Süleyman Soylu: 17 Aralık, bir milli güvenlik darbesidir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "17 Aralık darbesini bir milli güvenlik darbesi olarak değerlendirin ne olursunuz.

Google Haberlere Abone ol
Süleyman Soylu: 17 Aralık, bir milli güvenlik darbesidir

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "17 Aralık darbesini bir milli güvenlik darbesi olarak değerlendirin ne olursunuz. Siyasi tecrübeme, siyasi bilgime, geçmiş okumalarıma binaen paylaşacağım, bunu net söylüyorum, eğer Tayyip Erdoğan olmasaydı bunlara herkes teslim olurdu, net söylüyorum bunu."

Marmaris'te partililerle buluşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "Eski derin devleti tasfiye ettik, yeni bir derin devletin eline yeni bir derin devlet anahtarı mı verdik? Böyle mi gerçekleştirdik. Bugün birileri bize diyorlar ki Yargıtay bende olacak, bize birileri diyorlar ki, HSYK bizde olacak, birileri bize diyor ki Danıştay bizde olacak. Birileri bize diyorlar ki bakanın özel kalem müdürü bizden olacak. Birileri bize diyorlar ki biz sizi yıllarca dinliyoruz, 7 yıldır ne adım attığınızı biliyoruz, ne gerçekleştirdiğinizi biliyoruz, siz yanlış yapmasanız da biz kelimelerinizi toplar birbirine ekler montajlar sizi itibarsız hale getirmeye çalışırız diyorlar." diye konuştu.

"VERGİMİZLE MAAŞ ALAN İNSANLARI, BU ÜLKENİN İNSANLARININ PEŞİNE DÜŞÜRÜYORSUNUZ"

7 bin kişinin dinlendiği iddiasını dile getiren Soylu, şöyle devam etti: "Bakın 7 bin kişi, burada Cumhurbaşkanı var, ülkenizin Cumhurbaşkanı, burada Başbakanımız var, burada enerji bakanı var, siyasetçiler var, burada devlet adamları var. Burada kimler var? Burada Türkiye’nin karar vericileri var, Türkiye’nin aydınları var. Yazarları var, sanatçıları var, sporları var, sporcuları var, burada herkes var. Niçin dinliyorsunuz bu insanları? Niçin tecavüz ediyorsunuz bu insanların mahremine, niçin bu insanların mahremini kayıt altına alıyorsunuz? Niçin fişliyorsunuz, niçin bizim verdiğimiz vergiyle bugün maaşını alan insanları bu ülkenin insanlarının peşine düşürüyorsunuz?
Peki 12 Eylül 2010 referandumundan sonra ne oldu da birileri yeni derin devletin sahibi olmak istediler. Dün milleti tahkir edenler, dün milleti küçük görenler, dün milleti hakir görenler, dün milleti düşükler, kuyruklar diye nitelendirenler bugün ne oldu onlarla aynı safta aynı düşüncede aynı zihniyette buluştular. Bu, yeni Türkiye’de biz, yeni bir birim devlet olarak bulunacağız diye neredeyse ülkenin Cumhurbaşkanına, ülkenin Başbakanına, ülkenin yöneticilerine şantaj yapmaya kalktılar."

"DİNLEME KAYITLARI NEREDE?"

Dinleme kayıtlarının nerede olduğunu soran Süleyman Soylu, "Yarın bir diplomat benim diplomatımın önüne Türkiye’nin en önemli meselesi için milli mesele için yaptığı bir müzakere için önüne bu kayıtları bir istihbarat örgütü, dışarıda bir istihbarat örgütü koyarsa bunun vebalini kim ödeyecek. Gitmediği de hiç meçhul değil. Ben size bir şey söyleyeyim, 17 Aralık darbesini bir milli güvenlik darbesi olarak değerlendirin ne olursunuz. Bu ülkede istihbarat örgütünün Suriye’deki Türkmenlere yapmış olduğu yardımları bir vesile ile oradan yine içerden dinlemelerle tespit edip bu ülkenin devleti felç edebilme, istihbarat örgütünü felç edebilme hakkı kime aittir? Hangi anlayışa aittir? Burada size bir şey paylaşacağım. Siyasi tecrübeme, siyasi bilgime, geçmiş okumalarıma binaen paylaşacağım, bunu net söylüyorum, eğer Tayyip Erdoğan olmasaydı bunlara herkes teslim olurdu, net söylüyorum bunu." görüşlerini savundu.
CİHAN

Yorumlar