Sırrı Sakık: Kürt Memed nöbete, cezaevine, mezara; artık bu bitti
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Terörle Mücadele Yasası yürürlükte olduğu müddetçe ticaret mahkemesinde kendilerinin mahkum edileceğini belirterek "Çünkü siz bize zulmettiniz sistem olarak.
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Terörle Mücadele Yasası
yürürlükte olduğu müddetçe ticaret mahkemesinde kendilerinin mahkum
edileceğini belirterek "Çünkü siz bize zulmettiniz sistem olarak.
Bize, doksan yıldır zulmediyorsunuz. O mahkemeden alıp oraya monte
ediyorsunuz. Kürt Memed nöbete, Kürt Memed cezaevine, Kürt Memed
mezara; yani artık bu bitti. Onun için biraz vicdan, biraz vicdan."
dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu yoklama
yapılmaksızın müşahade ile saat 14.00'da açıldı. Birleşimi TBMM
Başkanvekili Sadık Yakut yönetiyor. Genel Kurul'da, Özel Yetkili
Mahkemeler'in (ÖYM) kaldırılmasını da öngören Terörle Mücadele
Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülmeye başladı. 21 maddelik
teklifte, 9 kanunda değişiklik öngörülüyor.
Önerge üzerinde söz alan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan,
"Muhteşem Süleyman ne demiş biliyor musunuz? 'Kılıcın yapamadığını
adalet yapar.' Bizde de tersine bir şey işliyor. Adaletle
yapamadığımızı kılıçla yapmaya çalışıyoruz. Zaten şüphelenmiştik.
Anayasa Mahkemesi'nin önündeki adalet tanrıçasına şalvar giydirilip
gözleri açıldıktan sonra durum değişmişti, adalette işlerin ters
gittiği konusunda." diye konuştu.
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ise özellikle Ergenekon'dan,
Balyoz'dan başlayan bir süreç değerlendirmesi yapıldığını
belirterek, "Sanki bu ülkede sadece Ergenekon ve Balyoz, hukukun
mağdurları; onun dışındaki insanlar bu ülkede dört dörtlük bir
şekilde yargılanıyorlar." ifadelerini kullandı.
"BALYOZ VE ERGENEKON'DA YARGILANAN BİRÇOK GENERALİN ELLERİNİN NASIL
KÜRT KANINA BULAŞTIĞINI BİLİRİZ"
Balyoz'da, Ergenekon'da yargılanan birçok Generali tanıyıp
bildiklerini söyleyen Sakık, "Ellerinin nasıl Kürt kanına
bulaştığını da biliriz, onlarca Kürt'ü nasıl katlettiğini de
biliriz ama bunları asla seslendirmezsiniz. Onların nasıl Kürt
coğrafyasında birer katile dönüştüklerini de biliriz ama öyle
çıkıp, sürekli burada 'Ergenekon, Balyoz, bu ülkede yargı, bilmem
ne…' Vallaha, bizim bunlara karnımız tok. Bunların bir kısmı, evet,
o bir kısmı bu sürecin mağdurları olabilir, bir kısmının da nasıl,
ne yaptığını da biz çok çok iyi biliyoruz. Onun için, bu konuda bir
tahlil, bir teşhis olduğunda, gerçekten bizim yaşadığımız acıları
da dikkate alarak bu konuda belirlemelerde bulununuz. Çünkü çıkın
bakın, burada bunlarla ilgili bir sürü sözler söylüyorsunuz. Peki,
bu ülkenin bir Roboski'si yok mu, 34 insan yaşamını yitirmedi mi?
Ve bu ülkenin yargıçları takipsizlik kararı vermedi mi? Hani bu
ülkenin adaleti, hani bu ülkenin vicdanı?" şeklinde konuştu.
Bütün generalleri eli kanlı falan bir şekilde tarif etmediğini, o
dönemde Kürt coğrafyasında eli kana bulaşmış generallerin olduğunu
söylediğini dile getiren Sakık, çünkü onların kanlı bir tarihten
geldikleri için nasıl cinayetler işlendiğini hepsinin gördüğünü
kaydetti.
"ÇOCUĞUMUN KEMİKLERİNİ BULSAM KOKLAYACAĞIM"
"3 bin 500 köyün yakıldığı dönemden bahsediyorum, 17 bin 500 faili
meçhul cinayetlerin yaşandığı bir dönemden bahsediyorum." diyen
Sakık, şunları söyledi: "O dönemin bölgede olup ve görevli olan o
generallerin büyük bir çoğunluğu bugün, evet, yargılandılar ama bu
davalardan dolayı yargılanmadılar ve o tarihte 17 bin 500 cinayet
işlenirken devlet de oradaydı, generaller de oradaydı, özel yetkili
mahkemeler de oradaydı. Sorun Kürtler olunca ne devlet ne özel
yetkili mahkemeler ne de generallerin kılı kıpırdamaz. Onun için,
bize ikide bir buradan sormayın 'Efendim, sürekli Kürt Kürt…'
Kürt'ün hukuku yoksa Kürt'ün hukukunu savunmak üzere buradayız. Ve
o dönemde eli kana bulaşmış insanlar… Kimin eli kana bulaşmışsa,
gelin birlikte araştıralım. Sizin söylediğiniz ve bizim
söylediklerimizi bu Meclis, bir Meclis araştırma önergesi
hazırlayarak bunlardan hesap sorabilir ama sizin umurunuzda değil.
Bütün Kürtler katledilse bile sesiniz çıkmaz. Ama buradan o
Roboski'de cinayet işlendiği dönemde buralarda, Parlamento'da bazı
alçakların 'Katırlara yazık oldu.' sözünü duyduğumuz da oldu.
Hiçbir gün, bu coğrafyada Kürtlerle ilgili uygulanan politikalara
hiçbir dönem duyarlılık gösterilmediği dönemleri de biliyoruz. Onun
için, yani bize gölge etmeyin, sizden başka bir şey istemiyoruz ama
şunu açık ve net olarak söylüyoruz: Sevgili arkadaşlar, bu özel
yetkili mahkemeler bu hâliyle eğer Terörle Mücadele Yasası devam
ederse bizim için hiçbir farkı yok. 17 bin 500 faili meçhul
cinayetlerin failleri yok ortada. Bakın, Cumartesi Anneleri
yıllardır sokakta, İstanbul'da ve orada her gün ne diyor bir anne
biliyor musunuz? 'Çocuğumun kemiklerini bulsam alacağım,
koklayacağım…' Ona bir şey… Bakın, bizde çifte standart yok. O
konuda hukuk herkese uygulanmalı herkese, herkese uygulanmalı.
Şimdi, bir anne aynen şöyle diyor: 'Çocuğumun kemiğini bulacağım,
kucağıma alacağım, kokusunu özledim.' Bu ülkede çocuklarının
kemiğinin kokusunu özleyen anneler var, acılar var, bu acıları
durdurmak, bunları sonlandırmak, bu katillerle yüzleşmek hepimizin
görevidir."
"BİRAZ VİCDAN"
Bu anneler eğer İstanbul'un göbeğinde ve Türkiye'nin dört bir
tarafında ölen çocuklarının kemiğini arıyorsa ve bunlara bir katkı
sunulamıyorsa bunun Parlamento'nun bir ayıbı, iktidarın bir ayıbı
olduğunu savunan Sakık, "Bu özel yetkili mahkemeler bu konuda
duyarlılık göstermedi, özel yetkili mahkemeler, emin olun, durumdan
vazife çıkaran mahkemelerdir. Şimdi bu mahkemeleri, sözüm ona,
ortadan kaldırıyorsunuz ama Terörle Mücadele Yasası durduğu
müddetçe bizim açımızdan Özel Yetkili Mahkeme de, Devlet Güvenlik
Mahkemesi de, Şark İstiklal Mahkemesi de, ağır ceza mahkemeleri de
fark etmez. Bu Terörle Mücadele Yasası yürürlükte olduğu müddetçe
ticaret mahkemesinden siz bizi mahkum edersiniz. Çünkü siz bize
zulmettiniz sistem olarak. Bize, doksan yıldır zulmediyorsunuz. O
mahkemeden alıp oraya monte ediyorsunuz. Kürt Memed nöbete, Kürt
Memed cezaevine, Kürt Memed mezara; yani artık bu bitti. Onun için
biraz vicdan, biraz vicdan." dedi. CİHAN
Yorumlar