SP Genel Başkanı Kamalak: Haksızlık, failini büyütmez

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda görev alan polislere yönelik düzenlenen operasyonları eleştirdi. Kamalak, "Bu devlet için, hükümet için itibar değildir. Hukuksuzluk bizatihi zulümdür....

Google Haberlere Abone ol
SP Genel Başkanı Kamalak: Haksızlık, failini büyütmez

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda görev alan polislere yönelik düzenlenen operasyonları eleştirdi. Kamalak, "Bu devlet için, hükümet için itibar değildir. Hukuksuzluk bizatihi zulümdür. Adaletsizlik haksızlık demektir. Haksızlık da zulümdür. Bunlar geçicidir. Haksızlık failini büyütmez, zulüm sahibine itibar kazandırmaz. Eğer icra makamında olanlar devlet adına hareket edenler adaletten ayrılıyorsa devleti en büyük çete durumuna getiriyorlar." dedi.

Kamalak, partisinin Bursa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. İki bin kişinin katıldığı iftarda basın mensuplarıyla buluşan SP lideri Kamalak, 17 ve 25 Aralık operasyonlarında görev yapan polislere yönelik düzenlenen operasyonu değerlendirdi.

ANORMAL GİDİŞİN NORMAL SONUÇLARI

Kamalak şunları kaydetti: "Polislere operasyonlar ve diğer gelişmeler beni şaşırtmıyor, çünkü bunlar anormal gidişin normal sonuçlarıdır. Bir takım failler tespit ediliyor önce, sonra delil uyduruluyor, sonra bu tezgahın bir unsuru olarak mahkemeler kuruluyor, sonra sevkıyat başlıyor. Bunun hukuk devletiyle gider, tutar bağdaşır bir tarafı yok. Dolayısıyla süre geçmiş olmasına rağmen polislerin gözaltına tutulması, oturma eylemlerinde bulunmaları beni şaşırtmıyor, bunlar anormal gidişin normal sonuçlarıdır. Hadise bundan ibarettir. Bugünler geçicidir. Merak etmeyin, bundan fazla değil 2-3 ay önce soğuktan durulmuyordu, şimdi sıcaktan durulmuyor. Bunlar mevsimlik dalgalanmalardır. Aynen onun gibi, bugünler geçecektir. Bunlar Türk adaletine düşen kara lekelerdir, temizlenip geçecektir."

HAKSIZLIK FAİLİNİ BÜYÜTMEZ

Son zamanlarda kendilerine yönelik ‘Paralelci’ dendiğini belirten Kamalak, "17 ve 25 Aralık operasyonları başlayınca dedik ki; ‘Hırsızı yakalayan polis, nerede suçlu sayıldı, Türkiye hariç, yapmayın Allah aşkına.’ Bunu deyince olduk paralelci. Biz doğruyu söylüyoruz arkadaşlar, şurayla, burayla sıkıntımız yok. Biz bu ülkenin evladıyız. Polise kelepçe takıyorsun, kaçacak mı bu adam, devlet kendisine vuruyor bu kelepçeyi, kabul edilemez bir durum. Bir insanın ne zaman tutuklanacağı, ne zaman gözaltına alınacağı kanunda belirtilmiştir. Bu süreç anayasaya uymuyorsa orada hukuk devleti yoktur .Bu devlet için, hükümet için itibar değildir. Hukuksuzluk bizatihi zulümdür. Adaletsizlik haksızlık demektir. Haksızlık da zulümdür. Bunlar geçicidir. Haksızlık failini büyütmez, zulüm sahibine itibar kazandırmaz. Eğer icra makamında olanlar devlet adına hareket edenler adaletten ayrılıyorsa devleti en büyük çete durumuna getiriyorlar. Çete ile devlet arasındaki en büyük fark; çetenin hukuk dinlememesi, hukuku inkar etmesi, devletin ise tüm işlemleri hukuka uygun icra etmesidir. Eğer bir devlet hukuku ihlal ediyor, hukukun dışına çıkıyorsa o ülkede en büyük çete devlettir." ifadelerini kullandı.

ÜÇ ADAY DA BATILI, O YÜZDEN ÜÇÜNÜN DOLMUŞUNA DA BİNMEYECEĞİZ

Cumhurbaşkanı seçiminde herhangi bir adayı desteklemeyeceklerinin hatırlatılması üzerine konuşan Mustafa Kamalak, "Bu bir sistem meselesidir. Üç adayın ortak özelliği var; üçünün de batıcı olması. Batıdan bu ülkeye hayır gelmez. Üçü de bindiği dolmuşu batıya götürmek istiyor. Ben oraya gitmek istemiyorum, hadise budur. Eğer gerçekten hak yolunda doğru dürüst inandırıcı mesaj verirseniz ikinci tura kalındığında kararımızı bir daha değerlendireceğiz. Şuydu, buydu değil, söylemleri faklı olabilir ama gittikleri yol hep aynı. İyi de Osmanlı’yı yıkan Avrupa’dır. Çanakkale’de 450 bin vatan evladını şehit eden kim; Batı. Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren batı, Irak’ı yerle bir eden batı, 1974’e kadar Kıbrıs’ta soykırım operasyonu düzenleyen kimdi; batı. Biz Kıbrıs barış harekatını yaptığımızda bize ambargoyu batı uyguladı. O zaman tüm gücüyle yanımızda olan kardeş ülke vardı. Bize destek çıkan yiğit devlet lideri kimdi, Libya’nın Devlet Başkanı Kaddafi vardı. Libya’yı bölen kim; batı. Kaddafi’yi linç eden kim; batı. Peki onlara destek veren kim? Mevcut iktidar. Kardeşim sizin günahınıza ortak olmak istemiyorum. Sizin günahınıza ortak olmak zorunda mıyım? Ee cumhurbaşkanı zaten seçeceksiniz bir şekilde, ben kendimi orada malzeme olarak kullandırtayım mı? Siz günahınızla baş başa kalın diyoruz, dediğimiz budur." diye konuştu. CİHAN

Yorumlar