroda yer aldım. Sonra yaz kampına katıldım ve ardından Intertoto
maçlarında oynadım.
Trabzonspor’a transferin nasıl gerçekleşti?
Futbola başladığım ilk günden itibaren en büyük hayalim Trabzonspor
forması giymekti. 22 yaşına kadar verdiğim tüm röportajlarda bunu
dile getirdim. Sonrasında Fenerbahçe’ye transfer oldum. Bu zamana
kadar Trabzonspor’la iki kez görüşme aşamasına yaklaştık ama beni
net bir şekilde hiç transfer etmek istemediler. Kasımpaşa’da kadro
dışı kaldıktan sonra Allah’a şükür Başkanımız İbrahim Hacıosmanoğlu
bana telefon açtı ve beni Trabzonspor’da görmek istediğini
söyledi.
Bu teklife nasıl bir tepki verdin?
Trabzonspor başkanı, “Seni Trabzonspor’da görmek istiyoruz” derse
benim için hayat durur. Hayalimdeki formaya biran önce kavuşmak
istedim. Çok gururlandım bu görüşmeden. Böylece transfer
gerçekleşmiş oldu. Ayrıca bu transferde büyük emeği olan Bayram
Mandan ve Şevki Çakıroğlu’na sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Takımın durumu sana göre nasıl ve bu sezon ki hedef ne olmalı?
Bana göre hedefimiz sezonu dördüncü sırada tamamlayıp Avrupa
Kupalarına gitmek olmalı. Bu şansımız çok yüksek. Trabzonspor’un
ilk hedefi şampiyonluktur. Bu hedefe uzak kaldık. Şimdi diğer hedef
olan Avrupa’ya gitmek istiyoruz.
Nasıl bir oyuncusun?
Ben çok iyi bir takım oyuncusuyum. Allah’a şükür yeteneğim var,
bunun da farkındayım. Ona göre oynuyorum. Her seferinde,
taraftarlara, rakip oyunculara, sahada Özer gibi birinin olduğunu
farkettirmek istiyorum. Takım arkadaşlarıma yardımcı olmaya
çalışıyorum.
Trabzonspor'da oynamaya başladığın ilk maçtan itibaren tabiri
caizse 40 yıllık Trabzonlu gibisin sahada. Bu durum nasıl
gerçekleşti?
Çocukluğumda antrenmanlara Trabzonspor formasıyla çıkıyordum.
Trabzonspor aşkıyla büyüdüm. Trabzonspor’a ilk transfer olduğumda
boş bir odaya girip sevinçten ağladım. Kendime inanamadım. Çocukluk
hayalim gerçekleşmişti. Yabancılık hiç çekmedim. Çünkü ben hep bu
kulübün içindeydim. Küçükken dayım Lemi Çelik’in yanına kulübe veya
kampa geliyordum. Hami, Ünal, Tolunay ve Orhan hocayla sohbet ve
zaman geçirme imkanım oluyordu. Hatta bazen bana soda
ısmarlıyorlardı. Almanya kampında Ünal hoca bana dondurma almıştı,
bunu asla unutamam. Çocukluğumda en güzel zamanı yazın Trabzon’a
gelip Trabzonspor’un açılışına katıldığımda geçirirdim. Sonrasında
maraton tribünde maç izlerdim. Aslına bakarsan belkide ben
herkesten daha eskiyim bu kulüpte. Trabzonlu ve Trabzonsporluyum.
Bu değişmeyecek bir gerçek. Her Trabzonlu çocuğun ilk hedefi
Trabzonspor forması giymektir. İkinci hedefi ise en iyi Trabzonspor
taraftarı olmaktır. Trabzonlu ve maddi durumu iyi olanların hedefi
de bu kulübün başkanı olmaktır. Yani Trabzonlu erkeğin tüm
hedefleri Trabzonspor’a yöneliktir. Bu benim ailemde de aynı.
Ağabeyim Uğur’la yaptığımız sohbetlerde, parayı bulunca
Trabzonspor’a başkan olacağını söylüyor. Trabzonspor’u şampiyon
yapma isteği hepimizde var.
Sen ilk ikisini gerçekleştirdin...
Evet. Ama üçüncüyle ilgili bir beklentim yok. Tek hedefim futbolcu
olarak şampiyonluk yaşamak. Hayatımı buna göre programladım.
Hocamızın önderliğinde takım arkadaşlarımla birlikte bunu
başaracağımıza inanıyorum.
Trabzonspor senin için ne ifade ediyor?
Futbol benim hayatım. Benim için futbolun rengi de Bordo-Mavi.
Durum bu kadar basit ve net.
Kendine takımda nasıl bir misyon üstlendin?
Öncelikle oynayıp, kendimi kanıtlayacağım. Bu hayatta bir hedefim
var. Allah bana birçok şeyi nasip etti. İyi paralar kazandım.
Geriye tek bir şey kaldı. Oda bu kutsal forma altında şampiyonluk
yaşamak. Bu sevinci tüm şehirle, tüm taraftarlarımızla birlikte
sahada, sokaklarda yaşamak istiyorum. İnşallah bunu başaracağız.
Takım içinde bu düşüncede oyuncular var. Ama bunun için kendisini
Trabzonspor’a adamış 25 futbolcuya ihtiyaç var. Onur’u örnek alan,
Onur gibi olan. Sonra inanan şehre ve destek veren taraftara
ihtiyaç var.
Buraya gelmeden önce insanların sana tepkileri vardı ancak bugün
nasıl Trabzonsporlu olduğunu gördüler ve tepkiler bir anda sevgiye
dönüştü. Sana karşı Trabzon’da oluşan tepkiye neden olan konulardan
biri de “Fenerbahçe küme düşse de buradan ayrılmam” sözündü. Böyle
bir ifadeyi gerçekten kullandın mı?
3 Temmuz’da yaşananlardan sonra yeni sezonun başlangıcı ertelendi.
Ben de iznimin ilk 5 günü Çeşme’ye gittim. Sonraki 5 günü ise
Trabzon’da ailemin yanında geçirdim. Çeşme’deyken bir gazeteci beni
arayarak, “Fenerbahçe küme düşerse Semih Şentürk 1 yıl bedava
oynayacağını söyledi” dedi. Ben de tatil modunda olduğum ve Semih
Şentürk’ün asla öyle bir şey yapmayacağını bildiğim için gülerek
kendisine, “Semih ağabey tanıdığım, bildiğim insan. O, 1 yıl
oynarsa ben 2 yıl bedavaya oynarım” cevabını verdim. Gelinen
noktada ben Fenerbahçe’den ayrılmak için alacağım olan 500 bin
Euro’yu bırakıp üstüne 500 bin Euro kendim ödedim. Üstelik o sezon
kalsam 1 milyon Euro garanti ücretim vardı. Yani 2 milyon Euro’dan
vazgeçtim. Semih Şentürk ise Faruk Ilgaz Tesisleri’nde 6 ay
takımdan ayrı çalışarak hem garanti parasını, hem de devre arasında
bonservisini alarak takımdan ayrıldı. Benim yaptığım hamlenin asıl
sebebi de biran önce Trabzonspor’a transfer olmaktı. Fenerbahçe’den
ayrılırken hazırlanan mutabakata Trabzonspor’a ve Beşiktaş’a
transfer olamayayım diye madde koydular.
Geçen sezon devre arasında Beşiktaş’tan transfer teklifi aldım.
Daha sonra Trabzonspor’a gidemem diye kabul etmedim. Allah razı
olsun Başkanımız İbrahim Hacıosmanoğlu’ndan. O’nun sayesinde buraya
geldim. Bazıları benim çaresiz kaldığımı ve o nedenle buraya
geldiğimi söylüyor. Kasımpaşa’da 4 yıllık daha sözleşmem vardı ve
orada alacağım garanti ücret buradakinden daha fazlaydı. Sözleşmemi
gösterebilirim. Ben hayalimi gerçeğe dönüştürdüm. Artık buradan
beni kovsalar bile gitmem. O kadar yüzsüz, o kadar bu renklere
aşığım. Avukat tutar yine burada antrenmana çıkarım.
Fenerbahçe’de forma giydiğin dönemde yaptığın bir röportaj sürekli
gündemde.
Evet 2011 yılında yapılan röportaj sürekli yayınlanıyor. Ben
Fenerbahçe’ye transfer oluktan sonra asla armayı öpmedim. Ama
Trabzonspor’a gelince ilk işim bu oldu. Ayrıca Ankaraspor’da
yaptığım açıklamalarda Trabzonsporlu olduğumu hep söyledim. Asla
hiçbir yerde Fenerbahçeliyim demedim. Ayrıca ben Fenerbahçe düşmanı
değilim ama bir kişiyi sevmiyorum, sevmek zorunda da değilim.
Trabzonspor’a imza atarken söyledim. Ben yediğim kaba tükürmem.
2010-2011 sezonunda yaşananları basından öğrendiğimi de söyledim. O
sezon teknik heyet ve futbolcular olarak biz bir şey yapmamışız ki.
Ben futbola aşık bir insanım. Şike ve teşviğe gözümle şahit olsam
bir dakika durmaz açıklardım. Ama şahit olmadım. Öyle bir durum
benim için kabul edilemez. Zaten öyle bir durumda futbol oynamamın
da bir anlamı yok. Ama ben Fenerbahçe’de işime büyük saygı
gösterdim. Benim ayağım kırılmış, ben ter dökmüşüm, karşılığında
biri bunlara ihanet etmiş ve sonra da benim için ahlaksız diye
açıklama yaptırıyor. Hem UEFA, hem CAS, hem de yargı suçu
onaylamış. Şimdi bu durumda ben mi ahlaksızım. Ahlaksız benim
emeğimi çalan insandır. Kendi teknik heyetine, kendi futbolcuna,
kendi taraftarına güvenmeyen bir insan var. Sonra bana ahlaksız
diyor. Bunu bana Fenerbahçe Kulübü söylemez. Orada görev yapan
herkes bana saygı duydu. Ortaya çıkan tapelerde bana bile hakaret
etmiş. Sonra hapishanede herkes onu ziyarete gitti ama ben
gitmedim. Şimdi bunları okurken Trabzonspor’da olduğum için bunları
söylediğimi düşünebilirler. Kasımpaşa’da oynarken de bu yönde
röportajlar verdim ama yayınlanmadı.
Bu süreçte başka neler yaşandı?
Fenerbahçe küme düşerse kim kalacak diye liste yaptılar. 3 oyuncu
kalırım dedi. Bunlardan bir tanesi de bendim. Takım düşse de
Avrupa’ya gitsek diye can atanlar vardı. Ben Trabzonluyum,
Trabzonlu olmak böyle bir şeydir. Biz öyle sahipleniriz ekmek
yediğimiz yeri. Kalırım dememe rağmen diğer oyuncuların paraları
yattı ama benimki yatmadı. Trabzonlu Özer olarak dışlandım.
Alacaklarımı federasyona başvurup alabilirdim ama yapmadım.
Ayrılmak istediğimi söyledim. Onlar da bana sözleşmemi uzatmamı ve
sonrasında kiralık olarak gitmemi söylediler. Ama kabul etmedim. O
ara Ali Yıldırım beni telefonla aradı. Bana neler söylediğini
çıksın kendi açıklasın. Bonservisim karşılığı alacaklarımı
bıraktım. Ocak ayına 500 bin Euro ödeme koydum. Ödeme gününü iki
gün geciktirdiğim için bir hafta sonra bana icra takibi geliyor.
Sonra cezayla birlikte 540 bin Euro ödedim. Fenerbahçeliler bunu
bilsin. Kimse benim ahlakıma laf edemez.
Son olarak ne söylemek istersin?
Hamdolsun Trabzonluyum, hamdolsun Trabzonsporluyum.
CİHAN
Yorumlar