"Ne AKP'nin, ne MHP ve CHP'nin adayını destekliyoruz, ikisine de güvenmiyoruz"

Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, “İstediğimiz cumhurbaşkanı adayı ne AKP’nin ne de CHP ve MHP’nin adayları değil. İkisine de güvenmiyoruz. Biz ilkelerimizle hareket edeceğiz.” dedi. Mardin’de temaslarda bulunan...

Google Haberlere Abone ol
"Ne AKP'nin, ne MHP ve CHP'nin adayını destekliyoruz, ikisine de güvenmiyoruz"

Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, “İstediğimiz cumhurbaşkanı adayı ne AKP’nin ne de CHP ve MHP’nin adayları değil. İkisine de güvenmiyoruz. Biz ilkelerimizle hareket edeceğiz.” dedi.

Mardin’de temaslarda bulunan İsveç Büyükelçisi Lars Wahlund ve İsveç Başkonsolosu Jens Odlander, Mardin Büyükşehir Belediyesi eş başkanları Ahmet Türk ve Februniye Akyol ile görüştü. Wahlund, Mardin’e gelme nedenlerini, “Türkiye’de Ankara ve İstanbul’daki şehirlerin dışında, diğer şehirleri de görmek için geldik. Bu şehirlere de önem veriyoruz. Sizinle yapacağımız görüşmeden sonra da iş insanları ve STK’lerle görüşeceğiz” dedi.

Daha sonra Wahlund’un sorularını yanıtlayan Türk, Ortadoğu’da yaşanan savaşın bütün halkları ciddi bir şekilde etkilediğini aktararak, “Hele hele Kürtler gibi 4 ayrı parçada ve komşu parçalarda yaşıyorsan herhangi bir parçadaki gelişme bütün Kürtlerin siyasetini ve halkını derinden etkilemektedir. Bugün 40 milyona yakın bir nüfusa sahip Kürtleri sindirmeye yönelik politikalar istikrar ve demokrasiyi maalesef geliştirmemektedir. Türkiye'nin Rojava’ya olan tutumu sadece Esad’a karşı olduğu için değil, Kürtlerin orada bir statüye kavuşmaması konusunda bir tavır ortaya koydu. Türkiye, ‘Kürtler bir hakka ve statüye kavuşmasın’ diye IŞİD ve El-Nusra’ya açıktan destek verdi. Biz belgelerle konuşuyoruz. İki yıldan beri IŞİD ve El-Nusra nereden ve nasıl geçtiğini biliyoruz. IŞİD’in yaralı üyeleri sınırdan geçirilerek, burada tedavi edildiğini de biliyoruz. Kürtlere karşı güvensiz ve samimi olmayan siyaset bugünkü barış sürecini de çok derinden etkiliyor. Yıllardan beri Kürt halkı barışın kalıcı olması için mücadele etti. Ancak bu süreçteki hükümetin Kürtlere yaklaşımı, pratiği Kürt halkı üzerinde güvensizlik yaratmıştır. Halk bize ‘Biz artık Başbakan’a güvenmiyoruz’ diyor. Hükümet bu sorunu ‘evet çözeceğim’ diyor; ama Kürtleri bir halk ve taraf olarak görmüyor. Oysaki barış süreçlerinde bir taraf olmasa ona ‘barış’ diyemezsiniz, sorunların çözümünü de gerçekleştiremezsiniz.” şeklinde konuştu

Cumhurbaşkanlığı seçimine dair soruları da yanıtlayan Türk, şöyle devam etti: “İstediğimiz cumhurbaşkanı adayı ne AKP’nin ne de CHP ve MHP’nin adayları değil. İkisine de güvenmiyoruz. Türkiye demokrasi güçleriyle ortak bir alternatif yaratmaya çalışıyoruz. Ve gerçekten Türkiye’de değişimi, dönüşümü, yaklaşımı gösterecek bir aday üzerinde yoğunlaşıyoruz. Biz bu nedenle ne çatı aday olarak gösterilen İhsanoğlu’nu ne de Erdoğan’ın kuyrukçusu değiliz. Biz ilkelerimizle hareket edeceğiz. Sonuç olarak adayımız ne kadar oy alırsa alsın, ikinci turda şansı olmayacağını da çok iyi biliyoruz. İkinci turda, önemli olan kısmın Kürtlerin ve Türkiye’deki demokratların oylarının belirleyici bir rol oynamasıdır. Demokrasi adına, Kürt halkının özgür geleceği adına., demokratik bir Türkiye adına biz o zaman taleplerimizi ortaya koyacağız. Ve talepler doğrultusunda karar vereceğiz.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesindeki tabloyu da değerlendiren Türk, her iki adayın da yüzde 45’lerde bir oy oranına sahip olduğunu ifade ederek, diğer yüzde 10’luk kısmın ise Türkiye’deki demokratların ve Kürtlerin oyları olduğunu söyledi. Türk, Kürtlerin oylarının cumhurbaşkanlığı seçiminin kaderini çizeceğine de vurgu yaparak, “Kürtler Cumhurbaşkanlığı seçiminde belirleyici olacaktır. Biz bu kartımızı demokrasi için oynayacağız.” diye konuştu.

CİHAN

Yorumlar