Yüksekdağ'ın Cizre rahatsızlığı: Daha hiçbir şey bitmedi
Cizre ve Sur ilçesindeki operasyonlara sert tepki veren HDP Eşbaşkanı Yüksekdağ, daha hiçbir şeyin bitmediğini savunarak tehditler savurdu
HDP EŞ Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin grup toplantısında konuştu. Cizre'de büyük bir vahşet yaşandığını, toplu katliam uygulandığını ileri süren Figen Yüksekdağ, saldırıların devam ettiğini, yaşam alanlarının yaşayanlara dar edildiğini savunarak “Cizre Belediyesi bugün basıldı. 'Operayonları başarıyla bitirdik' diyenler sözde bugünlerde bölgedeki o kentlerde yaşayan halkımıza iktidarın şefkat elini uzatıyor. İktidar şefkat elini nasıl uzattı Cizre halkına diyerek operasyonlarda çekilen fotoğrafları gösterdi.
Figen Yüksekdağ “Bilin ki efendiler daha hiçbir şey bitmedi.
Herkes sizin bu şiddet operasyonlarınızın bitmediğini de biliyor.
Sur'da hala abluka ve operasyonlar devam ediyor. İdil'de sokağa
çıkma yasağı ilan edildi. Ortada hiçbir başarı yok onların
övünecekleri. Ortada bir vahşet ve savaş suçu var. Bu operasyonlar
bitmedi ama halkın onurlu direnişi de bitmedi. Heryerde halka
devletin yardım elini uzatıyoruz diyenler belediyelerin zarar
tespit çalışmalarını yasaklıyorum. Belediyeler hiçbir belediye
birimi normal koşullarda yürütmesi gereken faaliyeti yürütemiyor.
Niye o belediyelerde Kürtler var çünkü. O belediyelerde Kürt
halkının seçtiği kendi meşru temsilcileri var çünkü. Kürdün evinin
niye başına yıktın. Bizler nice yıkıntının içinden öz gücümüzle
ayağı kalkmayı bildik. Bugün de onların yıktıklarını bizler yeniden
kurabilecek güce ve özgüvene sahibiz. Yeter ki gölge etmesinler
.Bizler insanlık değerlerine bağlı kalarak direneceğiz. Onlar zulme
soyunduğunda biz direnişi dirilteceğiz. Onlar ahlaksızlığa
soyunduğunda biz halkın ahlakını ve soylu değerlerini yücelteceğiz.
Meclis bu vahşeti gündemine almasa dahi bizim gündemimizden hiç
çıkmayacak" diye konuştu.
"ANGAJMAN KURALLARINI NİYE EL NUSRA'YA KARŞI
İŞLETMEDİNİZ"
Figen Yüksekdağ iktidarın bölgesel bir savaşa hazırlandığını,
Suriye'ye müdahalenin düğmesine basmaya hazırlandığını belirterek
şunları söyledi: "Siyasi iktidar kendisi bir çıkmaza sürükleniyor
olabilir. Kendisi yarın ve önünün göremiyor olabilir. Ama Türkiye
haklarını böyle bir çıkmaza sürüklemeye asla hakkı yok. Hazırlıklar
yapılıyor. Suriye'ye dünkü bir kara operasyonu planlanıyor. PYD'ye
topçu atışı yapılıyor. Ne için biz veriyoruz bu cevabı: Çünkü
Suriye topraklarında IŞİD ve türevi faşist çete yapılanmaları
temizleniyor. Demokratik Suriye Güçlerini, PYD'nin IŞİD'e karşı
başlattığı bu operasyon başarıyla ilerliyor. Ve siyasi iktidar bu
noktada devreye gidiyor ve operasyon başlatıyor. IŞİD'e karşı
kılını kıpırdatmadı. Aksine siyasi, askeri, lojistik destek verdi.
O çeteler Suriye'de mevzi kaybederken askeri hakeratın düğmesine
basıldı. Bu havaalanının üssünü topçu ateşine tutuyor. Sebebi El
Nusra'nın elinden gitmiş demokratik Suriye güçlerinin eline geçmiş
olması. Bu çok açık bir biçimde uluslararası bir suçtur. Dünyanın
terör örgütleri listesinde yer alan bir örgütün top atışıyla
korunması ve savunulması iç hukuk ve siyasette suç teşkil eder. Ama
bu suçu bilerek, isteyerek yapıyor siyasi iktidar. Bizler bu suçu
deşifre etmeye devam edeceğiz. Suriye'de Kürt halkının etkin bir
güç haline gelmesi ve Türkiye'deki siyasi iktidarın Kürt
düşmanlığı. Suriye sınırında IŞİD ve El Nusra ile komşu olmayı
içine sindiriyor. Bunu meşru görüyor siyasi iktidar ama Suriye
sınırında Kürtlerle komşu olmayı istemiyor. Bu fikrini Suriyeli
Kürt halkına dönük başlattığı operasyon ve askeri harekatla bir
pratiğe dönüştürüyor. Kime karşı ve ne için angajman kuralları
oluşuyor. PYD'den bir silahlı saldırı harekatı gelişti mi ama
angajman kurallarını nedense hiçbir şekilde tehdit etmeyen PYD'ye
ve Kürt güçlerine karşı içeriyor. Tek gerekçesi Kürt düşmanlığıdır.
Angajman kurallarını niye El Nusra'ya karşı işletmediniz."
"AZEZ DÜŞECEK DİYE PAÇALARI TUTUŞMUŞ"
Azez'in düşmesininin El Nusra ve El Kaide'nin düşmesi anlamına
geldiğini vurgulayan Figen Yüksekdağ şöyle devam etti: "Bugün Azez
düşecek diye paçaları tutuşmuş. Azez'in Türkiye ile ne alakası var.
Suriye'yi bir savaş üssü görmekten vazgeçin. 'Azez'in düşmesine
izin vermeyiz' diyorlar. El- Kaide, El-Nusra düşecek çünkü Azez
düşerse. Biz IŞİD'in, El Nusra'nın düşmesine izin vermeyiz
diyorlar. Suriye'de demokrasinin değil savaşın derinleşmesini
isteyen zihniyet var. Bizim böyle zihniyetle uzlaşmamız mümkün
değil. Bölgede savaş siyasetinin egemen hale getirildiği bir
dönemden geçiriyoruz. Böyle bir dönemde Türkiye'nin dostunu iyi
seçmesi gerekir. Bu sürede eğer Suriye'de Türkiye bölgede Türkiye
halkları Kürt haklının dostu olarak seçmiyorsa bu savaş ve kaostan
çıkabilmemiz mümkün değildir. Dönüp tarihe baksınlar. Büyük
kurtuluş savaşlarında krizlerden kiminle birlikte omuz omuza
vererek çıktıklarına baksınlar. Türkiye halkları bütün tarihsel
varlık yokluk aşamalarından Kürt halkı ile birlikte geçmiştir.
Kürtlere dostluk değil de düşmanlık güdenler bu savaştan
kurtulamayacaklar."
Yorumlar