'Türkiye süratle hukuk devletine dönüş için dümen kırmalı'

Hükümetin uygulamaya koyduğu "Hizmet Hareketi'ne kumpas ve bitirme planı" toplumun farklı kesimlerinin tepkisini çekiyor. Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in verdiği soru önergesiyle deşifre ettiği planın hukuksuz ve adaletsiz olduğunu...

Google Haberlere Abone ol
'Türkiye süratle hukuk devletine dönüş için dümen kırmalı'

Hükümetin uygulamaya koyduğu "Hizmet Hareketi'ne kumpas ve bitirme planı" toplumun farklı kesimlerinin tepkisini çekiyor. Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in verdiği soru önergesiyle deşifre ettiği planın hukuksuz ve adaletsiz olduğunu savunanlar Türkiye'nin hukuk devletine dönüş için süratle dümen kırması gerektiği noktasında birleşiyor.

Demokrat Parti'nin eski genel başkan yardımcılarından, Antalya Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından ve hukukçu kimliği ile tanınan Hasan Subaşı, son dönemde Türkiye'de yaşananları yadırgadığını söyledi. Kesinleşmiş deliller ve yargı kararı olmadan birilerinin suçlandığını, bunun devlet düzeni için normal karşılanmasının mümkün olmadığını söyleyen Subaşı, Hizmet Hareketi'ne ve mensuplarına karşı delil üretip, suçlularmış gibi gösterilmek istenmesi gayretleri karşısında, "İnanılır gibi değil. Artık Türkiye'de her şey tartışılıyor, her şey yıpratılıyor, her şeyi tüketiyoruz. Süratle bir hukuk devletine dönüş için herkesin dümen kırması lazım. Türkiye'nin bir hukuk devleti olması için ne lazımsa herkesin bunun mücadelesini vermesi gerekiyor. Artık kişilerin, kurumların da önemi kalmadı. Sağlıklı bir Batı standardında hukuk devleti özelliklerini aramalıyız." görüşünü savundu.

160 ülkede okul açıp, göndere Türk bayrağı çektiren ve İstiklal Marşı okunmasına öncülük eden bir hareket ve mensupları hakkında delil üretip, suçlularmış gibi gösterilmek istenmesinin kabul edilemez olduğunu kaydeden Subaşı şöyle konuştu: "Bu hareket binlerce belki yüz binlerce kişiyi ilgilendiren bir hareket. Hiçbir ülkenin 100 binlerce suçlusu vardır deyip bir kenara koyamazsınız. İçinde suç işleyenler varsa bile bütün bir toplumu, bütün o Hizmet Hareketi'ni suçlayamazsınız. Nerede suç var, kimdir suçlu? Devletin örgütleri var. Devlet konuşmak yerine bunları çözer. Kim suçludur, nerede suçlu var bunları bulur, tespit eder. Bir suçlu varsa ortaya çıkarılması lazım. Ama faraziyeler üzerine suçlu varmış gibi hareket ederek, bütün camiayı suçlamayı doğru bulmam."

'KİMSE HESAPSIZ BIRAKILMAZ'

Ortada bir 'hukuksuzluk ve adaletsizlik' olduğunu ifade eden BBP İl Başkanı Ramazan Doğan ise bu suça ortak olanların bugün değilse bile ülke normale döndüğünde cezasız kalmayacağını savundu. 1980 askeri darbesini yapan ve millete büyük acılar çektirenlerin, o gün kendilerine koruma zırhına alan yasal düzenlemeler yapmış olsalar bile, bugün ömür boyu hapse mahkum olduklarını hatırlatan Doğan, "Herkes bir gün yaptığının hesabını verecek. Allah kimseyi hesapsız bırakmayacak. Ahirete inanıyoruz, orada yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. İnşallah bunların yaptıkları, günümüzde de cezasını bulur. 30 yıl önce millete o zulmü yapanlar nasıl bugün cezalarını buluyorlarsa, bugünkü yapanlar da cezalarını çekmeliler." diye konuştu.

Allah'a inanan ve peygamber yolunun yolcularının ülkelerine zarar vermelerinin mümkün olmadığını, ancak hükümetin söyledikleriyle yaptıklarının birbiriyle uyuşmadığı tespitinde bulunan Ramazan Doğan, "PKK'lıları kahraman yapanlardan farklı bir şey beklemiyorum. Tribüne oynamayı iyi biliyorlar. Farklı bir oyun yöntemiyle yaptıklarını çok rahat unutturabiliyorlar. Okuyup, araştırmadığımız için gözümüzün önünde yaşananların farkına varamıyoruz." dedi. Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha önce 'Bir gün Tayyip Erdoğan zengin olmuş derlerse bilin ki haram yemiştir' diye başbakanın kendi sözü var. Şimdi baktığınızda çocukları belli bir kurumun başında. Yatlar, katlar... Siz alabiliyor musunuz? Alın teriyle bunları almak mümkün mü?"

'DEMOKARSİLERDE SENARYO YAZILMAZ, CADI AVI OLMAZ'

Geçmişte Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi'nde siyaset yapan, 2004 yerel seçimlerinde AK Parti'den Muratpaşa Belediye Başkanlığı'na aday olan ve halen Antalya Ticaret Sanayi Odası Meclis Başkanlığı görevini yürüten İzzet Bayar da hükümetin Hizmet Hareketi'yle ilgili iddialarını inandırıcı bulmayanlardan.

Siyasi yaşamının yanı sıra 20 senedir Hizmet Hareketi'yle tanışıklığı olan biri olduğunu dile getiren Bayar, "Bugüne kadar ülkenin birliği, bütünlüğü haricinde hiçbir şeye karışmayan, kanunsuz, hukuksuz hiçbir işe karışmayan insanlar topluluğu olarak biliyorum. Ne oldu da 17 Aralık'tan sonra Hizmet Hareketi'yle ters düştüğünü de anlamış değilim. Böyle bir çalışma olmadığını düşünmek istiyorum. İnşallah böyle bir şey yoktur."

Masum insanlara suç isnat etmek için delil oluşturmanın, bazı savcıların fişleme talimatı vermesinin hukuk ve demokrasiyle bağdaşmasının mümkün olmadığını ifade eden Bayar, "Eski tarihlerdeki ya da çok geri olan ülkelerde yapılan çalışmalardır. Türkiye'ye yakışmaz; delil üretmek, senaryo yazmak. Bu yazılan senaryolarla demokrasilerde cadı avı olmaz. Bunlardan ötürü iş dünyası tamamen karamsar, rahatsız. Geçen gün meclisimizde yapılan ankette siyasi gerilimden rahatsızlığın yüzde 60'ın üzerinde ekonomiye yansıdığı ortaya çıktı. İnşallah bunların bir an evvel durmasını istiyoruz." şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar