Reşat Doğru: Milletimiz 30 Mart'ta bu hükümete Osmanlı tokadı vuracak

Eski bakanlardan MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, 30 Mart'ta hükümete vatandaşın Osmanlı tokadı atacağını ileri sürdü. Türkiye’de seçimlere çok az süre kaldığını ifade eden Doğru, "Halkımız süreci iyi değerlendirmesi, ona göre karar vermesi gereklidir. Türkiye’de insanların kafasında çeşitli soru işaretleri var. Torba kanunlar çıkarılıyor, o kanunların içerisinde bazı özellikle küçük anekdot şeklinde enjekte edilen çok önemli kanunlar var. Bunların büyük kısmı 17 Aralık'tan sonra ortaya çıkan bazı durumlarla ilgilidir." dedi.

Uzun zamandır Türkiye’de bir haksızlık, yolsuzluk ve tıkanma süreci yaşandığını dile getirdiklerini belirten Doğru, "İnsanlar haksız şekilde para kazanıyor, haksız şekilde bir yerlere geliyorlar, haksız şekilde bina sahibi oluyorlar, haksız şekilde çeşitli imkanlar elde ediyorlar. Bunlar doğru değildir diye defalarca söylüyorduk." şeklinde konuştu.

AKP'nin, kurulduğu andan itibaren ya da işbaşına geldiği andan itibaren, hep 'yolsuzlukların üzerine gideceğiz', 'fakir fukara garip gurebanın hakkını koruyacağız' demesine rağmen 17 Aralık'ta yaşanan hadisenin her şeyi ortaya koyduğunu dile getiren Doğru, şunları ifade etti: "Ne oldu? 4 tane bakanın çocuğu bir rüşvet skandalı haksız para kazanma skandalı ile 4 bakan suçlandı, görevlerinden alındı, bakanların çocukları tutuklandı. Bir banka genel müdürünün evinden 4,5 milyon dolar gibi çok büyük para çıktı. İşte bazı belediyeler bazı yerler aşırı şekilde suçlandı. Hatta bir bakan istifa ederken Erdoğan Bayraktar dedi ki işte ben çeşitli değişiklikler yaptım, bu değişiklikler sonucunda çok büyük rantlar oluştu, ancak bunların hepsini ben sayın Başbakan’ın haberi vardır diye bir tabir kullandı. Onun akabinde çok çeşitli şeyler ortaya getirildi, haksızlıklar ortaya konuldu. Ama bir de bakıyoruz ki bunların hepsinin üzerine sayın Başbakan’ın söylemleri devletin zarara uğramadığı durumda yolsuzluk olmaz şeklinde bir söylemle yolsuzluğun tarifini de değiştirdiler. Öyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil ama halkın dikkatinden kaçan şunlar var, özellikle son çıkan kanunları yakinen takip etmelerini ben özellikle istirham ediyorum. Son çıkan kanunların hepsinde sayın Başbakan’ın ve ulemasının, yolsuzlukların üzerinin kapatılması, bu tür yolsuzlukların ortaya çıkarılmasını engelleyici bir sürü maddenin konmuş olmasıdır. Artı beraberinde Türkiyemizin doğu ve güneydoğu bölgesinde artık PKK terör örgütü militanlarının açıkça söylediği, bunun uzantısı olan BDP milletvekillerinin açıkça aleni bir şekilde söylediği artık rahat bir şekilde konuşulduğu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bölünme sürecine süratle gittiği bir ortamda çıkartılan kanunlardır. Demokratikleşme paketi altında yeni bir kanun çıkardılar. Burada da KCK tutuklularının hepsi serbest bırakılacak, özel yetkili mahkemeler kapatılacak, yani öyle bir şey ki sapla saman birbirine karıştığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün değerlerinin yok edildiği, milli ve manevi değerlerin neredeyse tamamen ayaklar altına alınmaya çalışıldığı, korunmadığı bir zaman içerisindeyiz.

Bunların hepsini yüce Türk milletinin çok iyi değerlendirmesini istiyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi yanlış yapmaktadır. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Başbakanı haksız şekilde insanları suçlamaktadır. Yolsuzlukların üzerine gitmekten, rüşvetin hesabını sorması gerekirken, kalkıyor paralel devletten bahsediyor. Ama paralel devletin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde PKK tarafından kurulmuş olduğunun farkında bile değil. Bunlar çok yanlış şeyler, bunlar doğru şeyler değil. BDP milletvekili ve Diyarbakır Belediye başkan adayı Gülten Kışanak diyor ki biz AKP'yi falan bekleyecek zamanımız yok, biz istediğimiz her şeyi yapacağız diyor. Bunlar çok ağır söylem, Türk Devleti öyle çadır şeklinde kurulmuş bir devlet değildir. Ama şu an sayın Başbakan’ın yaptığı, ortaya koyduğu Türkiye Cumhuriyeti temellerinin sarsılması ile ilgilidir. İnanıyorum ki yüce Türk milleti bu siyasi partiye ve sayın Başbakan’a 30 Mart’taki seçimlerde vereceği cevapla çok büyük oranda, çok büyük Osmanlı tokadı vuracaktır.”



CİHAN