Recai Birgün: Hiçbir mazaret yolsuzluğu kapatmaya gerekçe olamaz
Eski Başbakan Bülent Ecevit'in koruma amiri ve eski DSP Milletvekili Recai Birgün, hiçbir olayın yapılan yolsuzluğun üzerini örtmek için bir gerekçe veya bahane olamayacağını söyledi.
Eski Başbakan Bülent Ecevit'in koruma amiri ve eski DSP
Milletvekili Recai Birgün, hiçbir olayın yapılan yolsuzluğun
üzerini örtmek için bir gerekçe veya bahane olamayacağını söyledi.
Hükümetin dışarıdan bir müdahale olduğuna inansa bile bu
yolsuzlukla ilgili soruları, soru işaretlerini de cevaplamak
zorunda olduğunu vurgulayan Birgün, yargı ile ilgili soruşturmaya
destek vermesi gerektiğini belirterek burada etik olanın ise adı
yolsuzluğa karışmış olan bakanların istifa etmesi olduğunu ifade
etti.
Cihan Haber Ajansı'nın (Cihan) sorularını
cevaplayan Birgün, bakanların ve çocuklarının yer aldığı bir
soruşturmada bilgi akışının sağlanmamasının, bilgi verilmemesinin
normal olduğunu söyledi. "Operasyonun içeriğinin tam ne olduğunu
bilemiyoruz. Savcının ne söylediğini bilemiyoruz. Belki savcı böyle
bir gizlilik talimatı verdi." diyen Birgün, burada kritik olan
şeyin bakanların olması olduğunu ve problemin buradan çıktığını
kaydetti.
"RUTİN TAYİN VE GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ OLMADIĞI
ÇOK NET"
Emniyet Teşkilatı'nda başlayan tasfiyelerle
ilgili ise Birgün, "Doğrusu bunun böyle rutin tayin ve görev
değişikliği olmadığı çok net ortada ama arkasında ne var hangi
gerekçeyle bu tayinler yapılıyor; herhalde bunu incelemek lazım.
İktidar bu tayinleri yapmakta ne kadar haklı, ne kadar haksız, bunu
herhalde tayin olanların hakkında bir şeyleri sürdürürse ortaya
çıkacaktır. Sürdürmezse kafadaki soru işaretleri devam edecektir
tabiki." diye konuştu.
Birgün, şöyle devam etti: "Herkes kendi
ekibiyle çalışmak istiyor. Öğrencilik yıllarımdayken kadrolaşma
diyorum buna çok karşıydık. Fakat sonra mesleğe geçince insan, hani
bir kadrolaşma ihtiyacı hissediyor. Tabi burada kadrolaşmanın
zihniyeti çok önemli. Görevi daha iyi yapmak için mi
kadrolaşıyorsunuz, hırsızlığı daha iyi yapmak için mi
kadrolaşıyorsunuz, hukuksuzluğu daha iyi yapmak için mi
kadrolaşıyorsunuz; bu çok önemli. Çünkü en nihayetinde bir iş
yapacaksınız, bu işi kendi kafanıza göre insanlarla yapmanız kadar
doğal bir şey yok. Hani olmasa çok iyi ama maalesef Türkiye bir
Ortadoğu ülkesi, bunu yaşıyoruz. Mesela iktidar, göreve geldiğinde
birçok ilde şube müdürlerini, il emniyet müdürünü, valileri
değiştirdi. Ama bu değişiklik bugünkü gibi böyle iki gün içinde bu
kadar toplu değişiklik değildi. Zamana yayıldı. Ama burada dikkati
çeken şey, iki üç gün içerisinde ve böyle bir olayın arkasından bu
tip toplu yer değiştirmeler yapılması dikkat çekiyor."
"MORAL BOZUKLUĞU, BİR SIKINTI YARATACAĞI
MUHAKKAK"
Emniyet'teki tasfiyelerin bir moral
bozukluğu, bir sıkıntı yaratacağının muhakkak olduğunu belirten
Birgün, "Görevde bir zaafiyet yaratacağını düşünmüyorum çünkü bu
işleri yapanlar zaten alt kadrolardır. Ama bir huzursuzluk
yaratacaktır. Çünkü bu tip tayinlerde personelde bundan çok
etkilenir. Çalışma azmi düşer, isteği kaçar, 'acaba bende gider
miyim müdürden sonra' diye bir endişeye katılır." şeklinde
konuştu.
Hiçbir olayın yapılan yolsuzluğun üzerini
örtmek için bir gerekçe veya bahane olamayacağını vurgulayan
Birgün, burada en net duruşun bu olması gerektiğini belirterek
"Hiçbir mazeret, hiçbir gerekçe yolsuzluğun üzerini kapatmaya engel
değildir. Bunu söylemeyen zaten dilsiz şeytandır. Bunu söylemek
zorunda insanlar." dedi.
"ETİK OLAN ŞEY ADI GEÇEN BAKANLARIN İSTİFA
ETMESİYDİ"
"Velev ki iktidara bir operasyon yapılıyor
olsun, bunun içinde dış güçler olsun ama bu oradaki milyon
dolarları, kutuları açıklamaz, izah etmez. Bunun da hesabı
verilmeli. Hemde paralel bir şekilde verilmeli." diyen Birgün,
şunları söyledi: "Siz böyle bir şeye inanıyorsanız, hükümete
dışarıdan bir müdahale olduğuna inanıyorsanız, inanabilirsiniz, bu
sizin en doğal hakkınız ama aynı anda bu yolsuzlukla ilgili
soruları da soru işaretlerini de cevaplamak zorundasınız, üzerine
gitmek zorundasınız ve bu konuda yapılan yargı ile ilgili
soruşturmaya da destek vermek zorundasınız ki inandırıcılığınız
olsun. Burada etik olan şey, adı yolsuzluğa karışmış olan, yapmış
demiyorum, karışmış olan öyle yada böyle, burda savcıların da
fezlekeleri biran önce hazırlaması lazım. Böyle bir şey varsa da
biran önce bu kişilerin istifa etmesi lazım. İstifa edersiniz hem
yargı süreci devam eder, çok rahat bir şekilde. Ne yazık ki
bunlardan biri İçişleri Bakanıdır. İçişleri Bakanı da adli kolluğun
başıdır, Emniyet'in başıdır. Ortada bir İçişleri Bakanı'nın oğlu
var, tutuklanmıştır. Diğer bir bakanın oğlu daha var. 'Benim
oğlumdu, haberim yoktu' deme şansı yok bu insanların. Çünkü siyaset
yapan kişi hem kendisini hem aile efradının yaptıklarını kontrol
etmek zorunda. Nihayetin de siyaset yapıyorsunuz. En azından bu iki
bakanın çekilmesi gerekirdi diye düşünüyorum." CİHAN
Yorumlar