Yeniçeri: Devlete ve hukuka değil AKP’ye bağlı bir MİT
MHP Ankara Milletvekili Yeniçeri, denetim mekanizması olmayan, kerameti kendinden menkul bir MİT yapısı oluşturulacağını söyledi.
MHP Ankara Milletvekili Yeniçeri, denetim mekanizması olmayan,
kerameti kendinden menkul bir MİT yapısı oluşturulacağını söyledi.
"Devlete ve hukuka değil AKP’ye bağlı ve bağımlı bir yeni bir
istihbarat teşkilatı meydana getirilmek isteniyor." diyen Yeniçeri,
"İstihbaratta AKP’ye bağlı, AKP iktidarını korumak ve kollamaktan
sorumlu yeni bir yapı meydana getiriliyor." diye konuştu.
Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Yeniçeri, son zamanlarda
toplumu şok eden çocuk cinayetlerinde büyük bir artış görüldüğünü
ifade etti. Savunmasız ve masum çocukların çeşitli nedenler
yüzünden vahşice katledildiği haberlerinin gündemden düşmediğine
dikkat çeken Yeniçeri, "Çoğu çocuk katillerinin ise failleri
bulunamıyor. Failleri bulunan çocuk katilleri caydırıcı olmayan
cezalar sonrası çok kısa bir süre içinde salıveriliyor. Bu yüzden
çocuk cinayetlerinin arkası kesilmiyor. Katliam aşamasına gelmiş
olan çocuk cinayetlerini kamu vicdanı artık kaldıramıyor. Kamu
vicdanını derinden yaralayan çocuk cinayetlerinin caydırıcı hale
getirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle çocuk cinayetleri için idam
cezasının yeniden düşünülmesi gerekmektedir. Çocukları katledenler
için idam cezasının getirilmesi canileri bugünkü duruma göre çok
daha caydırıcı olabilecektir." diye konuştu.
"CUMHURBAŞKANI MİT YASASINI VETO ETSİN"
Meclisten geçen MİT Yasasına da değinen Yeniçeri, şöyle devam etti:
"MİT, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, Bankacılık Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlar ile
diğer tüzel kişiler ve tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşlardan
bilgi, belge, veri ve kayıtları alabilecek, bunlara ait
arşivlerden, elektronik bilgi işlem merkezlerinden ve iletişim alt
yapısından yararlanabilecek, bunlarla irtibat kurabilecek. Bu
kapsamda talepte bulunulanlar, kendi mevzuatlarındaki hükümleri
gerekçe göstermek suretiyle talebin yerine getirilmesinden
kaçınamayacak. Denetim mekanizması olmayan, kerameti kendinden
menkul bir MİT yapısı oluşturuluyor. Devlete ve hukuka değil AKP’ye
bağlı ve bağımlı bir yeni bir istihbarat teşkilatı meydana
getirilmek isteniyor. İstihbaratta AKP’ye bağlı, AKP iktidarını
korumak ve kollamaktan sorumlu yeni bir yapı meydana getiriliyor.
Yasa MİT’in yürüttüğü faaliyetlerinde ki denetimsizliği gizlemek
için TBMM bünyesinde Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu kurulmasını
öngörüyor. İlgili kurumların görevleri gereği yürüttükleri güvenlik
faaliyetlerine ve istihbari nitelikteki faaliyetlere ilişkin olarak
İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı'nca
hazırlanacak yıllık raporlar Başbakanlık'a gönderilecek.
Başbakanlıkça bu raporlar üzerinde hazırlanacak yıllık rapor, Mart
ayı içinde Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu'na sunulacak. Komisyon,
incelemelerini ve görüşmelerini raporun kendisine intikalinden
itibaren 90 gün içinde tamamlayacak ve hazırlayacağı raporu bu süre
içinde TBMM Başkanlığı'na sunacak. Meclis Başkanlığına sunulacak
raporlarda devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belgelere yer
verilemeyeceği de belirtilmiş durumdadır. Herhangi bir bilgiye
devlet sırrı kapsamında diyerek raporlara bile
yansıtılmayabilecektir. MİT ile ilgili raporların akibetinin
Sayıştay raporlarına dönüşmeyeceği hususunda kimsenin herhangi bir
garantisi de yoktur. Yasayla MİT’e Meclis denetimi getirildiği
ifade ediliyor. MİT’in denetimsizliğini gizlemek için sözde
işlevsiz bir TBMM komisyonu kuruluyor. Bu komisyonun adeta MİT
faaliyetlerine ilişkin yargının yapacağı denetim gibi bir denetim
görevini yerine getireceği söyleniyor. Başbakana bağlı, yargı
denetiminde uzak ve TBMM’de de AKP’nin çoğunluğuyla oluşturulacak
bir komisyonun hangi denetimi yapacağı tartışmaya açık bir
husustur. Türkiye’de ilk kez kurulacak bu komisyon tam anlamıyla
'sır komisyonu' olacak. Oturumlarını kapalı yapacak komisyonun
çalışmalarına ilişkin bilgi ve belgelerin saklanması ve
korunmasında da gizlilik esas olacak. Komisyon görüşmelerine
katılanlar ile bu görüşmelere herhangi bir şekilde vakıf olanlar da
komisyon çalışmaları ve görüşülen konulara ilişkin hiçbir açıklama
yapamayacak, bunları sır olarak saklamakla yükümlü olacaklar.
Komisyon raporları ile eklerini taşıyan, çoğaltan, teslim alanlar
da dahil tüm görevliler de bunların korunması için gerekli dikkat
ve özeni gösterecek. Komisyon çalışma ve faaliyetleri izlendiğinde
bu tür komisyonların yasada öngörülen sırları saklayacağını da
kimse söyleyemez. Tecrübeler komisyon toplantılarına intikal eden
gizli bilgilerin şu veya bu şekilde sızdırıldığını göstermektedir.
Çıkarılan yeni MİT yasası açıkça Anayasaya aykırıdır. Umuyoruz ki,
Cumhurbaşkanı şimdiye kadar yapmadığını yapar, işi Anayasa
Mahkemesine bırakmaz ve bu yasayı veto eder."
E-bilet konusunda ise Yeniçeri, spor faaliyetlerinin seyirci
güvenliği, fanatizm ve holiganizmle mücadelenin önemli olduğunu
belirterek "Ancak bu yapılırken sporseverlerin Anayasal hakları
hiçbir surette göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda e-bilet
sisteminde sporseverlerin kişisel bilgilerinin ticari bir mal
olarak kullanılması kabul edilemez. E-Bilet yöntemiyle
seyircilerden elde edilen bilgilerin üçüncü kimselere satılması
haksız, hukuksuz ve mantıksız bir uygulamadır. Anayasaya, evrensel
hukuk kuralları ile insan haklarına da aykırıdır." ifadelerini
kullandı.
Seçim sisteminde daraltılmış bölge tekliflerini de değerlendiren
Yeniçeri, "AKP'nin hedefi, bu sistemle seçime girip en az 350-360
milletvekili çıkarmak, ardından jet hızıyla Anayasa'yı değiştirip,
Köşk'e çıkması Cumhurbaşkanı olarak çıkıp 'başkan' veya 'partili
cumhurbaşkanı' olarak devam etmektir. AKP’nin hesabı budur.
Erdoğan'ın daha önce gündeme getirdiği 'daraltılmış bölge
sistemine' göre, Türkiye'de her seçim bölgesi 5-6 milletvekilinden
oluşacak. İller buna göre seçim çevrelerine ayrılacak. Küçük iller
ya başka iller ile birleştirecek ya da birkaç milletvekilli bir
bölge sayılacak. Böylece Türkiye 110 seçim bölgesine ayrılacak.
Böylece AKP daha az oyla daha çok temsil elde edeceği bir sisteme
geçmiş olacaktır. Daraltılmış bölgeye geçilmesi durumunda 12
Haziran seçim sonuçlarını baz alarak yaptığı hesaplara göre,
AKP'nin milletvekili sayısı 25-30 civarında artarak 350-360
aralığına ulaşacağı hesaplanıyor. Böylece AKP'nin arzu ettiği
Anayasa değişikliğini gerçekleştirebilecektir. 2015 Haziran
Milletvekili seçimlerinden hemen sonra 'başkanlık sistemi' veya
'partili cumhurbaşkanlığı' sistemini AKP gündeme getirilmesi
hesaplanıyor. Köşke çıkması durumunda Cumhurbaşkanı olarak göreve
başlayacak Erdoğan Anayasa değişikliği ile birlikte yola 'başkan'
olarak devam etme hesapları yapıyor. AKP millete karşı entrika
peşindedir. Ama milletin de elbette başka bir hesabı
olacaktır."
Hükümetin yurt dışındaki Türk okullarını kapatma girişimine yönelik
bir soruya Yeniçeri, "Devletin okul kapatması kabul edilemez.
dünyaya ne kadar okulumuzla işadamımızla gidersek Türkiye'nin
yumuşak gücünü o kadar dışarı taşımız oluruz." değerlendirmesinde
bulundu. CİHAN
Yorumlar