Umut Oran: İktidarın gündeminde tarımın adı, çiftçinin ise tadı yok

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, kuraklık ve don tehlikesi dışında hükümet politikalarının da çiftçiyi zor durumda bıraktığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Umut Oran: İktidarın gündeminde tarımın adı, çiftçinin ise tadı yok

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, kuraklık ve don tehlikesi dışında hükümet politikalarının da çiftçiyi zor durumda bıraktığını söyledi. Türkiye'nin, bu yıl eşi görülmemiş bir kuraklık felaketi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Oran, "İktidarın gündeminde tarımın adı yok, çiftçinin de tadı yok. AKP oyunu aldığı çiftçiyi yüzüstü bıraktı." dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Umut Oran, yağışsız geçen kış mevsimi yüzünden yaşanan kuraklığın yanı sıra don felaketi ve önümüzdeki günlerde beklenen aşırı sıcaklar nedeniyle Türk tarımında çok zor bir dönem yaşandığını ifade etti. Yurt sathında ciddi tarımsal rekolte düşüşü ve azalacak ihracatın da etkisiyle büyük ekonomik kayıplar beklendiğini anlatan Oran, şöyle devam etti: "Ancak kuraklık felaketinin faturasını, başta üreticiler olmak üzere, tüketiciye kadar olan zincirdeki herkes ödeyecek. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, tarımsal kuraklıktan endişe ettiklerini açıklarken, buna karşı halkı 'yağmur duası'na çağırmıştı. Hükümet, yerel seçimler öncesinde yaklaşan felaketi görmezden geldi ve önlemler konusunda hiçbir somut adım atmadı, aynı duyarsızlığı hala sürdürüyor. Kuraklığın en çok etkilediği ürünlerin başında buğday geliyor. Türkiye genelinde buğday üretiminin yüzde 20-30 oranında azalması bekleniyor. Hem kuraklık hem de 30 Mart gecesi yaşanan büyük don felaketi nedeniyle düşen tarımsal üretim, ürün fiyatlarını artırarak gıda enflasyonunu körükleyecek. Kuraklığın etkisi tarımla sınırlı kalmayacak, hidroelektrik santrallerindeki elektrik üretimini düşürerek enerji de sıkıntıya yol açacak. Özellikle İstanbul, Ankara, Bursa, Konya gibi büyük kentlerde de içme suyu sıkıntısı yaşanması bekleniyor."

"Çiftçiler zarar ettikleri için üretimden vazgeçiyor, 3 milyon hektardan fazla arazi ekilmiyor; yanlış tarım politikaları nedeniyle Türkiye beş yıldır buğday ithal ediyor." diyen Oran, tarım alanlarının AK Parti döneminde 3.3 milyon hektar daraldığını kaydetti.

AK Parti iktidarı döneminde izlenen ekonomi politikalarının bir sonucu olarak, girdi ve ürün fiyatları arasındaki makasın aleyhte açılması nedeniyle tarım ve hayvancılıkla geçinen kesimin geçim koşullarının zorlaştığını anlatan Oran, "Kuraklık; sadece hububat değil, sebze ve meyve üreticilerini de vuracak. Kuraklık ve don felaketinin faturası çok ağır olacak. Sadece çiftçi-üretici değil, esnaftan tüccara, sanayiciden tüketiciye kadar herkes bu ağır faturayı paylaşacak." ifadelerini kullandı.

Oran, kuraklığa karşı şu önlemleri sıraladı: "Doğal yaşamın her alanını tehdit eden kuraklık konusu bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilip, buna karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Kuraklığa karşı önlem konusunda asıl görev devlet kurumları ve belediyelere düşüyor. Ancak vatandaşlarımız da tasarruf ve bilinçli kullanım konusunda duyarlı olmalıdır. Halka tarım, sanayi vb. tüm su kullanıcılarına kuraklık olayının olası etkileri ve kuraklıkla mücadele ve akılcı su kullanımı yöntem ve teknikleri anlatılmalıdır. Kuraklığın etkileri ve su kaynaklarının sürdürülebilirliği konusunda toplumsal bilinç ve farkındalık yaratılmalı, buna yönelik eğitim sistemleri oluşturulmalıdır. Türkiye, su yönetimini planlamalıdır. Tarım, sanayi ve evlerdeki kullanım birbirine entegre edilmelidir. Örneğin, kent atık suları arındırılarak peyzaj alanlarının sulamasında kullanılabilir. Yeraltı ve yer üstü sulama sahalarında salma sulamadan basınçlı sulamaya geçişle yüzde 30-40 tasarruf edilebilir. Şehir içme ve kullanma suyu stratejileri ve eylem planları en az 40-50 yıllık olmak üzere uzun vadeli olarak oluşturulmalıdır. Su kaynaklarının çevresinde yapılaşmaya izin verilmemelidir."


CİHAN

Yorumlar