Sebahat Tuncel: Korkunun demokrasiye faydası yok

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Eş Başkanı Sebahat Tuncel, çözüm ve müzakere sürecini ilerletmek istemediğini ifade ederek, "Özellikle son bir aydır Parlamento'da çıkan yasalara baktığımızda bu çok ciddi ve net olarak görülmektedir.

Google Haberlere Abone ol
Sebahat Tuncel: Korkunun demokrasiye faydası yok

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Eş Başkanı Sebahat Tuncel, çözüm ve müzakere sürecini ilerletmek istemediğini ifade ederek, "Özellikle son bir aydır Parlamento'da çıkan yasalara baktığımızda bu çok ciddi ve net olarak görülmektedir. AKP hükümeti bir korku ile kendisini korumaya çalışmaktadır, ama korkunun demokrasiye hiçbir faydası yoktur. AKP hükümeti, bütün yasalarda daha çok kendini garanti altına almak için çalışma yürütüyor. En son MİT’e yapılan yasa da bu." dedi.

HDP Eş Başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, son siyasal gelişmeleri ve HDP’nin seçim çalışmaları büro açılışları sırasında yaşanan olayları HDP Ankara İl Başkanlığı’nda yapılan basın toplantı ile değerlendi

“SALDIRILARIN ARKASINDA GLADYO VAR”

HDP seçim çalışmalarındaki olayların göründüğünden ve gösterilenden daha vahim olduğu kanaatinde olduklarını belirten Kürkçü, “Burada görülen güruhun esasen kendilerine milliyetçi, ‘Atatürk’ün askerleriyiz’ diye gösteri yapan, kurt başı işaretleri gösteren bir topluluğun bu simgelerle kendilerini tanımlayan bir topluluğun içinde olduklarını bilmemiz gerekiyor. Bunların şuan için herhangi bir partiye zimmetlemiyoruz ancak hiçbir partinin de bu olan bitenlerle ilgili bir politik partinin, bir politik hareketin, siyasi gösterisinin, bu şekilde ağır bir saldırıya uğramasını, linçe uğramasını hiçbir partinin de kınamadığını, bununla ilgili bir görüş bile beyan etmediğinin altını çizmek istiyoruz. Susuyorsanız, onaylıyorsunuz demektir. O zaman kurt başları adresi bulur, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sözü, adresini bulur. Ben hala, bu adresi işaretlemiyorum ancak, bekliyorum. Bu partilerden kendilerini bu simgelerle, bu söylemlerle kendilerini kodlamış olan partilerden, ‘bu yapılanlar yapılamaz, bu yapılanlar ayıptır, bu yapılanlar suçtur, bu yapılanlar demokrasiye saldırıdır’ demelerini bekliyorum. Ancak öyle anlaşıyor ki sayın Devlet Bahçeli’nin sık sık yakındığı gibi ‘içimizdekiler, içimizdeki ajanlar’ diye yakındığı gibi belki de bütün partilerin oradaki milliyetçilikle, ırkçılıkla, ultra milliyetçilikle kendilerini kodlamış olan partilerin, belki de yöneticileri değil, onların içindeki unsurlar bunu yapmıştır. Burada bir politik motivasyon olmadığını, kimse bize söylemesin. Biz bu adrese baktığımızda, şunu görüyoruz, kim çözüm sürecine karşıysa, kim Kürt meselesinin barışçıl demokratik bir yoldan çözülmesine karşı olduğunu beyan etmişse, kim Türkiye’deki çatışmanın sonsuza kadar sürmesini ifade etmişse, kim anayasal demokratik haklarını Kürtlerin ve diğer halkların teslim etmekten kaçınıyorsa, onlar bu saldırının içindedirler veya bu saldırıyı onaylamaktadır. Biz kısaca gladyo saldırısı olarak kodluyoruz. Devletin örgütlerinin de bu suçla bu saldırı ile ilişkili olduğuna işaret etmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

"AKP, KORKU İLE KENDİNİ KORUMAYA ÇALIŞIYOR"

Türkiye’de çok ciddi sorunlar olduğunu dile getiren Sebahat Tuncel, “Biz anlıyoruz ki çözüm ve müzakere sürecini engellemek isteyen güçler var ama bu sadece bu güçlerin meselesi değil aynı zamanda AKP iktidarı da bu çözüm ve müzakere sürecini ilerletmek istememektedir. Özellikle son bir aydır Parlamento'da çıkan yasalara baktığımızda bu çok ciddi ve net olarak görülmektedir. AKP hükümeti bir korku ile kendisini korumaya çalışmaktadır ama korkunun demokrasiye hiçbir faydası yoktur. Bunun altını bir kez daha çizmek istiyoruz. AKP hükümeti, bütün yasalarda daha çok kendini garanti altına almak, bunun üzerinde bir çalışma yürütüyor. En son MİT’te yapılan yasa da bu. Oysa bizim beklentimiz, Türkiye halklarının beklentisi MİT'i güvence altına almak değil, çözüm sürecini güvence altına almaktır. Bu ciddi anlamda bir sorun.” ifadelerini kullandı.

“BAŞBAKAN HER TÜRLÜ ŞEYİ KENDİNE GÖRE YORUMLUYOR”

Türkiye’de en çok kadın hakları ihlali yaşandığını da vurgulayan Tuncel açıklamalarına şöyle devam etti: “Kadınlar aslında bir katliama aslında yani bir katliam diyeceğimiz süreci yaşıyor. AKP iktidarı döneminde de kadına yönelik şiddet her zamankinden daha çok arttı ve kadınların daha görünür olmasını, söz söylemesini önemli olduğunu düşünüyoruz. 1 Mart’tan başlayıp, 10 Mart’a kadar devam edecek 8 Mart Haftası da kadına yönelik şiddet yönelik şiddet konusunda sözümüzü söyleye hem kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki görünürlüğünü ve ön saflardaki mücadelesini sahiplendiğimizi ifade etmek istiyoruz. Özellikle son dönemlerde bu Kabataş olayında yaşanan tartışmaların çok ciddi sorun olduğunu, kadın beyanı esastır tartışmasının erkeklerin beyanları nedeni ile çok ciddi anlamda başka noktalara çevrildiğini buradan başbakan olsun ister partilerin liderleri olsun, erkeklerin bu beyanlarından vazgeçmeleri, özellikle kadın bedeni üzerindeki beyanlarını üzerindeki söylemlerine derhal son vermeleri gerektiğinin altını çiziyoruz. Kadınlar, hem kadın mücadelesinde hem de kendileri hakkında kendi yaşadıkları konular hakkında söz söyleyecek gücü var, erkekler artık sussun. Özellikle sayın Başbakan bu konudaki yaklaşımı ciddi anlamda kadın özgürlük mücadelesine yönelik kurulan bir yaklaşım. Kendisine göre yorumluyor her türlü şeyi. Özellikle AKP’de siyaset yapan kadınlara, kadın bakış acısı olan bütün partiler acısında söylüyoruz kadınlara sesleniyoruz. Lütfen artık bu erkeklerin kadınlar üzerinde söz söylemesine bir ‘dur’ deyin. Artık yeter erkekler bu konuda gerçekten bir sussunlar.”

CİHAN

Yorumlar