Özdalga: Adli kolluğun valiye bağlanması Kopenhag kriterlerinin açık ihlali
Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, adli kolluk görevi yapan polisin valilerin emri altında çalışmasına yönelik yasa hazırlığının AB üyelik sürecinin temelini oluşturan Kopenhag ilkelerinin de açık ihlali anlamına geldiğini söyledi.
Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, adli kolluk görevi yapan
polisin valilerin emri altında çalışmasına yönelik yasa
hazırlığının AB üyelik sürecinin temelini oluşturan Kopenhag
ilkelerinin de açık ihlali anlamına geldiğini söyledi.
Haluk Özdalga, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna
açıklanan çalışmaya ilişkin görüşlerini basın açıklamasıyla
duyurdu. Özdalga, "Sayın Başbakanın adli kolluğu valilere bağlama
önerisi, demokratik hukuk devletine kaba ve gülünç surette, grotesk
bir şekilde aykırıdır. Hiç bir demokratik toplumda uygulanması
değil, tasavvur edilmesi dahi mümkün değildir. Yolsuzlukların ve
rüşvetin üstünü örtme endişesi o kadar şiddetlidir ki, iktidar
panik içinde hareket etmekte ve üst üste vahim yanlışlar
yapmaktadır. Büyük emeklerle kazanılmış siyasi ve ekonomik istikrar
şimdi, panik içinde yapılan bu hatalar nedeniyle ciddi tehdit
altındadır." dedi.
‘Böylece, savcıların görev yapması hükümetin iznine bağlanmış
olacak.’ diyen Özdalga, açıklamasına şöyle devam etti: “Hükümetin
hoşuna gitmeyen konularda savcılar delil toplayamayacak, soruşturma
yapamayacak. Tarafsız ve bağımsız yargının en hayati unsurlarından
biri ortadan kalkmış olacak. Bu öneri demokratik hukuk devletine
kaba ve gülünç surette, grotesk bir şekilde aykırıdır. Hiç bir
demokratik toplumda uygulanması değil, tasavvur edilmesi dahi
mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi tarafından uygun bulunması
düşünülemez. Ayrıca, AB üyelik sürecinin temelini oluşturan
Kopenhag ilkelerinin de açık ihlali anlamına gelir.”
Nispi bağımsızlığa sahip olan adli kolluğun iyileştirmeye ihtiyacı
olduğunu vurgulayan Özdalga, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yapılması gereken, Sayın Başbakan'ın önerdiğinin tam tersidir.
Adli kolluk mevcut polis teşkilatının tamamen dışına çıkarılmalı,
Başsavcılıklara bağlı bağımsız bir yapı haline getirilmelidir.
Demokratik toplum açısından da, AB'nin talepleri bakımından da
yapılması gereken budur. Yolsuzlukların ve rüşvetin üstünü örtme
endişesi o kadar şiddetlidir ki, iktidar panik içinde hareket
etmekte ve üst üste vahim yanlışlar yapmaktadır. Büyük emeklerle
kazanılmış siyasi ve ekonomik istikrar şimdi, panik içinde yapılan
bu hatalar nedeniyle ciddi tehdit altındadır. Mevcut gidişin yönü
ağır bir siyasi ve ekonomik bozguna doğrudur. Bir müddet sonra
muhtemelen adli kolluğu hükümetin emrine bağlamanın mümkün olmadığı
görülecektir ama, o arada Türkiye'nin istikrarı bir darbe daha
yemiş, ülkeye duyulan güven biraz daha azalmış olacaktır.”
CİHAN
Yorumlar