MHP’li Yeniçeri: Başbakan yayına müdahale ederek anayasal suç işlemiştir
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir televizyon kanalının yayınına müdahale ederek anayasal suç işlediğini söyledi.
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın bir televizyon kanalının yayınına müdahale ederek
anayasal suç işlediğini söyledi. Yeniçeri, “Her şeyden öte Başbakan
Erdoğan bir televizyon kanalının yayınına bizzat müdahale ederek
başta Anayasa'nın Basın ve Yayın Hürriyeti ile ilgili 28. maddesini
ayaklar altına alarak anayasal bir suç işlemiştir.” dedi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen MHP’li Yeniçeri, dün akşam
internete düşen bir ses kaydı ile ilgili değerlendirmelerde
bulundu. Yeniçeri toplantıda şu ifadeleri kullandı: “Hemen her gün
Başbakan Erdoğan’a ait bir ses kaydı medyaya düşmektedir. Bu defa
da Başbakan Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen telefon kayıtlarına
göre, 4 Haziran 2013’de Başbakan Erdoğan'ın Habertürk'ten Fatih
Saraç'ı arayarak, rahatsız olduğu bir yayını kaldırma talimatı
veriyor. İddiaya göre Erdoğan Saraç'ı azarlayarak, Devlet
Bahçeli'nin konuşması için ‘ne gerek var?’ diyor. Twitter'dan yayın
yapan ‘Haramzadeler’ hesabının paylaştığı tapelere göre, 4 Haziran
günü MHP Lideri Bahçeli'nin yaptığı bir konuşmanın Habertürk'te
altyazı olarak verilmesinden rahatsız olan Başbakan Erdoğan,
Habertürk'teki Fatih Saraç'ı Fas'tan arayarak yayının kaldırılması
talimatını veriyor."
İddialara göre Erdoğan'ın, Ciner’in ticari işlemlerini önce
tıkadığını, sonra önünü açma karşılığında yakın adamı Fatih Saraç’ı
Habertürk’e yerleştirdiğini aktaran Özcan Yeniçeri sözlerini şöyle
sürdürdü: "Ciner'in ticari faaliyetleri baskı altında tutuluyordu.
Bakanlıktaki dosyaları sadece Erdoğan’ın oluruyla imzalanıyordu.
Böylece Ciner grubuna bağlı Show ve Habertürk, fiili olarak Erdoğan
tarafından yönetiliyordu. İnternette yayınlanan tapelere göre,
Erdoğan Gezi'nin ilk günlerinde yaptığı yurtdışı seyahatinde bile
Habertürk’ü izlemiş ve Saraç’ı arayıp yayına müdahale etmiş. Bu
haberi yalanlayarak geçiştirmek mümkün değildir. Çünkü malum
televizyonlar AKP’nin genel merkezinden yayın yapar gibi
yayınlarını sürdürmektedirler. Bu yayınların iktidarın baskısı
altında yapıldığı, tartışmasız gerçektir. Unutmayalım gerçeğin
alıcısı vardır, kurbanları yoktur. Gerçek insanları özgür
kılmaktadır ve iktidar gerçekleri halktan saklayarak toplumu
kendisinin rehinesi haline getirmektedir. Bu durumun bir karşılığı
vardır o da Tayyip Erdoğan’ın haddini fena halde aşmış olduğu,
basın ve ifade özgürlüğüne kast konusunda suçüstü yakalandığıdır.
Her şeyden öte Başbakan Erdoğan bir televizyon kanalının yayınına
bizzat müdahale ederek başta Anayasa'nın Basın ve Yayın Hürriyeti
ile ilgili 28. maddesini ayaklar altına alarak anayasal bir suç
işlemiştir. Olan bitenler Türkiye’deki televizyon ve gazetelerin
tek ses, tek tip ve tek formatta yayın yapmalarının, aynı
manşetlerle çıkmalarının nedenini ortaya koymuş bulunmaktadır."
Türkiye'de, muhalefet liderinin sözlerinin halka duyurulup
duyurulmamasına bizzat başbakanın karar verdiği bir ülke haline
getirildiğini vurgulayan MHP'li Yeniçeri, "Bunun bizzat kendisi
tarafından ve pervasızca yapılması da işin bir diğer boyutudur.
Otoriter sistemlerde bile bu tür müdahaleler devletin çeşitli
birimleri kullanarak yapılır. Başbakan Erdoğan’ın bizzat kendisi ve
doğrudan sansür yapıyor. Özelde Tayyip Erdoğan’ın genelde ise AKP
iktidarının demokrasi, hukuk ve ifade özgürlüğü anlayışı budur.
2002 yılında iş başına gelmiş olan AKP bugün artık hegoman bir
iktidardır. Türkiye bugün yargı yürütmenin rehinesi haline gelmiş,
muhalefet liderinin sözleri bizzat başbakan tarafından sansürlenir
olmuş, interneti engellenmiş, basını ezilmiş ve üniversitesi
susturulmuştur. Türkiye’de AKP iktidarı otoriterleşmede sınır
tanımamaktadır. Öyle ki iktidar hayatın her alanına ve bütün
özgürlüklere müdahaleyi kendisinde bir görev ve hatta hak olarak
görüyor. İş adamından gazetecisine, içkiden ayrana, kürtajdan
heykele, çevrilen dizi filminden atılan manşetlere, televizyon
yayınlarına kadar hayatın her alanına bizzat Tayyip Erdoğan
müdahale etmektedir. Köşe yazarlarının yazılarının satır aralarına
bile müdahale söz konusudur. Herhalde bu büyük millet 30 Mart’ta
AKP’nin totaliter uygulamalarına uygun bir cevap verecektir!”
ifadelerini kullandı. CİHAN
Yorumlar