"Bu seviyede bir çıkış beklemiyordum"

- Osmanlıspor Teknik Direktörü Akçay: - "Mümkün olduğunca maddi değerleri hep sona bırakarak yaşamımı sürdürmeye çalıştım" - "Yaptığımız işin yüzde 70'i gayret, yüzde 30'u ise kısmet işidir. Şans faktörünün yanımızda olması da bizi buralara getirdi" - "Küme düşme konusunda hiçbir zaman endişe duymadım ama bu seviyede bir çıkış beklemiyordum" - "Trabzonspor ile UEFA Avrupa Ligi'nde yakaladığım başarılı grafiği burada yakalayacağımı düşünüyorum" - "Osmanlı ismi, ecdadımızla aramızdaki köprüyü oluşturan bir isim"

Google Haberlere Abone ol
"Bu seviyede bir çıkış beklemiyordum"


ANKARA (AA) - ÖMER HAKAN KİBAR - Osmanlıspor Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay, Spor Toto Süper Lig'de küme düşme konusunda hiçbir zaman endişe duymadığını belirterek, "Bu seviyede bir çıkış beklemiyordum." dedi.

Başarılı teknik adam, sezonun bitimine bir hafta kala UEFA Avrupa Ligi, ikinci yarıda takımın yakaladığı başarılı grafik, özel hayatı ve transferlere ilişkin görüşlerini AA muhabirine değerlendirdi.

"Mümkün olduğunca maddi değerleri hep sona bırakarak yaşamımı sürdürmeye çalıştım." diyen Akçay, bunun kendisi için bir savunma yöntemi olduğunu söyledi.

Hayatta bazı yaşadıkları ve karşılaştıklarının kendisinde içine kapanık bir kişiliğe neden olduğunu anlatan Akçay, şöyle konuştu:

"Bundan memnunum. İçindeki enerji ile yüzleşmek bence çok kötü değil. Şu ana kadar belki sosyal alanımı büyütemedim. Kendime olan saygımı korumaya çalıştım. İçime kapanarak ve az konuşarak hayatımı sürdürmeye çalıştım. Çok az da olsa bazı samimi ortamlarda geveze olabiliyorum. Özel nedenler de bunların içinde. 13 yaşında babamı kaybettim. Böyle olmaktan mutluyum."

Akçay, Osmanlıspor'u tercih etmesindeki en büyük nedenin kulübün kendisi için harcadığı çaba olduğunu dile getirdi. Akçay, "Uzun zamandır benimle çalışmak istiyorlardı. Bu saygı duyulacak bir olay. Buna kayıtsız kalamazdım. Trabzonspor'da görev almadan önce, Akhisar Belediyespor'da görev alırken, hep beni istediler. O dönemde Osmanlıspor'un temiz isteklerine cevap veremedik. Daha sonra şartlar oluştu. Ben, Süper Lig'de olmasa, PTT 1. Lig'de kalmış olsaydı dahi Osmanlıspor ile çalışacaktım." değerlendirmesini yaptı.


- İkinci yarıdaki çıkış


Süper Lig'de ilk yarıda elde ettikleri 19 puanın başarısızlık gibi algıladığını belirten Akçay, kadronun alternatifsiz oluşunun takımı böyle bir duruma düşürdüğünü ifade etti.

İlk yarıda kaybedilen müsabakalarda sergilenen futbolunun iyi olduğunu anlatan Akçay, şunları söyledi:

"19 puan düşük gözüken bir puan. O puanla da küme düşme adayları arasında yer alıyorduk. İkinci yarı transferlerden ikisinin sahaya olumlu yansımasının yanı sıra diğerlerinin de takımdaki mevcut oyuncuların performanslarının yukarı çıkarmasında etkili olması önemliydi. Transferin hem fiziksel, hem de psikolojik tarafından yararlandık. Yaptığımız işin yüzde 70'i gayret, yüzde 30'u ise kısmet işidir. Şans faktörünün yanımızda olması da bizi buralara getirdi."

- Transferde söz sahibi


Mor-sarılıların teknik direktörü Akçay, ikinci yarıda transfer edilen tüm oyuncularda görüşlerine ve fikirlerine başvurulduğunu ifade etti.

Transfer çalışmalarının her kulübün mali yapısını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Akçay, "İzleme komitesi, sportif direktör ve teknik kadro olarak ortak bir çalışma yapıyoruz. Teknik kadro olarak bazı isimler sunduk, onlardan da bize bazı isimler geldi. Transfer komitesi bunları değerlendirdi. Tüm oyuncuların transferinde görüşümüz ve fikrimiz sorulmuştur. İsim olarak 'bunu ben transfer ettim, şunu ben transfer ettim' demek ortak çalışmaya uygun bir tavır değildir." diye konuştu.

Transferde isimlerle ilgilenmediklerini, takım yapısına uygun futbolcular aradıklarını dile getiren Akçay, şöyle devam etti:

"Kulüple uyumlu olması gerekli. 3-4 mevkiye transfer gerekli. Bunu yönetimle ve transfer komitesiyle görüştük. Bazı arkadaşlar da yurt dışında futbolcular izliyor. Takımda görmek istediğim bir isim yok. Türkiye'deki ön yargı, ismi olan veya yüksek bir değeri olan futbolcunun başarılı olacağı düşüncesidir. Bu ön yargı ülkede, yüksek paraların kaybolmasına neden oldu. İsimden daha çok katkı verecek oyuncuların üzerinde durmanın doğru olacağını düşünüyorum. Aç ve kariyer peşinde olan oyuncuların bizim yapımıza uygun olduğunu düşünüyorum. Savunma, orta saha ve santrforda bize uyan, mücadele gücü yüksek, kendine güvenen futbolcuların daha doğru olacağını düşünüyorum. Zaten biz bir milyon avro veremeyiz."

- UEFA Avrupa Ligi yolu


Akçay, takımın ikinci yarıdaki çıkışın ardından UEFA Avrupa Ligi'ne katılabilme mücadelesine girdiğini anlattı.

Avrupa Ligi'ne katılımın büyük bir başarı olacağını belirten Akçay, şu ifadeleri kullandı:

"Kulübe getirisi olan bur durum. Bunun yanı sıra zorlukları da vardır. Sıkıntılı da bir durum yaşayabiliriz. Bu hakkı elde etmek istiyoruz. Bu seviyede bir çıkış ikinci yarıda beklemiyordum. Küme düşme konusunda hiçbir zaman endişe taşımadım ama son sözü de Allah söylüyor. Trabzonspor ile Avrupa'da yakaladığım başarılı grafiği burada yakalayacağımı düşünüyorum. Avrupa'daki takımlar kendi taktiklerini sahaya yansıtarak ve bunda ısrar ederek oynuyor. Rakibin yapısını çok fazla düşünmeden, kendi yapılarını ve kendi anlayışlarını sahaya yansıtmaya çalışıyorlar. Siz bunu iyi etüt ederseniz, takımınızı sağlıklı oynatabiliyorsunuz. Başarıyı getiren faktör bu."


- "Osmanlı ismi bizi frenliyor"


Teknik direktör Akçay, takımın isminin hem kendilerini, hem de rakip taraftarları baskı altında tuttuğunu savundu.

Osmanlı adının kendileri için önemli olduğunu anlatan Akçay, şöyle devam etti:

"Osmanlı ismi, ecdadımızla aramızdaki köprüyü oluşturan bir isim. Osmanlı ismi bizi frenleyen, ilişkilerin kurulmasında daha sağlıklı, daha etik, daha edepli, daha ahlaki olma konusunda bir baskı unsuru. Normalde böyle olmalı ama biz ayrıca Osmanlı ismiyle bu baskıyı ikinci kez hissediyoruz. Dikkatli olmamız gerekiyor. Bu isim bana göre saygı duyulması gereken bir isim. Tehlikeli yanı, rakip takım taraftarlarının kötü tezahüratı sırasında maruz kalacağımız durumlarla alakalıdır. Bunun rakip taraftarlar tarafından değiştirildiğini görüyoruz. Bu isim aynı zamanda düzgün tezahürata zorlayıcı faktör olarak da baskı oluşturuyor. İsmine yakışır bir şekilde Avrupa'da ses getirmek istiyoruz."

Mustafa Reşit Akçay, en son "Dokuz Yüz Katlı İnsan" isimli kitabı okuduğunu anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Sinemada yöresel olarak Oflu Hocayı izledim. Tiyatro derseniz 3-4 ay önce Ankara'da Çanakkale Şehitleri ile ilgili bir tiyatro eseri vardı, onu seyrettim. Müsabaka döneminde yapacaklarım nedeniyle bazı şeylere zaman bulamıyorum. Mesela resim yapmaya vakit bulamıyorum. Çünkü maçlar beni esir alıyor. Bu da benim zayıf taraflarımdan biri."

Yorumlar