Yıldız: Madenlerde güvenlik için 4 ülkede teknik inceleme yapılacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'daki maden faciasının ardından iş güvenliğini artırmak için kömürün yoğun olarak çıkarıldığı bazı ülkelerde inceleme yapacaklarını söyledi. Yıldız, "Yurt dışında dört ülkede...

Google Haberlere Abone ol
Yıldız: Madenlerde güvenlik için 4 ülkede teknik inceleme yapılacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'daki maden faciasının ardından iş güvenliğini artırmak için kömürün yoğun olarak çıkarıldığı bazı ülkelerde inceleme yapacaklarını söyledi. Yıldız, "Yurt dışında dört ülkede ABD, Almanya, Rusya ve Çin olmak üzere, en fazla kömür yoğunluğu olan yerlerde teknik olarak bazı çalışmalar yapacağız." dedi.

Soma'dan gelen 13 kadar madencinin AK Parti Genel Merkezi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabulüne katılan Yıldız, çıkışta gazetecilerin sorularını cevapladı. Görüşmeye ilişkin Soma'dan gelen madencilerin Erdoğan ile görüşmelerinde samimi, açık ifadeler kullandıklarını belirten Enerji Bakanı, madencilik konusunda ideal olan noktaya ulaşılması için herhangi bir bilginin saklanmadığını dile getirdi. Yıldız, "Burası bir doğal afet değil, tabii bir afet değil. Doğal afetlerin dışında mutlaka o işte bir kusur vardır. O kusurun sahibi ister paylaşımlı ister tek başına ne olursa olsun bu hakkın yerine teslim edilmesi lazım. Malum idari, adli, hukuki soruşturmalar devam ediyor. O süreçle alakalı çok fazla bir şey söylemek doğru olmayabilir." şeklinde konuştu.

Facia ile ilgili mali, idari ve adli soruşturmaların devam ettiğini hatırlatan Bakan Taner Yıldız, şöyle devam etti: "Bu süreçle ilgili bir şey söylemek doğru söylemek doğru olmayabilir. Biz bugün işçi kardeşlerimizle her bir konuyu görüştük. Her bir arkadaşımız samimi olarak fikirlerini ifade ettiler. Bundan sonra da görüşmelerimiz devam edecek. Çünkü bu ocakların doğru bir şekilde işletilmesi açısından bunun devam etmesi gerek. Kendilerine 'bu ocakların kapatılmasını ister misiniz, yetkili olsanız siz bu ocakların kapatılmasını ister miydiniz?' diye sordum. Onlar da 'Hayır, biz bu ocakların kapatılmasını istemeyiz ancak çalışma şartlarının doğru bir şekilde yönetilebilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması kaydıyla' diye cevap verdiler. Bize düşen Çalışma Bakanımızla beraber oradaki çalışma şartlarının düzeltilmesi ve işçi kardeşlerimizle tekrar toplantı yapılabilmesi. Biz bu alanda Bakanlar Kurulu'nda sunuş yaptığımız gibi gerek kanuni gerek mevzuat ve gerekse yönetmelikle alakalı çok daha detaylı bir çalışmayı uygun görüyoruz"

Görüşmede işçilere "Eğer siz burada yetkili olsaydınız nasıl yapardınız, işçi sağlığınızla alakalı ne tür önlemler alırdınız, aksayan yönler nerelerdir?" diye sorduklarını da kaydeden Yıldız, görüşmenin son derece faydalı olduğunu ve bundan sonra da görüşmelerinin devam edeceğini bildirdi. Yıldız, bu ocakların doğru bir şekilde işletilebilmesi için görüşmelerin devam etmesinin önemli olduğunu kaydetti.

Dün gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu'nda Madencilik Kanunu'nda 7 maddenin değiştirilmesine ilişkin tasarıda, değişiklik önerdiği maddelerin ne olduğu sorulan Yıldız, "Dün Bakanlar Kurulu'ndaki sunuşumuzda devlet haklarından, kıymetli metalik madenlerin ruhsatlandırılmalarından tutun Soma'daki kazaya varıncaya kadar birçok konu irdelendi. Bakan arkadaşlarımızın da soruları oldu, onları cevaplamaya gayret ettik. Sunuşumuzda hem bu kazanın oluşu, muhtemel nedenleri, soruşturmaların devam ediyor olması ve bu sürecin özetlenmesi halinde oldu. Tabii ki bundan sonra bu işin insani, idari, siyasi, hukuki, adli birçok yönleri var. Bunlarla alakalı herhangi bir hukuki boşluk doğurmayacak kadar büyük bir konuyla karşı karşıyayız. 301 canımız gitti orada. O yüzden bunların herhangi bir şekilde takipsizliği söz konusu olamaz. İster kamu, ister özel sektör, bunların yeniden düzenlenmesi, yeniden gözden geçirilmesiyle alakalı konuları irdeleyeceğiz." karşılığını verdi.

Taner Yıldız, Türkiye Kömür İşletmeleri'nin (TKİ) bir gün BDDK gibi özel bir kurum haline gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine ise "TKİ'nin özelleştirilmesi söz konusu değil. Böyle toplu bir özelleştirme, böyle bir kalıp halinde özelleştirme söz konusu değil. Böyle bir şey programımızda da yok." ifadesini kullandı.

DÖRT ÜLKE İNCELENECEK

İş güvenliği konusunda özellikle en fazla kömür madeni veya çıkarılan ülkelerde teknik incelemeler yapacaklarını belirten Yıldız, "Madenlerde iş güvenliğine ilişkin yurt dışında dört ülkede; ABD, Almanya, Rusya ve Çin olmak üzere, en fazla kömür yoğunluğu olan yerlerde teknik olarak bazı çalışmalar yapacağız." dedi.

Kendisine kazanın siyasi sorumluluğunu üstlendiği yönündeki açıklaması hatırlatılarak, istifa edip etmeyeceği veya bu konuyu Başbakan'la görüşüp görüşmediği de sorulan Enerji Bakanı Yıldız, şöyle konuştu: "Siz en kolay olanını söylüyorsunuz. Bu işin aynen işletmelerde olduğu gibi. Şu an biz en az riski güvenliğin ve tedbirin artırılmasıyla sağlayabiliriz. Bunun sıfır riski şudur: Bütün ocakları kapatmak ve ithalatı artırmakla olur. Ama bu bizim tercih edeceğimiz bir yol değil. Bu bizim aynı zamanda istihdamın artırılması, doğru şekilde kullanılması ve yerli kömürlerle beraber kullanılmasıdır. Bu işin siyasi sorumluluğunda iki tane bakanlık olarak zaten bunları yürütüyoruz. Herhangi bir boşluk oluşturmaksızın ve her noktayı kavrayarak yapıyoruz."

Taner Yıldız, kömür madenlerinin ne zaman tekrar açılacağı yönündeki bir soruya cevaben madencilerin madendeki çalışma koşulları yerine getirildikten sonra ocakların tekrar çalıştırılması gerektiğini ifade ettiklerini hatırlattı. Yıldız, "Buradaki o dediğimiz şartlara ulaşmadan bu ocakların üretime açılması tabii ki söz konusu olmaz. Ancak özellikle kömür madeniyle alakalı bıraktığınız gibi kalmayan ocaklardır bunlar. Bunlar bıraktığınız gibi kalmaz. Yangın çıkar, metan gazı, karbonmonoksit seviyeleri yükselebilir. Her birimizin dikkatli bu süreci yönetmesi ve takip etmesi gerekiyor. Herhangi bir risk alıcı yapı içerisinde bulunmaması gerekiyor. Soma ekonomisi bunu bizden talep ediyor olabilir, bunu bekliyor olabilir ama bizim bununla alakalı mutlaka bu tedbirlerin alındığını mutlaka görmemiz gerekiyor." dedi.

GENİŞ KATILIMLI BİR TOPLANTI OLACAK

Soma'da facianın meydana geldiği madeni işleten şirketin yöneticileriyle görüşme yapıp yapmayacakları sorulan Enerji Bakanı, "Bizler bu süreçte sendikalar dahil olmak üzere, bu işin bütün paydaşlarıyla, madencilikte özel sektör faaliyetlerini yürütenler de dahil olmak üzere çok geniş katılımlı bir toplantı yapmak istiyoruz. O yüzden tabii ki özel sektör madenciliği sahipleriyle de görüşeceğiz. Kamu ile de görüşeceğiz, bunların her birisini ayrı ayrı irdeleyeceğiz." şeklinde konuştu.

Soma'daki başka bazı madenlerde benzer şartların bulunduğuna yönelik yayınlanan yeni görüntüler de sorulan Yıldız, "Bu şartlarda üretim yapamazlar. Bunlar iyileştirilmeden herhangi bir üretim yapmaları doğru olmaz. Yalnızca işvereni değil, yalnızca kamuyu değil, işçi kardeşlerimizi tehdit eden bir unsurdur. Bu tür eksiklikler giderilmeden orada üretimin yapılması söz konusu olamaz. Ancak bu eksikliklerin giderilmesi için oradaki çalışacak işçi kardeşlerimizin her zaman olacağını söylemem lazım. İşçi kardeşlerimizin talebi oradaki eksiklikler giderildikten sonra o ocakların çalıştırılmasıdır. Kendilerine bizzat tek tek sorduğumda 'Siz ne düşünüyorsunuz, oradaki ocak çalıştırılmalı mıdır? Yoksa kapatılmalı mıdır?', 'Hayır, bu şartlar yerine geldikten sonra çalıştırılmalıdır. Oradaki bütün işçi kardeşlerimizin de ekmek kapısıdır' dedi kendileri." diye kaydetti.

FİİLİ EĞİTİM ARTIRILMALI

"2010 yılından sonra, özelleştirmeler yapıldıktan sonra iş kazalarında yüzde 30 artış görünüyor. Bununla ilgili çözümünüz nedir?" şeklindeki soruya ise Yıldız, "Eğitimin mutlaka ama mutlaka artırılması lazım" cevabını verdi. İşçilerin eğitimle ilgili fiili uygulamaların azlığından bahsettiğini söyleyen Bakan Yıldız, "Teorik bir bilgi aldıklarını ama fiili eğitimin az olduğundan söz ettiler. Bunlarında artırılması lazım. İster özel ister kamu orada çalışan işçi kardeşimiz bizim vatandaşımız kardeşimiz kamu da ya da özel sektörde çalışıyor olması tedbirlerin de az alınacağı anlamını getirmez." dedi.

'TUZU KURULARA VERİLECEK CEVABIMIZ OLMAMASI LAZIM'

Taner Yıldız'a son olarak özellikle sosyal medyada yer alan bir iddia olan, kendisinin maden sahipleri ile bir akrabalığı olup olmadığı soruldu. Yıldız, bu soruyu şöyle cevapladı: "Yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda, yapmadıklarımızı savunma ihtiyacını oluşturmak bizim acımıza bir o kadar daha acı katıyor. Bu kadar iftiraların, bu kadar yalanların peşine düşecek halimiz yok. Benim ne ocak sahibi, ne maden sahibi ile uzaktan yakından herhangi bir akrabalık ilişkim yok. Ama bunu söyleyenlerin, bu iftiraları atanların, bunları ispatlaması lazım geldiğini, mutlaka onlara da sormanız lazım. Bunların hesapları, tweetleri belli. Her bir mekanları, zeminleri belli. Orada 140 Suriyeli çocuğun üzerinin betonlandığını düşünebilecek kadar alçalanlar, ufuklarında böyle bir insan tipinin olabileceğini düşünenler oldukça benim onların iftiralarına söyleyebileceğim, kendilerini küçülttükleri ve artık insanlık dışı bir üsluba katıldıklarıdır. Biz her şeyi olabildiğince açık ve şeffaf olarak paylaşıyoruz. Bu kadar açıklığa, şeffaflığa, bu tür iftiraların yakışmadığını, bunların üzerimize de bu manada gelmediğini söylemem lazım. Vatandaşımızın, halkımızın vicdanı bütün bunları en açıklığıyla söylüyor. Ben işin bütün yönlerini açıklıkla paylaşıyorum. O açıklığa devam edeceğiz. Yapmadıklarımızı savunma ihtiyacı hissettirmeyin. Ben sosyal medyadaki bir kısım uyduruk cümlelerin arkasına düşüp de bunların cevaplanmasıyla uğraşacak durumda değilim. Biz bu üzüntüyü en derinden, kalben, gönüllü olarak hisseden insanlar olarak böyle dışarıdan tuzu kurulara verecek cevabımızın da olmaması lazım. Lütfen bu konuda kendilerine sorun. Bu iftiraları niçin atma ihtiyacı hissediyorlar, niçin böyle bir yola başvuruyorlar, niçin istismar alanlarına 301 canımızı koyuyorlar? Bu ne siyaseten, ne insani olarak ne de başka bir unsurlarıyla beraber istismar edilecek bir konu değil." CİHAN

Yorumlar