Tanrıkulu’dan kumpas yorumu: Bu yazıyla sahte deliller üretin deniliyor

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 30 ile gönderilen ‘gizli’ ibareli belgeyle deşifre olan ‘Hizmete Kumpas Planı’ ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 30 ile gönderilen böyle bir yazıya...

Google Haberlere Abone ol
Tanrıkulu’dan kumpas yorumu: Bu yazıyla sahte deliller üretin deniliyor

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 30 ile gönderilen ‘gizli’ ibareli belgeyle deşifre olan ‘Hizmete Kumpas Planı’ ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 30 ile gönderilen böyle bir yazıya hukuk fakültesi öğrencilerin bile gülüp geçeceğini belirten Tanrıkulu, “Bu yazının anlamı korku oluşturmak. Herkesi fişlemek. İkincisi ben bu adamları, bu sıfatla yargı önüne çıkarmak istiyorum, sahte delil, ne üretecekseniz üretin, bu delillerle benim yanıma gelin, diyor.” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 30 ile gönderilen ‘gizli’ ibareli belgeyle deşifre olan ‘Hizmete Kumpas Planı’nı değerlendirdi. Yaşananların cadı avı bile olmadığını daha ötesi bir şey olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, “İnsan duyduğu zaman tüyleri diken diken oluyor, nasıl bir savcı adliyelerden çıkan bir savcı, gerçekten bu kapsamda bir talimat yazabilir, varsa elinde bir delil, üzerine gidebilir. Bir cinayetle ilgili bir olayla ilgili. 30 ilin emniyet müdürlüklerine, yazı yazacaksınız, oralarda hizmet hareketine yakın, hangi okullar var, bunu tespit edeceksiniz. O okullarda 7 yaşından itibaren kim okumuş öğretmenler, sahipleri, çalışanlar yönetim kurulları ve hatta velileri kim. Bunların tespitini isteyeceksiniz. Binler on binler, yüzbinlerce insan ne yapacaksınız, bunları nasıl fişleyeceksiniz, bakacaksınız. 10 yıl önce liseyi bitiren, şimdi kamuda bir görevli mi, bunun mu peşine düşeceksiniz. Bu cumhuriyet bunları hak etmiyor, bu cumhuriyet bu savcıları da hak etmiyor, bu cumhuriyet bu başbakanı da hak etmiyor.” diye konuştu.

Yaşananların berbat bir durum olduğunu, 12 Eylül darbe dönemlerinde bile böyle olayların olmadığını vurgulayan Tanrıkulu, “O dönemlerde hiç olmazsa adliyelerden böyle yazılar çıkmamıştı. Sıkı yönetim mahkemeleri daha güvenceliydi. Sıkı yönetim mahkemelerinde daha dürüst, savcı ve hakimler çalışıyordu. Bir savcı bu şekilde, bir yazı yazacak kabul etmek mümkün değil. İnsanın inanası mümkün değil, nasıl bunu yazarsınız, bu okuldan kimler mezun olmuş, öğretmenler, öğrenciler, destek verenler kimler mezun olduktan sonra nerede okumuşlar, böyle bir şey hakikaten olamaz. Bu tam bir paranoyak bir durum.” dedi.

Emniyete gönderilen yazılarla Hizmet Hareketi'nin silahlı terör örgütü gibi gösterilmesi için delil oluşturulması istendiğini anlatan Tanrıkulu, “Bu belgelerde emniyete gidin, sahte mahte ne varsa bulun ve bu iddiayla bizim karşımıza gelin, diyorlar. Böyle bir yazı yazılamaz. Bu yazıyı hukuk fakültesi öğrencisine verseniz güler geçer. Bu yazının anlamı, korku oluşturmak. Herkesi fişlemek. İkincisi, ben bu adamların bu sıfatla yargı önüne çıkarmak istiyorum, sahte delil ne üretecekseniz üretin, bu delillerle benim yanıma gelin, diyor.” şeklinde konuştu.

CİHAN

Yorumlar