‘Yol kesme ve kimlik kontrolü PKK’nın özerklik kalkışmasının provasıdır’

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, PKK’lı teröristlerin yol kesmesi ve kimlik kontrolü yapmasının özerkliğin provası olduğunu söyledi. Yeniçeri, “Emniyet güçleri pasif direniş gösteren devlet gücü konumuna indirgenmiş durumdadır....

Google Haberlere Abone ol
‘Yol kesme ve kimlik kontrolü PKK’nın özerklik kalkışmasının provasıdır’

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, PKK’lı teröristlerin yol kesmesi ve kimlik kontrolü yapmasının özerkliğin provası olduğunu söyledi. Yeniçeri, “Emniyet güçleri pasif direniş gösteren devlet gücü konumuna indirgenmiş durumdadır. Vali ise devlet güçleri ile PKK arasında arabulucu rolüne soyunmuştur.” ifadesini kullandı.

    TBMM’de basın toplantısı düzenleyen MHP’li Yeniçeri şunları söyledi: “On bir gündür devlet kara yolunu kesen terörist ki bunları AKP ve işbirlikçi medya ‘eylemci’ olarak niteliyor- PKK/YDG-H’nin başındaki terörist elinde megafon şunları söylüyor: ‘T.C. polisi! Size sesleniyoruz. Derhal dağılın ve meydanı terk edin. Yoksa müdahale etmek zorunda kalacağız!’ Bilindiği üzere bu tür hitap ya da ikaz devletin güvenlik birimleri tarafından yasa dışı toplantı ve gösteri düzenleyenlere karşı yapılmaktadır. Çözüm süreciyle birlikte KCK/PKK unsurları bölgede halk nezdinde bağımsız bir devlet retoriği kullanılır hale gelmiştir. Bölgede PKK/KCK talimat ve taleplerine uygun davranmayanları silah kullanarak dize getiriyor. Devlet ise olanı biteni kaydeden, seyreden ve izleyen pasif bir unsura indirgenmiştir. Bölgedeki bürokrasinin durumu ise içler acısıdır. Olayların meydana geldiği yerdeki valilerden birisi yol kesmenin iyi bir görüntü olmadığını; Bir başkası, yolun açılması için PKK’lılarla diyaloğa geçmenin gerektiğini söyler duruma düşmüştür. Meydana gelen olaylarda askere ateş açma izni verilmediğinden 16 Mehmetçik yaralandı ve giderek yaralı Mehmetçik sayısı artmaktadır. PKK’lıların ateş etmesine karşı onlara askerin karşılık vermesi yasaktır ve bu yüzden PKK’lılardan yaralı da yoktur. Hatta bazı jandarma komutanlarının araya adamlar sokarak, ‘Olay büyüdü, müdahale etmek istemiyoruz; PKK’lılara söyleyin bölgeden çekilsinler’ dediği de gelen haberler arasındadır. Asker bölgede çoğu zaman kışlada tutuluyor, dışarı çıktığında ise PKK’ya müdahale etmeden, ettirilmeden bekletiliyor. Emniyet güçleri pasif direniş gösteren devlet gücü konumuna indirgenmiş durumdadır. Vali ise devlet güçleri ile PKK’lılar arasında arabulucu rolüne soyunmuştur. Lice-Hani-Genç üçgeninde yaşanan kaçırma, yol kesme ve kimlik kontrolü PKK’nın özerklik kalkışmasının provasıdır. Durumun vahameti ortadadır. Bebek katili Abdullah Öcalan’ın örgütüne ‘Her şeyi hükümetten beklemeyin, fiili durum yaratın’ talimatı gönderiyor. Öcalan’ın talimatı ve izni olmadan teröristlerinin bölgede fiili durum yaratmaları mümkün değildir. Kitle katliamcısı Öcalan, bu tür eylemlerle etkinliğini, gücünü ve potansiyelini hem test ediyor hem de diri tutuyor. AKP iktidarına da istediğinde İmralı’dan da neler yapabileceğini göstermiş oluyor. Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde askerlerin aileleriyle yaşadığı bazı evlerin kapılarına kırmızı boyalar ile çarpı işareti konulduğu haberleri geliyor. Evinin kapısına çarpı işareti konulan iki astsubay evlerini terk ederek suç duyurusunda bulundu. Güvenlik güçlerinin bile kendilerini güvende hissetmedikleri bir yerde vatandaşın güvenliğini kimin sağlayacağını birilerinin açıklaması gerekmektedir. PKK bölgede AKP’nin izni, koruması ve gözetimi altında adeta devletçilik oyunu oynuyor. Güneydoğu’da resmen kağıt üstünde devlet, fiilen terör örgütü hâkim konuma gelmiştir.” CİHAN

Yorumlar