Sınır İhlaline Karşılık Verilecektir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye uçaklarının Türk hava sahasını aynı şekilde ihlal etmeleri halinde yine aynı şekilde cevap verileceğini söyledi.
"Yani biz şu anda seçimdeyiz diye eğer ülkemizde hava sahamızı
ihlal edenler olursa bunlara hoşgeldiniz mi diyeceğiz?" diye soran
Erdoğan, "Biz, tabi onları dinleyecek halimiz yok. Biz, silahlı
kuvvetlerimize bu konuda gerekli talimatı vermişiz. Silahlı
kuvvetlerimiz de sağolsun gerekeni yaptılar. Bundan sonrada böyle
bir şey olursa aynı şekilde olur.” şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel
Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, NTV özel yayınında
Oğuz Haksever’in sorularını cevaplandırdı.
KASTAMONU VE SAMSUN MİTNGLERİNİ DEĞERLENDİRDİ
Başbakan Erdoğan, ilk olarak bugün gerçekleştirdiği Kastamonu ve
Samsun mitinglerini değerlendirdi. Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Doğrusu, bugün önce Kastamonu’daydık ve Kastamonu’da daha önce
Nasrullah Cami’nin orada mitinglerimizi yapardık. Bugün ise ondan
çok daha büyük bir alanda mitingimizi yaptık. Gerçek alan tıklım
tıklım doluydu. Coşku iyi, heyecan iyi. Tabi bu hakikaten
Kastamonuluların 20 yıldır değişmeyen bir yerel yönetim anlayışını
değiştireceğine yönelik bir karar verdiğini hissettim. Bunu gördüm.
Bu coşku vardı. Ardından Samsun’a geçtik. Fakat Kastamonu’da bir
şey dikkatimi çok çekti. Belediye başkan adayımız bizim o da
yıllardır ikinci adam olarak Kastamonu Belediyesi'nde görev yapmış,
Fen İşleri’ni o yönetmiş, hele hele belediye başkanını uzun süredir
ciddi bir rahatsızlığı var. Geçmiş olsun diyelim aynı zamanda. Bu
dönemde belediyeyi o götürdü ve Fen İşleri aynı zaman su,
kanalizasyon bunlar belediyelerin olmazsa olmazıdır. Bu görevleri
üstlenen bir insan. Şu anda bakıyorum orada MHP’nin adayı ortaokul
mezunu bir kişi. Belediyecilik deneyimi hiç yok. Fakat bizim
adayımız hem üniversite mezunu hem de yıllar yılı belediyeciliğin
içinde yaşamış ve Kastamonu’ya bu hizmetleri vermiş bir insan. Öyle
zannediyorum Kastamonu’da ihmal etmeyecektir. İşin bu yanını
özellikle bütünleştirecektir. Kastamonu’nun ciddi bir değişim
dönüşüme hakikaten ayrıca ihtiyacı var. Bizim merkezi yönetim
olarak Kastamonu’ya çok hizmet verdik. Havalimanından tutunuz bütün
duble yollar ve Ilgaz tünelini yapıyoruz. Bu çok önemli. Eğitimde,
sağlıkta buraya yaptığımız yatırımlar çok çok fazla. Bütün bunları
bütünleştirmek istiyoruz. Samsun’a geldik. Samsun bugün benim 57.
mitingim oldu. Mitinglerin içerisinde 51 tanesi il mitingleri ve 6
tanesi ilçe mitingleri. 4 tanesini İstanbul’da yaptım, ikisini
Ankara’da yaptım. Bunları da yoğun bir şekilde devam ettirdik. Tabi
Samsun tarihi bir mitingdi. Öyle zannediyorum Cumhuriyet tarihinde
böyle bir miting Samsun’da görülmemiştir. Ben bugüne kadar
Samsun’da yaptığım mitingler katılımı çok yüksek mitingler olmuştur
ama bu caddelerle bu işe katarsak hakikaten yüz bini aşkın bir
katılım, coşkunun, heyecanın olduğun bir miting oldu. Samsun’da
zaten belediye başkanımıza çok ciddi bir ilgi var. Büyükşehir
Belediye başkanımıza güven var. Öyle zannediyorum ki ilçelerinde
büyük bir çoğunluğunu belki tamamını alabilecek bir heyecanı,
coşkuyu gördüm. Pazar akşamını Samsun’dan çok farklı bir müjdeyle
bekliyoruz.”
ESED İLE GÖRÜŞMELERİNİ ANLATTI
Erdoğan’a ardından Suriye’de yaşanan gelişmeler soruldu. "Şu anda
Suriye’yle ilişkilerimizin geçmişi ve üç yıllık son süreç malum
ortada. Biz tabi sınır komşumuz, kardeşlerimiz. Yönetimle olan
ilişkilerimiz geçmişte çok çok farklıydı. Kendileriyle stratejik
anlaşmalar dahi yapılmıştı." diyen Erdoğan, "Ne yazık ki bu
Tunus’taki olaylardan sonra aynı şekilde Suriye’de de olaylar
başladı. Fakat biz, başlamadan önce bazı şeyleri kendilerine
uyardık. Bu gelişme Suriye’ye sıçrayabilir. Gelin burada artık Baas
sürecini bir değişime uğratalım. Biz size ne istiyorsanız her türlü
desteği verelim. Demokrasi Suriye için çok önemli. Bunun beklentisi
içerisinde olan Suriye halkı var. Bundan çekinmeyin bak
seviliyorsunuz, bunu kendiniz de itiraf ediyorsunuz. Rahat olun bu
adımı atın.’ Hatta beni arabasına alır gezdirirdi. Son toplantımızı
kendisiyle Asi Nehri kenarında yaptık. Orada müşterek bir baraj
yapma kararı aldık. Onun temelini atmaya gitmiştik. Birlikte
Halep’te buluştuk. Yaklaşık 3-3,5 saat bir görüşmemiz oldu. Bunları
hep konuştuk. Biz hakikaten bugünkü bir Esed’i beklemiyorduk. O
zamanlar tabi yaklaşımı çok farklıydı ve sürekli telefon
diplomasisini yürüttük. Ama bir ara baktık ki ölümler devam ediyor,
öldürmeler devam ediyor. Kendisi bunları pek dinlemiyor. En sonunda
Ahmet beyi gönderdik ve Dışişleri Bakanım kendisiyle 6 saat bir
görüşme yaptı. Bu arada özel temsilcilerimi gönderdim. Benden bazı
projeler istedi, planlar istedi. Bu konuda özel temsilcileri
göndermek suretiyle yardımcı olmaya çalıştım. Çünkü niyetimiz çok
samimiydi. Fakat artık bir Ramazan akşamıydı, camilerin
bombalanması olunca ben kendisini son bir kez aradım. Yarın dedim
Cuma. Ne olur şu talimatınızı verin, şu insanları bir Cuma gününde
ve Ramazan ayında öldürmesinler. Onu 'benim adamlarım yapmıyor'
dedi. Şebbihaları kendi adamı diye göstermiyordu. Halbuki
Şebbihalar onun adamı. Onun özel timleriydi ve ertesi gün yine
vurdular, 16 kişi öldürdüler. Bunları hiçbir zaman dinlemedi. Şu
anda bakın orada yaklaşık 160 bin can kaybı var. Bunların
içerisinden gelen rakamlar 8 bin çocuk ve biz tabi bağrımızı açtık.
Açık kapı politikasıyla çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Şu anda
bizde malum buraya gelen insan sayısı 760 bini buldu.
Harcamalarımız 3 milyar doların üzerinde. Biz dedik ki bunu devam
ettireceğiz. Yaralılar oluyor, bunlarla ilgileniyoruz. Fakat şuanda
hala öldürmeye devam ediyor." ifadelerini kullandı.
İHLAL OLURSA AYNI ŞEKİLDE CEVAP VERİLİR
Ardından Suriye tarafından yapılan sınır ihlallerini değerlendiren
Erdoğan, “Tabi son dönemde biliyorsunuz bir helikopterle bizim hava
sahamızı ihlal ettiler. Hava sahamızı ihlal edince biz malum
angajman kurallarını açıklamıştık. Bu angajman kurallarından
hareketle o zaman uçaklarımız bu helikopteri vurdu. Şu anda yine
aynı şekilde bizim hava sahamızı ihlal eden iki tane bunların uçağı
1 ila 1,5 kilometre ihlal etti. Silahlı kuvvetlerimizden bana
bildirildi. Bunun tabi tek sebebi de şuydu: Keseb denilen bizim
hudut kapısının olduğu bölgedeki orada 50-60 bin nüfus var büyükçe
bir yer orası. Orasını tabi Özgür Suriye Ordusu tekrar ele
geçirince bunlar onları bombalamak için aslında gelmişti. Bizim de
hava sahımızı ihlal ederek böyle bir adımı attılar. Bu defa da
bizim uçaklarımız kalkıp bunlardan bir tanesi vurdu. O da Keseb’e
düştü. Tabi bu angajman kurallarını ihlal bundan sonraki süreçte de
böyle devam edecek olursa bizler gereği neyse bunu yapmak
durumundayız. Fakat benim üzüldüğüm bir nokta var; Türkiye’deki
muhalefet ne yazık ki bunu bir siyasi istismar vesilesi olarak
gördüğümüzü anlatıyor. Çirkin olan bu. Yani biz, şu anda seçimdeyiz
diye eğer ülkemizde hava sahamızı ihlal edenler olursa bunlara
hoşgeldiniz mi diyeceğiz? Kaldı ki bunlar zaten 160 bin kişi
öldürmüş. Burada katil Esed’in, cani Esed’in bu tür bir durumu var.
Bizim burada 74 tane vatandaşımızı bunlar şehit
ettiler. Zaman zaman hala top atışları ülkemize düşüyor. Bütün
bunlara karşı muhalefet başta CHP olmak üzere bunları hala
kalkıyorlar övmeye, müdafaa etmeye... Ya bu bizim ulusal meselemiz.
Siyaset malzemesi yapılabilir mi? Sen burada kimin
yanında yer alacaksın? Senin burada yapman gereken böyle ulusal bir
meselede hükümetin yanında yer almaktır. Silahlı kuvvetlerin
yanında yer almandır. Ama ben bakıyorum ki anamuhalefetin başındaki
zat, yardımcıları, hepsi bunların yer almaya kalkıyorlar. Bu
gerçekten bizim bir milli meselemizde dahi muhalefetin ne denli
ayrık düştüğünü, nedenli bunu bir istismar vesilesine dönüştürmeye
gayret ettiğini göstermesi bakımından çok önemli. Biz tabi onları
dinleyecek halimiz yok. Biz silahlı kuvvetlerimize bu konuda
gerekli talimatı vermişiz. Silahlı kuvvetlerimizde sağolsun
gerekeni yaptılar. Bundan sonrada böyle bir şey olursa aynı şekilde
olur.” diye konuştu.
SÜLEYMAN ŞAH’TA GEREĞİ YAPILIR
Ardından Süleyman Şah Türbesi konusuna da değinen Erdoğan, şunları
söyledi: “Süleyman Şah Türbesiyle alakalı olarak yine aynı şekilde
burada da malum IŞİD’in bu tür bir sıkıntısı var. Burada daha önce
Türkmenler vardı. Türkmenlerin özellikle maalesef malzeme
noktasında, silah noktasında zayıf düşmesi onların ister istemez
geri çekilmesine neden oldu. Geri çekildikleri günde 80 şehit
verdiler. Buradan bir yere gelmem lazım. Bu, malum son MİT
TIR’larının hani çevrilip bunların aranması olayları yaşandı. Bu
TIR’lar bizim Bayır Bucak Türkmenlerine yardım götürüyorlardı ve
bunda bile muhalefet aynı şeyi yaptı. Aynı durumu ortaya koydu.
Muhalefet hiçbir zaman Türkiye’nin avukatı olmadı. Hep karşısında
oldu. Tabi biz bunlar yapıldı diye kalkıp da Bayır Bucak
Türkmenlerini yalnız bırakamazdık. Bırakmadım, yine de
bırakmayacağız ve 24’üyle alakalı biz de bazı şeyler duyduk. O
görüldüğü gibi şuanda herhangi bir şey söz konusu değil. Ama
Süleyman Şah Türbesi'ne karşı böyle bir yanlışlık olacak olursa
tabii ki gereği neyse orada da yapılacaktır. Bu topraklar bizim
topraklarımız, kendi topraklarımızdır. Yaklaşık 10 dönüm gibi bir
arazidir ve bu topraklar uluslararası anlaşmalar teminat altına
alınmış olan topraklarımızdır. Bu topraklarda yapılacak bir saldırı
aynen Türkiye’ye yapılmış bir saldırıdır."
Yorumlar