Tanrıkulu: Başbakan medyayı da arka bahçesi haline getirmeye çalışıyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Akşam gazetesi çalışanı Sibel Oral’ın twitter üzerinde "Çektir git, RTE" yazdığı için Mart başından işten çıkarıldığını belirterek Türkiye gazetesi yazarı Balçiçek Pamir’in de Berkin Elvan'ın ölümüyle ilgi.

Google Haberlere Abone ol
Tanrıkulu: Başbakan medyayı da arka bahçesi haline getirmeye çalışıyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Akşam gazetesi çalışanı Sibel Oral’ın twitter üzerinde "Çektir git, RTE" yazdığı için Mart başından işten çıkarıldığını belirterek Türkiye gazetesi yazarı Balçiçek Pamir’in de Berkin Elvan'ın ölümüyle ilgili gazetesinde çıkan habere tepki olarak köşesinde yazmayı bıraktığını söyledi.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın medyayı da arka bahçesi haline getirmek için uğraştığına dikkat çeken Sezgin Tanrıkulu, konuya ilişkin yaptığı yazılı basın açıklamasında, “Kendisi dışındaki tüm kesimleri ve dünya kamuoyunu düşman gibi görmeye başlayan Tayyip Erdoğan, zorbaca uygulamaları, korkularının üstesinden gelmek için kullanmaktadır. Twitter yasağıyla birlikte tüm dünyada kendini gülünç hale getiren Erdoğan, seçim öncesinde basına yönelik baskılarını da artırmaktadır. Tüm mitingleri onlarca televizyon kanalında naklen yayınlandığı, sözleri onlarca gazetenin manşetlerine taşındığı halde basına yönelik sözlü saldırılarını sürdüren Erdoğan, muhalefetin seçim çalışmalarını da bu şekilde sekteye uğratmaya çalışmaktadır. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) de vurguladığı gibi seçim öncesinde medyanın içinde bulunduğu sağlıksız ortam bizzat Tayyip Erdoğan tarafından yaratılmıştır. Seçimlerin özgür bir ortamda gerçekleşmesine engel olan bu ortama derhal son verilmeli, Erdoğan basının üzerinden elini çekmelidir.” dedi.

    ULUSLARARASI SINIR TANIMAYAN GAZETECİLER ÖRGÜTÜ’NÜN SAPTADIKLARI

    AKP iktidarının medyaya yönelik baskısını devlet kurumları eliyle sürdürülmekte ve medyanın temel işlevi olan bağımsız haberciliği imkânsız hale getirdiğini dile getiren CHP’li Tanrıkulu, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün de açıklamasında saptadığı hususları şöyle sıraladı: “YSK’nın görevi, 1 Ocak’ta başlayan seçim kampanya döneminde seçim mevzuatına saygıyı gözetmekken, RTÜK de, cezaların uygulanmasından sorumlu. Ancak bu kurumlar, AKP iktidarının lehinde, eşitsiz muameleye neden olabilecek cezai yaptırımlara imza attılar. TRT 22 Şubat-2 Mart döneminde AK Parti’ye yayınlarının yüzde 89,5’ini ayırırken muhalefetteki Cumhuriyetçi CHP’ye sadece yüzde 5, milliyeti MHP’ye yüzde 5,3, BDP’ye de 0,2 oranında bir yayın ayırdı.

    YSK, Samanyolu Haber TV’ye sekiz kez program durdurma cezası verdi. Mart başında YSK Cem TV’ye, “Uyan Türkiye” programında AKP aleyhinde çıkan bir kamuoyu araştırma sonuçlarını araştırmaya katılanların sayısı belirtilmeden yer verildiği gerekçesiyle biri beş, diğeri dört program durdurma cezası verildi.
Seçim öncesinde ortaya çıkan ses kayıtları hükümetin medyaya baskısını ortaya koydu.

    18 Mart’ta kamuoyuna yansıyan ses kayıtlarından birinde, Başbakan’a ait olduğu iddia edilen bir ses, Habertürk Yayın Grubu yönetim kurulu başkan yardımcısı Fatih Saraç’ı, 17 Aralık operasyonundaki yayınıyla ilgili sert şekilde azarlıyor. Saraç ise konuşma sonunda, “Kendimle ilgili gerekeni yapacağım” diyor. Bir süre sonra Saraç’ın adı gazete künyesinden çıkarıldı.

    Best FM sunucusu Arzu Çağlan ve Fotomaç gazetesi muhabiri Çağdaş Doğan, Berkin Elvan’la ilgili görüşleri nedeniyle işten çıkarıldı. Doğan, Twitter üzerinden, ülke çapında tepki ve protesto dalgalarına neden olan bu olayla ilgili hükümeti ve hükümete yakın medyayı eleştirmişti. Çağlan da, Berkin Elvan’in ölümünü gözyaşları içerisinde duyurmuştu.
    
    Akşam gazetesi çalışanı Sibel Oral da, twitter üzerinde “Çektir git, RTE” yazdığı için Mart başından işten çıkarıldı. Türkiye gazetesi yazarı Balçiçek Pamir, Berkin Elvan’ın ölümüyle ilgili gazetesinde çıkan habere tepki olarak köşesinde yazmayı bıraktı.

    Gezi Parkı eylemlerinin üzerinden on ay geçmesine karşın, eylemleri izleyen medya profesyonellerinin korunmasına dönük hiçbir önlem alınmadı. Güvenlik kuvvetleri, gazeteci-eylemci ayrımına gitmeden sistematik bir şekilde habercilere karşı orantısız müdahalelerini sürdürüyorlar.”

    “ERDOĞAN’IN GERÇEK YÜZÜ TÜM DÜNYAYA İFŞA OLMUŞTUR”

    Sezgin Tanrıkulu, medyayı arka bahçesi haline getirmeye çalışan Tayyip Erdoğan’ın, seçimleri kendi lehine etkilemek için her türlü antidemokratik uygulamaya başvurduğu, tıpkı yargıda olduğu gibi basını da Başbakanlığın bir organı haline getirmeye yeltendiğini aktardı. Tanrıkulu eleştirisini, “Ancak bilinmelidir ki teknoloji çağında hiçbir dikta uygulaması, yurttaşların gerçeklere ulaşmasını engelleyemez. Basına yönelik en ağır baskılar bile Tayyip Erdoğan’ın hakkındaki iddiaları gizlemesini sağlayamayacaktır. Hakikat gün gibi ortaya çıkmış, Erdoğan’ın gerçek yüzü tüm dünyaya ifşa olmuştur!

    Buna karşın, Erdoğan’ın emriyle haksız uygulamalara girişen tüm kurumları asli görevlerini yerine getirmeye ve kararlarını tarafsızlık ilkesinden ödün vermemeye çağırıyorum.” ifadeleriyle tamamladı. CİHAN

Yorumlar