Oktay Vural: Yaşadığımız sorunun adı yürütme krizidir

MHP Grup Başkanı Vekili Oktay Vural, Türkiye’de bir yürütme sorunu olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Oktay Vural: Yaşadığımız sorunun adı yürütme krizidir

MHP Grup Başkanı Vekili Oktay Vural, Türkiye’de bir yürütme sorunu olduğunu söyledi.

Partinin Edirne merkez ve ilçe belediye başkan adayları tanıtım toplantısında konuşan Vural, “Bir taraftan milli değerlerimizi yürütenler, diğer taraftan da maddi değerlerimizi yürütmüşler. İyi yürütüyorlar. Geldiğimiz bu noktada Türkiye’de bugün yaşadığımız sorunun adı yürütme krizidir.” dedi.

17 Aralık’taki operasyonun üstünün örtülmesi için çok şeyin söylenildiğini ifade eden Oktay Vural, “Ne yalanlar, histeri yalanlar kumpanyası. Milletin gözü önünde ayakkabı kutularında avrolar, dolarlar. 800 milyarlık saatler. Rant peşkeşleri, rüşvetler. Uluslar arası kara para aklamacıların bakanların hepsiyle aile fotoğrafına girdiği bir tablo. Ben buradan soruyorum Edirne’de, Anadolu’da oy veren değerli kardeşlerim! Siz, bu bakanlara, bu AKP’ye git Rıza Sarraf’la kara para aklama işine gir diye mi oy verdiniz? Soruyorum.” diye konuştu.

'HÜKÜMET GERÇEKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İÇİN BÜYÜK BİR ÇABA SARF EDİYOR'

MHP Grup Başkan Vekili konuşmasını söyle sürdürdü: “Neler var. Bütün bu tablo ortada. Her şey ortada. Resimler ortada. Millet gerçeği ve hakikati isterken hükümet bırakın hakikatin ortaya çıkmasını, bu gerçeklerin üstünü örtmek için büyük bir çaba sarf ediyor. Zaten bir kimse eğer ayıbın üstünü örtmeye çalışıyorsa bilin ki, o ayıbı işlemiştir.”

Bu kadar gürültünün neden çıkarıldığını soran Vural, “Aynen, Nasrettin Hoca’nın meselesi gibi gıcırtı yapıyorlar, gıcırtı… vay efendim milli iradeye saygı. Darbe yapmaya kalkışıyorlar falan filan. Vay, milli irade rüşvet ve yolsuzluk ruhsatı mıdır? Millet sana git rüşvet al, yolsuzluk yap diye mi oy verdi? Ne yüzsüzlüktür. Bu aynı zamanda milli irade hortumculuğu yapıyorlar. Bu milletin hakkına, hukukuna el uzatanlar milli iradeye saygısızlık yapanlardır. Rüşvet ve yolsuzluk girdabına girenler milli iradeyi dikkate almayanlardır. Hangi yüzle bunu söylüyorsunuz.”

'TAKKE DÜŞMÜŞ KEL GÖRÜNMÜŞTÜR'

Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Vural, bakanın başbakanı suçladığını, başbakanın ise gürültü çıkardığını dile getirerek, “Bakanlar sonra kağıt gönderiyor. Diyor ki, istifa edin bir de beni de aklayacak bir şey yapın. Oradan Erdoğan Bayraktar diyor ki, vay biz beraber yürüttük kardeşim. Sen talimat verdin. Başbakan istifa etmeli diyor. Eğer, ben bir şey yaptıysam başbakanın talimatıyla yaptım diyor. Oradan müteahhit konuşuyor. Belediye red etti ama ben büyük patronla görüştüm diyor. O talimat verdi. Hallettik diyor. Edirne’de gariban vatandaşımın imar problemi dururken, burada da ayrı bir sorun var zaten. Burada maşallah imar işlerini birileri imar ediyor galiba. Al birini vur ötekisine. Rant lobisi oluşturmuşlar şehirlerde. Ertuğrul Günay, ben başbakana anlattım ama rant lobisine yerdi beni. Dinlemedi beni diyor. Erdoğan Bayraktar, beraber yürüttük diyor. Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin diyor ki, bu çözüm süreci denilen şey Türkiye’yi çözülmeye götürüyor. Bunlar yanlış olmuştur diyor. Başbakanın çevresindeki bir takım oligarşiler yönetiyor. Evet, çatlama, isyan başlamıştır.”

'KOMPLONUN İÇİNDE OLAN BİZZAT SİZSİNİZ'

Paraların bağış için toplandığı yalanının söylenildiğini anlatan Vural, “İmam-Hatip açmak için... Balkan Üniversitesi’ne götürmesi için... Uluslar arası komplo, doğru… niye? Çünkü dolar ve avro olduğu için. Bizzatihi komplonun içinde olan sizsiniz. Başbakan, Rıza Sarraf için hayırsever bir insandır diyor. Doğru, çocuklarına hayrı dokunmuş. Şimdi Sarraf’ın reisi İran’da yakalandı. Şimdi oraya da bir mektup yazmıştır. Hamiline. Bu kişi benim tanıdığımdır. Hayırsever bir insandır. Lütfen. Ne diyeceksin ey Başbakan? Birileri İran’ı birileri de Türkiye'yi sövüşlemiş. Burada da yönetenler bu sövüşlemekten pay almış.” ifadesini kullandı.

Rüşvet ve yolsuzluğun ortaya çıkarılması karşısında milli iradeye saygı diyenlerin, milli iradeyi rüşvet ve yolsuzluk ruhsatı zannedenlerin, şimdilerde rüşvet ve yolsuzluğa bağış, yardım ve hayırseverlik gibi dini ve milli hasletleri alet ettiklerini vurgulayan Oktay Vural, “Aynen Deniz Feneri’ndeki gibi. Deniz Feneri’nde de böyle yaptılar. İnsanların sadakalarını, fitrelerini aldılar siyaset ve ticaret için kullandılar. Deniz Feneri davası ne oldu bilen var mı” diye sordu.

Onu takip eden savcıların başına gelenlerin pişmiş tavuğun başına gelmediğini kaydeden Vural, “Yine aynı şeyler oluyor. Şimdi yok öyle bir yağma. Bu milletin hayırsever duygularını, kendi rüşvet ve yolsuzluğunun üzerini örtmek için bir çul olarak kullananlar da inanç hortumcularıdır. Evet, inançlarımızı hortumluyorlar bunlar. Değerlerimizi hortumluyorlar bunlar.” dedi.

'HUKUK SORUŞTURMA YAPTIĞI ZAMAN TELAŞLANIYOR BUNLAR'

Hukukun soruşturmaya başlandığı anda telaşlanmaların arttığını ifade eden Vural, savcıya baskı yaparak onun elinden dosyayı aldıklarını dile getirdi. Emniyet müdürlerinin ve polislerin görevlerinden gönderildiğini vurgulayan MHP Grup Başkan Vekili, “Burada polis olan arkadaşlar var. Bundan sonra sakın ha lahmacun yemeyin. Tespih de kullanmayın. Sürgün cezasına tabi tutulursunuz. Ama dolarları götürenlere laf söylemiyor da orada polise gücü yetiyor. Niye? Onların yemeğini mi yeseydi? O dolarlardan biraz da götürse miydi? Neredeyse diyecekler aslında bu dolarları koyanlar da polislerdi. Maaşlarından biriktirdiler buraya paraları koydular diyecekler. Tam bir trajikomik durumla karşı karşıyayız.”

'TÜRKİYE’DE HUKUK KALMADI'

Savcının elinden soruşturma dosyanın alındığı vurgulayan Vural, “Arama kararları var. Arama kararları mahkeme tarafından alınmış. Mahkeme kararları uygulanmıyor. Edirne’deki kardeşim eğer seni çağırsalar ve gitmesen ne yaparlar? Ama bugün artık güçlülerin, üstünlerin hukuku var. Vatandaşın hukuku yok. Gücü olan ben gelmiyorum mahkemeye boşver” şeklinde konuştu.

Türkiye’de bir hukuk devletinin kalmadığının altını Çizen Vural, “Hukuk kalmadı. Bizatihi hükümet, cebren mahkeme kararlarını uygulamasını engellemiştir. Bu fiili bir darbe girişimidir. Evet, darbeci olan yürütmenin kendisidir. Yargının yaptığı yanlışlar olabilir. Hesabını ver. Yargı üzerine git. Artık zorbalık dönemi başladı. Zorba, ceberrut devlet anlayışı ile yönetiliyor. Hakimlerin, mahkemenin kararları uygulanmıyor. Yargının kendi için sorunları var çözelim. Ama sen önce bu dolarların hesabını ver. Bu rant şebekesi nasıl kuruldu. Bunun hesabını ver. Yasin El-Kadı ile Bilal niçin görüyor. Bunu bir öğrenelim. Niçin görüşüyorlar.” CİHAN

Yorumlar