Oktay Vural: HSYK, rüşvet ve yolsuzluğu örtmek için kullanılıyor
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve beraberindeki heyet, Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret etti.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve beraberindeki heyet,
Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle Parlamento Muhabirleri
Derneği'ni ziyaret etti. Medya özgürlüğünün demokrasinin
vazgeçilmez bir unsuru olduğuna dikkat çeken Vural, TMSF'ye bağlı
basının da doğrudan doğruya bir yandaş ve yürütme ekseninde yayın
yapmasını kabul etmeyeceklerini vurguladı.
Bu milletin vergileriyle bir kamu vazifesi yapan TMSF'nin buna
dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Vural, medya özgürlüğü ve
insanların bilgi edinme hakkını temin etmek yerine, bir politik
pazarlama aracı olarak kullanılmasını kabul etmediklerini ifade
etti.
HSYK'nın bugün yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Vural,
HSYK'nın bu konuda görüş ifade etmesinin önemli ve doğru olduğunu
vurguladı. Hakimler ve savcıların bağımsızlığını ve tarafsızlığını
doğrudan ilgilendiren HSYK'nın neden tasarı olarak getirilmediğini,
kurumlardan görüş alınarak getirilmediğini sorgulamak gerektiğini
belirten Vural, HSYK'nın, Yargıtay'ın, Danıştay'ın görüşünün
alınmadığını belirterek, bilgi olmadan siyaset yapılmayacağını,
kanun çıkarılamayacağını kaydetti.
HSYK'nın açıklamasının doğru olduğunu düşündüğünü dile getiren
Vural, aksine bu açıklama olmadan bir kanun çıkartılmak istenmesini
de çok sakıncalı bulduğunu söyledi. Vural, "HSYK kanun tekifi,
fiilen, kurulu Adalet Bakanı'na bağlamak amacındadır. Çok vahim
olanı da rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının üstünü örtmek amacıyla
bu yöntemin benimsenmesidir. Bu çok tehlikeli girişimdir. Muhtemel
soruşturma sürecini engellemek amacıyla, hakim ve savcıları
ayarlamak için bir bakıma gündeme getirilmiştir. Kendisi hesap
vermesi gereken yürütme, hukuk dışı eylemleriyle millet iradesinin
oluşturduğu yargıya hesap vermesi gereken yürütme, bundan
kaçmaktadır. Bundan sonraki dönem içinde mahkemelerin açıkçası
tarafsızlığı ortadan kalktığı gibi hakim teminatı da ortadan
kaldırılmıştır. Bugün yargıçların dahi teminatı ortadan kaldırılmak
istenmektedir. Hükümetin yolsuzluk soruşturması ile ilgili attığı
adımlar, fiilen diktatörlüğüne doğru gitmektedir. HSYK, Danıştay,
Yargıtay'a dönük girişimlerin dikta özlemleri gerçekleştirmek amacı
olduğu ortaya çıkmıştır. Bu açıklamayı doğrudan doğruya hükümetin
görüş sorarak HSYK'dan alması gerekirdi. Bizzatihi konu HSYK
olduğuna göre hakimlerin görüş bildirmesi doğru." diye konuştu.
Başbakanın, "Dost modern darbe" sözlerinin sorulması üzerine ise
Vural, "Doğrudur. Bunun darbeci bir zihniyet olduğunu itiraf
etmişlerdir. 28 Şubat'ın ürünü olan AKP; 17 Aralık'tan sonra attığı
adımlarla dost modern darbeyi gerçekleştirmek istemektedir.
HSYK'yı, Danıştay'ı, Yargıtay'ı yürütmeye bağlamak istemektedir. 28
Şubat'ın kıyımları, liyakat esasına olmaksızın yapılan atamalar göz
önüne alınırsa, 17 Aralık'tan sonra hükümet, kopyası gibi milletin
iradesine darbe yapmıştır." karşılığını verdi.
"Allah şirk kabul etmez diyenlerin Allah'ın zalim sevmediğini
bilmesi gerekir." diyen Vural, oy çoğunluğu ile yapılan işlerin
milli irade anlamına gelmediğinin bilinmesi gerektiğini ifade etti.
Vural, "Artık Türkiye'de üstünlerin, gücü olanların hukuku vardır."
değerlendirmesinde bulundu.
Meclis Başkanı'nın, kamu denetçisiyle ilgili inceleme açıklamasını
da değerlendiren Vural, "İyi olmuş. Ben de müracaat edecektim.
Zekeriya Öz'le görüştüğünü ifade etmektedir. Böyle kritik bir
dönemde bu başdenetçi ne diye görüşür? Bence manidar. Bu iki kişi
de tesadüfen Bursa'da o saatte orada bulunuyorlar. Bu da manidar.
Sayın Meclis Başkanı'nın inceleme başlatması, bundan rahatsızlık
duyduğunu ortaya koyuyor. İdareyi sorgulayan bir başsavcıyla
ilişkiye girmesi doğru değil. Kamu Denetçiliği Kurumu zaten ölü
doğmuştu. AKP'ye bağlı hale gelmişti. Zaten üyeleri AKP'nin eski
vekilleriydi. Başkanı, Başbakan'ın yakınıydı. Böyle bir görüşmeyle
TBMM'nin manevi varlığı da tahkir edilmiştir. Meclis Başkanı'nın
ortaya koyduğu tavrı doğru buluyorum." şeklinde konuştu.
Fezlekeleri kendilerinin de beklediğini dile getiren Vural,
fezlekeler Adalet Bakanlığı'na gittiyse neden gönderilmediğini
sordu. Devleti yönetenler içinde rüşvet ve yolsuzluk
soruşturmasının üstünü örtmek isteyen bir çete olduğuna dikkat
çeken Vural, "Fezlekeleri biz de bekliyoruz. Bu kadar beklemişse
çok manidar." dedi.
"2. YOLSUZLUK OPERASYONUNUN AKIBETİNİ MERAK EDİYORUZ"
Mersin'deki yolsuzluk operasyonuyla ilgili olarak da Oktay Vural,
şunları ifade etti: "Keşke şu kokan başa bir gidilse çok daha
isabetli olacak. Her taraf bir yolsuzluk içindedir. Rüşvet vardır.
Sayıştay raporları bile bu yolsuzlukların üstünün örtülmesi için
Meclis'e gönderilmediği ortaya çıkmıştır. İstanbul'da başlatılan 2.
yolsuzluk operasyonunun akıbetini merak ediyoruz."
Yeniden yargılamaya yönelik bir soruya da Vural, "Gündemi
değiştirmek için ortaya konulduğu açık. Dolmabahçe'de Başbakan'ın
ayağına çağrılan Barolar Birliği Başkanı, bu görüşmede neler
görüşüldüğünü açıklamalı. MHP rüşvet ve yolsuzluğun baş
sorumlusunun hükümet olduğunu düşünüyor. Bunun üstünün örtülmesini
istemiyoruz. Anlaşılan o ki bu konuda bir tartışma odağı ona
endekslenmek isteniyor. HSYK'ya vurulan darbe çok daha önemlidir.
Barolar Birliği, bu konuda tavrını net olarak ortaya koymalıdır.
Kumpas ortaya çıktığı zaman zaten yeniden yargılama hukuk içinde
kendiliğinden sözkonusu olacaktır. Bu delillerin ortaya çıkarılması
gerekir." diye konuştu.
CİHAN
Yorumlar