ANALİZ - "Tek yapabileceğim doğruluk ve dürüstlük için dövüşmek"
- Muhammed Ali, sporculuğu ve politik duruşuyla 'efsane' tanımlamasını sonuna kadar hak etmişti - "Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım" sözü tüm dünyada büyük yankı uyandırdı - "Vietnamlılar bana bir şey yapmadı ki, onlarla savaşayım" diyerek yaşadığı dönemin en radikal çıkışlarından birine imza attı - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Yaşamı boyunca ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı verdiği özgürlük mücadelesi hiçbir zaman unutulmayacak" - ABD'li efsane basketbolcu Kerim Abdülcabbar: "Bugün ABD için çok şey yapan bir insanın ölümüyle başımızı eğiyoruz. Yarın cesareti, fedakarlığı ve açık sözlülüğünü tekrar hatırlayarak başımızı kaldıracağız" - Türk boksunun unutulmaz ismi Cemal Kamacı: "Muhammed Ali gibi bir boksör daha dünyaya gelmedi" - Duayen spor spikeri Orhan Ayhan: "İsyankardı çünkü ırkçılık mağduruydu"
İSTANBUL (AA) - ERSİN ŞİYHAN - Muhammed Ali... Efsane tanımlamasını
sonuna kadar hak etmiş, gerek sporculuğuyla gerek politik duruşuyla
dünyanın adından en çok söz ettiren kişiliklerinden biri.
Sanat, politika, spor ya da cemiyet hayatından tanınmış bir kişi vefat ettiğinde, "... dünyasından bir yıldız kaydı" başlığını Türk basınında sıkça görmüşüzdür. Belki de bu manşeti gerektiği şekilde hak eden ender insanlardan biriydi; Muhammed Ali. Sporcu kimliğinin, bokstaki büyük başarısının yanı sıra Müslüman kimliği, ABD gibi geçmişte farklı tenli insanlara karşı sicili pek parlak olmayan bir ülkede siyahi oluşu, politik duruşu ve daha birçok özelliği Muhammed Ali'yi "yıldız" yapmaya fazlasıyla yetiyordu.
"Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım" dediğinde sadece boks sporunda bir efsane olarak kalmayacak, "Vietnamlılar bana bir şey yapmadı ki, onlarla savaşayım" diyerek, belki de yaşadığı dönemin en radikal çıkışlarından birine imza atarak, ezilen halkların gönlünde kolay kolay yıkılmayacak bir tahtın sahibi olacaktı. Cassius Marcellus Clay Jr. olan adını Müslümanlığı seçtikten sonra Muhammed Ali olarak değiştirmesi ise hayatları boyunca boksa ilgi duymayan hatta bu spora soğuk bakan dünya Müslümanlarına sabahlara kadar boks maçı izletecekti.
Sporcu kimliğinden sıyrılarak popülaritesini bu kadar arttıran,
farklı birçok milletten ve ırktan kendine hayran kitlesi kazandıran
dünyada ender kişilerden biri olmuştu Muhammed Ali. İşte bu nedenle
gerçek bir "yıldız" olarak tanımlanmayı sonuna kadar hak
ediyordu.
Ama o diğer yıldızlardan da farklı olmalıydı... Hollywood
Bulvarındaki ünlü Şöhretler Kaldırımında toplam 2 bin 582 dünyaca
ünlü isme ait yıldız bulunur. Bu isimler arasında Muhammed Ali de
vardır. Ancak bir farkla; 2 bin 582 yıldız arasında sadece Muhammed
Ali'nin ismi kaldırımda değil, yerden yukarıda, duvarda asılıdır.
Ünlü Dolby Sinemasının duvarına yerleştirilmiş olarak 2002 yılından
beri sergilenen bu yıldızın duvarda asılı olmasının da bir hikayesi
ve Muhammed Ali'den kaynaklı bir özelliği vardır. Ali, Hollywood
Bulvarına yıldızı konulması için teklif gittiğinde, “Ben peygamber
ismi taşıyorum, insanların ismimin üzerine basarak geçmesini kabul
edemem. Peygamberimin ismini yere yazdıramam.” şeklinde cevap
vererek dünya Müslümanlarının kalbinde müstesna bir yer
edinmiştir.
Muhammed Ali'yi güzel bir insan ve büyük bir sporcu olarak
tanımlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, efsane boksörün
ölümünün ardından yayınladığı taziye mesajında, "Muhammed Ali,
milyonların kalbini fethetmiş büyük bir sporcu ve güzel bir
insandı. Muhammed Ali'nin yaşamı boyunca ırkçılığa ve ayrımcılığa
karşı verdiği özgürlük mücadelesi hiçbir zaman unutulmayacak. Azmi,
cesareti, duruşu ve kararlılığıyla tüm insanlığa ilham kaynağı olan
Muhammed Ali'ye Allah'tan rahmet diliyorum." ifadelerini
kullandı.
"Sadece boks değil dünya sporunun önemli bir ismini kaybettik,
kendisini rahmetle anıyorum." diyen duayen spor spikeri ve boks
maçlarının unutulmaz ismi Orhan Ayhan, ünlü boksörün birçok maçını
televizyon ekranlarında yorumlamıştı. Ayhan, Muhammed Ali'nin, spor
hayatı boyunca çok önemli başarılara imza attığını belirterek, "3
şampiyonluk maçına çıktı, 3'ünü de kazandı. Bunun yanında 25 unvan
maçı aldı. Toplamda çıktığı 61 maçın 56'sından zaferle ayrıldı.
Sadece 5 mağlubiyeti oldu." diyerek efsane sporcuyu
anlatıyor.
Muhammed Ali'nin 1960 Roma Olimpiyatları'nda, henüz 18
yaşındayken, 81 kiloda altın madalya kazandığını hatırlatan Ayhan,
şunları kaydediyor:
"Bu kadar genç yaşta olimpiyat şampiyonu olan nadir
sporculardandır. Daha sonra profesyonel boksa başladı ve bunların
içinde George Foreman ile Joe Frazier ile yaptıkları en öne çıkan
maçlarıdır. Bu maçların ikisini de ben anlattım. Muhammed Ali'yi
sadece bir maçında yerinde izledim. 1976'da Münih'teki maçında
ringin yanındaydım. Maçın organizatörü, Avrupa şampiyonumuz Cemal
Kamacı'nın menajeriydi ve bana Muhammed Ali'nin odasına
girebileceğim bir kart verdi. Tanıştık, fotoğraf çektirdik,
başarılar diledim."
- Erbakan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye geldi
1976 yılında, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın davetlisi
olarak Türkiye'ye gelen Muhammed Ali ile kaldığı otelde röportaj
yapma fırsatı da bulduğunu dile getiren Orhan Ayhan, Erbakan ve
Muhammed Ali'nin cuma namazını birlikte kılıp daha sonra Topkapı
Sarayı'nı gezdiklerini anlatıyor.
Maçını anlattığı boksörler arasında en renklisi ve en teknik
dövüşenin Muhammed Ali olduğunu vurgulayan Orhan Ayhan, "Muhammed
Ali'nin maçlarını anlatırken çok keyif aldım. En düşürücü boksör
Mike Tyson, performansını en uzun süre devam ettiren boksör ise
George Foreman'dır. Foreman, 5 sene boksa ara vererek papazlık
yapmıştı. 1994'te yeniden dünya şampiyonu olduğunda, 46 yaşına
girmesine 1 ay 19 gün vardı." ifadelerini kullanıyor.
- Altın madalyasını nehre fırlattı
"Ben Amerika'yım. Tanımadığınız yönüyüm onun. Alışın bana.
Siyah, öz güvenli, kendinden emin... Benim adım bu, sizin değil.
Benim dinim, sizin değil. Benim amaçlarım, sizin değil. Alışın
bana."
ABD'nin Kentucky eyaletinin Louisville kentinde 17 Ocak 1942'de
dünyaya gelen Muhammed Ali, orta sınıf Afro-Amerikan bir ailenin 6
çocuğu arasında yer alıyordu.
12 yaşındayken, bisikletinin çalınmasının ardından karakola
başvuran Muhammed Ali, sinirlerini kontrol altına almakta
zorlanınca karakoldakilerin boks yapması tavsiyelerini dinler.
Sonraki 4 yıl boyunca boks antrenörü Chuck Bodak tarafından
çalıştırılan Muhammed Ali, bu süre zarfında bölgesel birçok
turnuvada "Altın Eldiven" kazanır ve amatör olarak çıktığı 100
maçın 95'ini alır.
Birçok otorite tarafından tüm zamanların en iyi ağır sıklet boks
şampiyonu olarak kabul edilen Muhammed Ali, asıl çıkışını 1960 Roma
Olimpiyatları'nda hafif ağır sıklette altın madalyaya ulaşarak
yapacaktı. Zaferinin ardından gittiği bir restorana ten rengi
nedeniyle alınmamasına kızan Ali, kazandığı altın madalyayı Ohio
Nehri'ne fırlatır. ABD'li boksör, emekliye ayrılmasından yıllar
sonra olimpiyat ateşini taşıdığı 1996'da Atlanta'da düzenlenen
oyunlarda aldığı ödülle, kaybettiği madalyaya yeniden
kavuşacaktı.
Duayen spor spikeri Orhan Ayhan bu anları şöyle
anlatıyor:
"İsyankardı çünkü ırkçılık mağduruydu. Olimpiyat şampiyonu
olduktan sonra doğduğu kent Louisville'de, ırmağın yanında bir
restorana girerken kapıda durdurup, 'zenciler giremez' dediler ve
madalyasını fırlatıp suya attı. 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda ben
açılış maçını anlatırken, ABD Başkanı Bill Clinton ona hem
olimpiyat meşalesini yaktırdı hem de madalyasını yeniden boynuna
taktı."
- 22 yaşında ilk altın kemer
"İki siyahi adamın dövüşünü birçok beyaz adamın izlemesine boks
denir."
İlk profesyonel maçında 29 Ekim 1960'da Tunney Hunsaker'ı yenen
Muhammed Ali, aralarında döneminin önemli boksörleri Tony Esperti,
Jim Robinson, Donnie Fleeman, Alonzo Johnson, George Logan, Willi
Besmanoff, Lamar Clark, Doug Jones ve Henry Cooper'ın da yer aldığı
rakiplerini de mağlup etti.
Profesyonel boks hayatının ilk üç yılı boyunca ringde çıktığı 19
maçın 15'ini nakavtla kazanan Ali, hızlı yükselişiyle boks
camiasının da dikkatini çekti.
Müsabakalarda alaycı ifadeler kullanarak psikolojik açıdan
rakiplerinin üzerinde baskı kurmasıyla ünlenen Muhammed Ali,
dönemin ağır sıklet boks şampiyonu Sonny Liston ile unvan maçına 25
Şubat 1964'te Miami'de çıktı. Karşılaşma öncesinde düzenlediği
basın toplantısında ünlü "Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım"
ifadesini kullanan Ali'nin performansı, kesin favori olarak
gösterilen ABD'li Liston karşısında büyük heyecan uyandırdı.
Liston'un 7. rauntta aldığı darbelerin ardından maça çıkamaması
üzerine galip ilan edilen Muhammed Ali, böylece ilk altın kemerine
henüz 22 yaşında uzandı.
Liston ile 1965'in mayıs ayında rövanş maçına çıkan Muhammed
Ali, ilk rauntta yaklaşık 2 dakika içinde rakibini devirerek
unvanını korudu. Muhammed Ali'nin rakibinin devrilmesine yol açan
darbesi o kadar hızlıydı ki boks tarihine "hayalet yumruk" olarak
geçti.
Türkiye'nin profesyonel bokstaki ilk Avrupa şampiyonu sporcusu
ve aynı zamanda Muhammed Ali'yle aynı salonda antrenman ve maç
yapma şansı yakalayan Cemal Kamacı, Muhammed Ali gibi bir boksörün
bir daha dünyaya gelmediğini söylüyor.
Kamacı, ABD'li efsane boksörden övgü dolu sözlerle bahsederken,
"Allah'ın takdiri. Böyle insanların ölümü insanı üzüyor. Allah
rahmet eylesin. Muhammed Ali ve boks dendiğinde fazla konuşmaya da
gerek yok. Muhammed Ali gibi bir boksör daha dünyaya gelmedi.
İstediği anda nakavtla maçı bitirebilen bir boksördü. Ağır sıklet
olmasına rağmen hafif sıklet gibi seri hareket ediyordu. Bu
Allah'ın verdiği bir yetenek. Daha iyisi gelmedi." ifadelerini
kullanıyor.
- Müslümanlığı seçmesi
Muhammed Ali'nin İslam diniyle ilgisi, Wallace D. Fard Muhammad
tarafından ABD'de kurulan "İslam Milleti" adlı siyahi harekete
1964'te katılmasıyla ortaya çıktı.
İlk olarak kendisine "Cassius X" adını veren ünlü boksör, daha
sonra ise Muhammed Ali adını seçerek Müslüman olduğunu açıkladı.
Ali, dönemin Afro-Amerikan Müslüman siyasi temsilci ve insan
hakları savunucusu Malcom X ile yakın ilişkiler kurarken,
İslamiyet'in doğru tanınması ve yaygınlaşması amacıyla çeşitli
çalışmalarda bulundu.
Muhammed Ali, 11 Eylül 2011'de Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan
terör saldırılarının ardından bir gazetecinin, "Bu dehşetin meydana
gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin bir mensubu olarak
neler hissediyorsunuz?" şeklindeki sorusuna hiç tereddüt etmeden,
"Siz, Hitler ile aynı dini paylaşan bir mensup olarak neler
hissediyorsanız aynısını." cevabını vererek İslam konusundaki
hassasiyetini her platformda dile getirmiştir.
Vietnam Savaşında "Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadı ki
onlarla savaşayım" diyerek askere gitmeyi reddeden Ali hakkında
1967'de soruşturma açıldı. Suçlu bulunarak elinden altın kemeri
alınan ve spordan 3,5 yılı men cezası alan ünlü boksör, pes
etmeyerek uzun yıllar sürdürdüğü hukuk savaşından galip
ayrıldı.
Boks hayatına yeniden 1970'de dönebilen ünlü boksör, ilk maçında
Jerry Quarry'i nakavt etti. Henüz hazır olmamasına rağmen ikinci
maçında döneminin ağır sıklet boks şampiyonu Joe Frazier ile
karşılaşan Ali, puan farkıyla kariyerinin ilk mağlubiyetini bu
müsabakada aldı. ABD'li boksör, 1974'te yapılan rövanş
mücadelesinde ise bu kez sayı farkıyla rakibini mağlup
etti.
Muhammed Ali, 1974 yılındaki ikinci büyük zaferini, iri fiziği
ve o güne kadar tüm maçlarını kazanmasıyla dönemin en güçlü boksörü
olarak gösterilen George Foreman karşısında aldı. Demokratik Kongo
Cumhuriyeti'nin başkenti Kinşasa'da düzenlenen ağır sıklet unvan
maçında rakibini 8. rauntta deviren Ali, yeniden dünya
şampiyonluğunu ilan etti.
İki boksör, bu kez 1975'te Filipinler'de karşı karşıya geldi.
Oldukça çetin geçen mücadeleyi 14. raundun sonunda bu kez teknik
nakavtla kazanan Muhammed Ali, böylece boks tarihine adını altın
harflerle yazdırdı.
Muhammed Ali'nin unvan maçında yendiği eski şampiyon
boksörlerden ABD'li George Foreman, tüm zamanların en iyisi olarak
nitelediği rakibinin ölümüne ilişkin, "Bir parçam kopup gitti."
ifadesini kullandı.
Sonraki yıllarda yaşının ilerlemesinin de etkisiyle kariyerinde
düşüşe geçen ünlü boksör, 1978'de Leon Spinks'e yenilmesinin
ardından rakibini tekrar mağlup ederek dünya şampiyonluğunu 3. kez
elde eden ilk boksör oldu. Ali, 1980'de Larry Holmes'a, 1981'de ise
Trevor Berbick'e yenilerek ağır sıklet şampiyonluk unvanını
kaybetmesinin ardından boks kariyerini noktaladı.
Muhammed Ali, kariyeri boyunca çıktığı 61 karşılaşmanın 56'sını
kazanırken, bunların 37'sini nakavtla tamamladı.
Efsane ABD'li basketbolculardan Kerim Abdülcabbar, Muhammed
Ali'nin ölümünün ardından arkadaşı ve akıl hocasını kaybettiğini
aktararak, "Bugün ABD için çok şey yapan bir insanın ölümüyle
başımızı eğiyoruz. Yarın cesareti, fedakarlığı ve açık sözlülüğünü
tekrar hatırlayarak başımızı kaldıracağız." dedi.
- BM Barış Elçisi; Muhammed Ali
"Tek yapabileceğim doğruluk ve dürüstlük için dövüşmek. Hiç
kimseyi kurtaramam. Süpermen bir bilim kurgu karakteri ama ben
gerçeğim." diyen Muhammed Ali, henüz 39 yaşında eldivenlerini asıp
boks kariyerini noktalamasına karşın sosyal kişiliğiyle her dönem
popülerliğini korumuş ve özellikle birçok hayır kurumuna yaptığı
bağışlarla dikkati çekmişti.
Parkinson hastalığına 1984'te yakalanan ABD'li boksör,
Arizona'nın Phoenix kentinde kurduğu Muhammed Ali Parkinson
Merkezine maddi yönden sağladığı büyük katkılarla kendisiyle aynı
kaderi paylaşan hastalara da yardımcı oldu.
Hayatı boyunca Ali, ölümcül hastalıklara yakalanan çocukların
tedavisi gibi birçok sosyal duyarlılık gerektiren projede yer
alarak yardıma muhtaç kişilerin yanında bulundu. Engelli
sporcuların olimpiyatlarda yer alması için de mücadele veren Ali,
Fas ve Meksika gibi ülkelere giderek maddi yönden yardıma ihtiyaç
duyan insanlarla da bizzat ilgilendi.
Birleşmiş Milletler, sosyal sorumlulukları nedeniyle 1998'de Muhammed Ali'yi "Barış Elçisi" seçti.
Ünlü boksörün hayatı, Hollywood tarafından 2001 yılında beyaz
perdeye de uyarlandı. ABD'li ünlü aktör Will Smith'in başrolünde
oynadığı "Ali" adlı yapım, büyük ses getirmişti.
Yorumlar