Öztrak: Türkiye hibrit demokrasiden, bir parti devletine koşar adım ilerliyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Başbakan'ın içine düştüğü yolsuzluk ve rüşvet skandalından kurtulabilmek için hukuku tepelediğini, yargı bağımsızlığının tabutuna çivi çakıldığını söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Başbakan'ın içine
düştüğü yolsuzluk ve rüşvet skandalından kurtulabilmek için hukuku
tepelediğini, yargı bağımsızlığının tabutuna çivi çakıldığını
söyledi. Önce telefonları dinleyen, sonra medyaya kendi atadığı
memurlarla ayar veren Başbakan'ın, şimdi interneti kararttığını
dile getiren Öztrak, "Türkiye hibrit demokrasiden, bir parti
devletine koşar adım ilerlemektedir." dedi.
Mecliste basın toplantısı düzenleyen Öztrak, Türkiye'deki ekonomik
gelişmeleri değerlendirdi. 17 Aralık'tan sonra mahdumların
evlerindeki kasaları bulan savcılar ve polislerin paralel devlet
olduğunu dile getiren Öztrak, bu paralel devletin uluslararası
güçlerin desteklediğinin iddia edildiğini kaydetti. Bu paralel
devletin ülkenin ekonomik gelişmesini engellemek için hükümetin
yolsuzluğa bulaştığını iddia ederek darbe yaptığını belirten
Öztrak, "Paralel devleti bilmem ama bu söylemleri tedavüle sokan
bir Başbakan kendisine paralel bir dünya yaratmıştır. Başbakanın
ekonomideki sorunları ve sorumluyu saklayabilmek için geliştirdiği
bu söylemler, ülkemizde güven bunalımı yaratmaktadır." dedi.
Merkez Bankası Başkanı'nın Plan ve Bütçe Komisyonunda "17 Aralık
olmasa idi; 1,92 TL'lik kur hedefini tuttururduk" demesinin işinin
rengini deştireceğini vurgulayan Öztrak, "Sizin Başbakan'ın
baskısıyla faiz silahını kullanmayacağınızı söylemenizin kur
üzerindeki etkisini nasıl yorumluyorlar? İmam kıbleyi şaşırırsa
cemaat ne yapsın." ifadelerini kullandı.
Bugün Türkiye'de en çok ihtiyaç duyulan şeyin güven ve istikrar
olduğunu vurgulayan Öztrak, bunun önündeki en büyük engelin ise
bizzat Başbakan olduğunu savundu. Başbakanın muhatap olduğu her
sorunu toplumu ikiye bölerek, ayrıştırarak, arkadaşı arkadaşla,
kardeşi kardeşle kavga ettirerek çözmeye çalıştığını dile getiren
Öztrak, şöyle devam etti: "Gezi olayları sırasında hiçbir
Başbakan'ın söyleyemeyeceği şeylerin Recep Tayyip Erdoğan söyledi.
Camiye sığınan göstericilere burada içki içtiler dedi. İspatla
dendi ispatlayamadı. Caminin imamı ben yalan söyleyemem deyince,
başka bir camiye tayin edildi. Bu yetmedi Başbakan Kabataş
iskelesinde başı örtülü bir kadına ve çocuğuna saldırdılar
görüntüler var dedi. Başbakan mütediyyen vatandaşlarımızı sokaklara
dökmeye çalıştı. Toplumun içine kin ve nefret tohumları ekti. Dün
haberlerde görüntüleri gördük. Başbakanın tüm topluma yalan
söylediği anlaşıldı. Bir Başbakan kendi vatandaşlarına yalan söyler
mi? Kendi vatandaşlarını senden benden diye ayrıştırır mı?
İktidarda birgün daha kalmak için milletin arasına kin ve nefret
tohumları eker mi? Anlaşılan o Başbakan'ın ismi Recep Tayyip
Erdoğan ise bunların hepsi olabilir. Ben birkez daha söylüyorum;
bugün Türkiye'de güven ve istikrarın önündeki en büyük engel
Başbakandır. 11 yılda Türkiye bu Başbakandan yorulmuştur. Şimdi
aynı Başbakan içine düştüğü yolsuzluk ve rüşvet skandalından
kurtulabilmek için hukuku tepelemektedir, yargı bağımsızlığının
tabutuna çivi çakmaktadır. Önce telefonları dinleyen, sonra medyaya
kendi atadığı memurlarla ayar veren Başbakan, şimdi interneti
karartmaktadır. Türkiye hibrit demokrasiden, bir parti devletine
koşar adım ilerlemektedir. Bu diktaya gidişe dur demek için
halkımızın, vatandaşlarımızın önünde ciddi bir imkan vardır. Mart
ayında yapılacak yerel seçimlerde ve ardından gelecek
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde milletimiz kendi kaderine el
koyacaktır. Bu kötü gidişe dur diyecektir. Yaşar Kemal'in dediği
gibi zalimin zulmü artmışsa zevali de yakındır."
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanan ve daha
sonra tahliye olan Halkbankası Genel Müdürü Süleyman Arslan ile
ilgili bir soruya Öztrak, uzun tutukluluğun arkasında olmadıklarını
belirterek "Umarım bu da böyle bir sürecin devamıdır. Ama artık
güvenemiyoruz. Polis, hakim, savcılarda yapılan bu değişiklikten
sonra bu skandalın üzerini örtme girişimi olarak görmek
durumundayız. Dışarda da böyle görülmektedir. Sorumlular kenara
çekilsin, herkes aklansın dedik." şeklinde konuştu.
Kasetlerle ilgili bir soruya ise Öztrak, Başbakan'ın bu kasetleri
meydanlarda nasıl kullandığını herkesin gördüğünü ifade etti. "Bu
özel değildir, geneldir diye bağıran Başbakandır." ifadelerini
kullandı. CİHAN
Yorumlar