Oktay Vural'dan savcılara: Ses kayıtlarını silme hakkını kim size veriyor

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, 17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra ortaya çıkan ve emniyette bulunan ses kayıtlarının savcılık talimatıyla silineceğini sert tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol
Oktay Vural'dan savcılara: Ses kayıtlarını silme hakkını kim size veriyor

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, 17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarından sonra ortaya çıkan ve emniyette bulunan ses kayıtlarının savcılık talimatıyla silineceğini sert tepki gösterdi. Birinin dinlendiğini, birinin dinlenmediğini söylendiğini vurgulayan Vural, "Ey savcılar, bu milletin parasıyla nafakanızı götürüyorsunuz. Milletin gerçekleri bilmeye hakkı vardır. Bu yönüyle bakıldığında gerçekten üzülerek ifade ediyorum ki birde kalkıyorlar diyorlar ki 15 Aralık'tan sonraki şeyleri silin diyorlar. Neye göre siliyorsunuz, kim size bu hakkı veriyor?" ifadelerini kullandı.

Mecliste basın toplantısı düzenleyen Oktay Vural bir milliyetçi ve ülkücü olarak, milli manevi değerlerin hortumlandığını belirtip, "Devletin kurumları çökertiliyor. Devlet çökertiliyor. Karabasan gibi çökmüştür Recep Tayyip Erdoğan. Tablo budur ve Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren kardeşlerimin gerçekleri bilme hakkı elinden alınmaktadır." şeklinde konuştu.

'TÜRKİYE'Yİ SOYAN ÇETENİN YAPTIKLARININ ÜSTÜ ÖRTÜLMEK İSTENİYOR'

MHP Grup Başkanvekili Vural, Başbakanın fiili doğum gününün 28 Şubat olduğunu belirterek "28 Şubat zihniyeti iş başında, yargıyı kuşatmıştır, milli iradeyi kuşatmıştır ve çarpıtmıştır. Recep Tayyip Erdoğan 28 Şubat'ın bir müsveddesi." dedi. Vural, bugünün 28 Şubat olduğunu hatırlatarak önceki gün Başbakanın doğum günü olduğunu hatırlatıp kendisini kutladığını ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan'ı Başbakanlık koltuğuna getiren, komploların ve kumpasların milli egemenliğe darbelerin siyasi parti içinde fitne ve fesatların başladığı gün 28 Şubat'ın aslında Başbakanın fiili doğum günü olduğunu dile getiren Vural, "Başbakan Erdoğan, 28 Şubatçılar tarafından belenmiş sarılmış, sarmalanmış piyasaya sürülmüştür. 28 Şubat'tan önce 21 Şubat'ta Washington'da Erbakan'dan sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın gelebileceğini söyleyenler, beraber ve birlikte Recep Tayyip Erdoğan'ı Türk milletinin milli ve manevi değerlerinin içini boşaltmak, kaynaklarını yabancılaştırmak amacıyla piyasaya sürmüş oldukları bir dönemin başlangıcıdır." diye konuştu.

Dinleme iddiaları konusundaki bir soruya ise Vural, iddiaların somut bir şekilde ortaya konması gerektiğini vurguladı. "Bu varsa var; eee yolsuzluk ve rüşvet çetesi de var." diyen Vural, zaten herkesin dinlendiğinin söylendiğini hatırlatarak, "Rüşvet ve yolsuzluk içinde Türkiye'yi soyan çetenin yaptıklarının üstü örtülmek isteniyor. Bulsunlar, orada somut olarak deliller var. İşte medya havuzu, ihaleye fesat karıştırma, polis okulu, herşey ortada. Ada satın almalar, para kaçırmalar, param ve oğlum piyesi, hepsi ortada. Bu millet buradaki gerçeği de bilmek istiyor; buradaki gerçeği de bilmek istiyor. İddia edenler somut delilleri ortaya koymalı ve gereği yapılmalı. Bütün bunlar yapılırken Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetin bir hükümet mi varmış? Bostan korkuluğu mu bunlar? O zaman anlaşılmaktadır ki bu milletin haberleşme özgürlüğü hükümetin, devletin teminatı altında değilmiş. Çünkü kendileri dinliyorlar, tablo bu." dedi.

'ERDOĞAN 28 ŞUBAT'IN BİR MÜSVEDDESİ'

HSYK değişikliğiyle ilgili Vural, "Bu kadar yangından mal kaçırmak için acele etmeleri, HSYK'yı ayarlamak suretiyle rüşvet ve yolsuzluk sürecinde hakim ve savcıları baskı altına almak istedikleri gayet açık ve net ortaya çıkıyor. 28 Şubat zihniyeti iş başında, yargıyı kuşatmıştır, milli iradeyi kuşatmıştır ve çarpıtmıştır." diye konuştu. Vural; Başbakan Erdoğan'ın 28 Şubat'ın asıl sebebinin paralel yapı olduğu iddiasında bulunduğu yönündeki soruya ise "Recep Tayyip Erdoğan 28 Şubat'ın bir müsveddesi. Yani müsvedde." karşılığını verdi.

İhalelerle ilgili bir andıç olup olmadığını soran Vural, "Bir liste fiyatı vardır. Liste fiyatına göre herhalde bunlar dağıtılıyor olsa gerek. Ben o işadamını kınıyorum. Bir Başbakana bu kadar sözü vermiş yerine getirmemişse kucak lobisi çalışır yani. Yiğidi öldürün hakkını yemeyin kardeşim. Madem bir anlaşma var." dedi. CİHAN

Yorumlar