Türkeş: Devlet, onu ortaya çıkaran toplumların ortak mülküdür

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, devletin, onu ortaya çıkaran topluluğun ortak mülkü olduğunu ve söz konusu toplulukta kimsenin devletin üstünde olmadığını ve olmaması gerektiğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Türkeş: Devlet, onu ortaya çıkaran toplumların ortak mülküdür

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, devletin, onu ortaya çıkaran topluluğun ortak mülkü olduğunu ve söz konusu toplulukta kimsenin devletin üstünde olmadığını ve olmaması gerektiğini söyledi.

Tuğrul Türkeş, yaptığı yazılı açıklamada, tarihte birçok topluluğun, Allah yolundan ayrıldığı için cezalandırıldığı ve helâk edildiğine işaret ederek, “O’nun yolu; adaletin, hakkın, hakkaniyetin, doğruluğun ve dürüstlüğün yoludur. Bu anlamda İslâm’ın hâkimiyeti, adaletin tecelli ettiği ölçülerde gelişir ve aynı şekilde, adaletin tahrip edildiği ölçülerde de yıpratılır. İnsanoğlu, sosyal ilişkilere nizam verebilmek suretiyle “devlet” hakikatine ulaşmıştır. “Devlet”, bir topluluğun belli bir zaman-mekân bağlamında vardığı tarihî ve sosyal mutabakatının en tabii neticesidir. Böylelikle “devlet” onu ortaya çıkaran topluluğun ortak mülküdür ve söz konusu toplulukta kimse devletin üstünde değildir - olmamalıdır. Tesis edilmiş bir devlet nizamı, adalet gayesini terk etmedikçe, ilelebet payidar kalacaktır.” dedi.

"ÖNCE İNSANIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ"

MHP’li Türkeş, 21. yüzyılda adaletin, önce insanın can ve mal emniyeti olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti: “İnsan haysiyetinin tam muhafazasıdır. İnsanın temel hak ve hürriyetlerinin himayesidir. İnsan emeğinin, alın terinin ve gayretinin hürmet görmesi ve mükâfatlandırılmasıdır. İnsanın helal kazancının ve rızkının kıymet görmesidir. Bu değerlerin birine veya birçoğuna tecavüz veya kastedenin en ağır biçimde cezalandırılmasını temin etmektir. Bugün bir ülkede devleti - yani milletin ortak mülkünü - yönetenler kayıt dışılığı, karartmayı ve usulsüzlüğü teşvik ediyorlarsa, orada gasp vardır. İşçinin emeğinin gaspı, memurun kazancının gaspı, esnafın rızkının gaspı, emeklinin birikiminin gaspı vardır. Bir ülkede devleti yönetenler haksız teşebbüslere bulaşmışlarsa, orada “devlet” kaybolmuştur; ortak mülkümüz kişiselleştirilmiş, özelleştirilmiş, yozlaştırılmıştır. Orada tarihsel bir gerileme mevcuttur ve yanlışlık başlamıştır.”

"TOPLUMDA DA ÇÜRÜME VE TÜKENİŞ MEVZİLENECEK"

Devleti yönetenlerin yolsuzluğa battıkları yerde, hiç kuşkusuz, toplumda da çürüme ve tükenişin mevzileneceğini dile getiren Türkeş, “Devleti yönetenlerin şerre teslim oldukları yerde, toplumun da hayır işlemesi beklenemez. Devleti yönetenler fena oldukları içindir ki bugün; işçiler güvencesizliğe, sigortasızlığa, merdiven altı koşullarına, günlük 16-18 saate varan çalışma saatlerine mahkûm edilmiştir. Memurlar hak ettikleri zamlardan, iyileştirmelerden mahrum bırakılmıştır. Esnaf ay sonunu getirmekte sıkıntı çekmekte, borçların yükü altında ezilmektedir. Emekliler, “emekli” olmalarına rağmen, yeniden bir ve hatta iki işte çalışmak zorundadır.” şeklinde konuştu.

Türkeş, sözlerini şöyle tamamladı: “2014 Bütçesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden ‘yolsuzluk’ soruşturmasının gölgesinde kabul edildiği bu dönemde, Milliyetçi Hareket Partisi; tertemiz yönetimi ve kadrolarıyla, Firavunu -Allah’ın inayetiyle- bozguna uğratmaya hazırlanmaktadır. 2014 seçimlerinde -kamuda ve özelde- “Adalet”, Milliyetçi Hareket’in inancı ve iradesiyle ete kemiğe bürünecektir.“ CİHAN

Yorumlar