"Operasyonu Hizmet Hareketi yaptı denilerek olay çarpıtılıyor"

Bazı bakanların çocukları ve iş adamlarını da kapsayan yolsuzluk operasyonu sonrası 'hükümet-Hizmet Hareketi' gerilimi şeklinde bir algı oluşturulmasını değerlendiren muhalefet partileri, olayın çarpıtıldığı fikrinde birleşti.

Google Haberlere Abone ol
"Operasyonu Hizmet Hareketi yaptı denilerek olay çarpıtılıyor"

Bazı bakanların çocukları ve iş adamlarını da kapsayan yolsuzluk operasyonu sonrası 'hükümet-Hizmet Hareketi' gerilimi şeklinde bir algı oluşturulmasını değerlendiren muhalefet partileri, olayın çarpıtıldığı fikrinde birleşti. CHP, MHP ve BBP il başkanları ‘operasyonu Hizmet Hareketi yaptı’ şeklindeki söylemlerin yolsuzluğun üzerini örtmek için çıkarıldığını dile getirdi. AK Parti İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal Macit ise operasyonun, Türkiye’nin uluslararası anlamda prestijine ve siyasi anlamda itibarına yapıldığını savundu.

CHP İl Başkanı Ulaş Karasu, 17 Aralık’ta gerçekleşen operasyonu hükümetin üzerini örtme telaşına düştüğünü belirterek, “Bunu dış güçlere veya cemaate bağlamak hükümetin üzerinden suç atma psikolojisidir. 4.5 milyon dolar parayı banka müdürünün evine gidip de dış güçler mi koymuştur ya da bakanın evine o kadar parayı dış güçler mi yerleştirmiştir? Bu inandırıcı değildir.” dedi.
11 yıldır hükümet ile Hizmet Hareketi'nin birlikte hareket ettiğini öne süren Karasu, şunları söyledi: “Ergenekon ve Balyoz davalarında, aynı polis ve savcı, insanları suçlu gibi evlerinden topladı. Büyük suçlamalarla Türkiye’nin gündemi değiştirildi. O zaman aslan savcı diyorlardı. Gezi eylemlerinde polis kahraman ilan ediliyordu. Şimdi aynı savcıları ve polisleri suçlu ilan etti. Bunun herhangi bir inandırıcılığı kalmadı.”

“ÖNEMLİ OLAN SUÇUN ÜZERİNE GİTMEK”

MHP İl Başkanı Avukat Serhat Albayrak ise hükümetin ‘Operasyonu cemaat yaptı’ diyerek yapmış oldukları yolsuzluğu bir şekilde unutturup konuyu kapatmaya çalıştığını söyledi. Albayrak, “Önemli olan var olan suçun üzerine gitmek. Cemaat ya da başka birileri yargıya nüfuz edemez.” dedi.

Soruşturma çerçevesinde altın kaçakçılığı, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, yolsuzluk, birden fazla yüz kızartıcı gibi suçların bulunduğunu kaydeden Albayrak, “Bu suçlar hali hazırda varken bu operasyonu sanki bir cemaat- iktidar çatışması, dış güçlerin ve faiz lobisinin müdahalesi gibi farklı yerlere çekmek konuyu değiştirmek anlamına gelir.” şeklinde konuştu.

“POLİS BİR GÜNDE Mİ HAİN OLDU”

Tarihte ilk defa bir Başbakan’ın yolsuzluğu ve hırsızlığı savunmaya başladığını anlatan Serhat Albayrak şunları söyledi: “14 ay boyunca yürüyen bir soruşturma var, konuşma kayıtları var. Kendilerini savunmak adına o kadar küçülüyorlar ki. Cemaat yaptı diyerek yapmış oldukları yolsuzluğu bir şekilde unutturup konuyu kapatmak. Önemli olan var olan suçun üzerine gitmek. Cemaat ya da başka birileri yargıya nüfuz edemez. Başbakan devlet içinde paralel bir yapı olduğunu söylüyor. 12 yıldız iktidardasınız, paralel devlet oluştuysa, bunu birkaç günde nasıl anladınız. Bundan önceki soruşturmalarda kahraman ilan edilen emniyet teşkilatı bir günde mi paralel devlet üyesi oldu. Soruşturmanın üzerini örtmek amacıyla bunlar söyleniyor. Bunlar gerçekten samimi değil.”

"SAVCILAR YARGILANABİLİR"

Alelacele bir yönetmelik değişikliği yapıldığını anlatan Albayrak, “Adli kolluk kuvvetlerinin her soruşturmayı amirlerine haber verme zorunluluğunu getirdiler. Muhtemeldir ki bu soruşturma aşamasında iddianame hazırlanmadan soruşturmayı yürüten savcıların iddianamesi hazırlanıp yargılanacaktır. Maalesef bunun da üstü kapatılacaktır. Ancak biz bu davanın hiçbir engelle karşılaşmaması için sonuna kadar takipçisi olacağız.” ifadesini kullandı.

“TOPLUMDA CİDDİ SORU İŞARETLERİ OLUŞTU”

BBP Merkez İlçe Başkanı Ömer Ağdoğan da “Ergenekon davasında göklere çıkarılan savcı bugün aynı şeyleri yaptığı zaman farklı yorumlanabiliyorsa, soruşturmayı yürüten Emniyet Teşkilatı hallaç pamuğu gibi atılıyorsa, bunun ucu iktidar-cemaat kavgasına dönüştürülüyorsa, o zaman Türk toplumunda ciddi manada bir soru işareti oluşuyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye gündeminin yolsuzluk operasyonuyla allak bullak olduğunu anlatan Ağdoğan, şöyle devam etti: “Geçmişte 28 Şubat, Ergenekon, Balyoz, buna benzer bir yığın soruşturmayla karşı karşıya kaldık. Bunların ekseriyeti hükümeti devirmek ve insanları fişlemek üzerineydi. Ama bu son süreçteki soruşturma sonucunda menfaat ilişkileri, para ve ihale ilişkileri, para aklama olayları, basına yansıdığı kadarıyla adı ne olursa olsun çok vahim şeyler var. Bakanın çocuklarının ilişkilerinin ortaya çıkması söz konusu. Bu bir skandaldır. Yatak odasında kasalar, para sayma makineleri, ayakkabı kutularında paralar çıkıyor. Bu soruşturma nereye giderse gitsin, iktidarların asli görevleri bunu sonuçlandırmaktır. Hükümet komplo diyor ama o kasalar, para sayma makineleri oraya nasıl girdi. Hadi komplo iktidara düzenlendi. Belki bu iktidarı götürme hareketi de olabilir. İyi de yapan kim o zaman. Cemaat diyen var, Amerika diyen var, İsrail diyen var. Bunun kim olduğunu ortaya çıkarsınlar. Siz eğer her karşınıza çıkana komplo derseniz, o zaman bunu yapanı açıklamak zorundasınız.”

“OPERASYON ÜLKENİN İTİBARINI HEDEF ALMIŞTIR”

AK Parti İstanbul Milletvekili Bilal Macit ise yolsuzluk varsa sonuna kadar gidilmesi gerektiğini belirterek, “Ancak operasyonun zamanlamasına bakıldığında Türkiye’nin uluslararası anlamda prestijine ve siyasi anlamda itibarına operasyon olduğunu düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.

Bir konferans için Sivas’a gelen Macit, son yaşanan operasyonlar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bir yolsuzluk varsa AK Parti kurulduğu günden bu yana ilkelerinden birisinin de yolsuzlukla mücadele edilmesi olduğunu vurgulayan Bilal Macit şöyle devam etti: “Zaten Sayın Başbakanımız da açıkladı, ‘Eğer bir yolsuzluk varsa sonuna kadar gidilmesi lazım, babamızın oğlu bile olsa tanımamak lazım’ dedi. O yüzden biz burada bunun sonuna kadar gidilmesinden tarafız, ama şuna da inanıyoruz ki aksi ispat edilmediği sürece herkes masumdur. Gözaltına alınanların büyük bir kısmı zaten serbest bırakıldı, ancak biz bu operasyonların oluş şekli, zamanlaması şeklinde unsurlara baktığımızda bunun Türkiye’nin uluslararası anlamda prestijine ve siyasi anlamda itibarına operasyon olduğunu düşünüyoruz.” CİHAN

Yorumlar