MHP’li Vural: Başbakan'ın kabinesi 'savaş kabinesi'

MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, Kabine değişikliğini, "savaş kabinesi" olarak yorumladı.

Google Haberlere Abone ol
MHP’li Vural: Başbakan'ın kabinesi 'savaş kabinesi'

MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, Kabine değişikliğini, "savaş kabinesi" olarak yorumladı. Bir kişinin Avrupa Birliği Ofisi'ne çantayla girip çantasız çıktığı iddialarına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İçinde belki kitap vardı.” şeklinde cevap verdiğini hatırlatan Vural, doğru söylediğini dile getirdi. Bavulun içinden çıkan kitaba ulaştığını belirterek, “İşte kitap bu.” deyip üzerinde, "Erdoğan’dan Masallar" yazan ve bütün sayfalarında dolar banknotları baskısı bulunan bir kitap gösterdi.

Grup Başkan Vekili Vural, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili olarak MHP İzmir İl Başkanlığı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Başbakan Erdoğan’ın, yolsuzluk iddiaları kapsamında tutuklanan Rıza Sarraf hakkındaki sözlerine değinerek şunları kaydetti: “Başbakan, ‘Rıza Sarraf hayırseverdir, tanırım.’ demiştir. Sarraf’ın, Başbakan'ın yakınlarına ve hükümet üyelerine bayağı bir hayrı dokunmuş. Hepsi milyar dolarlık hayırlara gark olmuşlar. Sarraf'ın ofise çantayla girdiği görüntüleri sormuşlar, çıkışta çanta var mı, kitap falan götürmüş diyor. Başbakan’a hak veriyorum. O çantada kitap gitmiştir diyor. O kitap elime geçti. Açıklıyorum. Kitapta dolarlar varmış, kuşe kâğıtlarda dolarlar. Yazıklar olsun, böyle yüzsüzlük olur mu? Kitap var demişti, kitapları bu. Bu delil ilk defa elime geçti. Başbakan’a bu kitaptan vatandaşa da dağıtmasını tavsiye ediyorum. Millet sizden hizmet, kitap bekliyor, 'Bana da bana da' diyor. Bütün vatandaşlara kitaptan dağıtmasını bekliyorum. Rıza Sarraf ne, sahafmış. Başbakan, kitabına uyduruyor. Milleti, bu yalanı tutacak kadar saf sanıyor. Milletin aklıyla oynamayın.”

‘BERABER YÜRÜTTÜK BİZ BU YOLLARDA’

Oktay Vural, Erdoğan'ın meydanlarda söylediği, "Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda" şarkısını da değiştirdi: “Bu, ‘Beraber yürüttük biz yollarda, beraber ıslandık yağan dolarlarla’ oldu.”

17 Aralık tarihinin milat olduğunu savunan Vural, “Başbakan, savaş kabinesi kurdu. Soruşturma savcılarına dava açan Bekir Bozdağ'ı Adalet Bakanı yapıyor, fişlemelerde adı geçen müsteşarını İçişleri Bakanı yapıyor. Kendisini de yakında başkomutan ilan edecek. Kim düşman? Yolsuzluğu ortaya çıkaran savcılar mı, bu millet mi düşman?” dedi. Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın soruşturmada adının geçtiğini iddia eden MHP’li Vural, “Bilal Erdoğan adının geçmesine, ‘Vakıfla ilgili talepte bulunmuş, suç mu?’ diyor. TÜRKEV’e, imara uygun olmayan arazilerin imara açılması suç değil mi? İzmir’de imar bekleyen insanlar yok mu? Oğlu için suç değil. İstiklâl meselesi değil, Bilal meselesi. Vatan millet meselesi değil, Bilal meselesidir. Yakında Bilal için istikbal mücadelesi, gemicikleri uğruna hukuk feda edilecektir. Allah, Peygamber diyeceksin, düsturuna kulak tıkayarak, 'Oğlum Bilal yolsuzluğa bulaşmışsa görmem' diyeceksin. Yazıklar olsun.” şeklinde konuştu.

‘TÜRKİYE’Yİ TAYYİBAN CUMHURİYETİ YAPTILAR’

Söz konusu üç ayrı operasyondan sonra hukuka ve polise yapılan müdahalelerin demokratik bir ülkeye yakışmadığını söyleyen Oktay Vural, “Başbakan’ın atadığı İstanbul Emniyet Müdürü, uçakla getirdiler, 23 Nisan müdürü, savcının kararını tanımıyor. Sen nasıl emniyet müdürüsün? Savcının talimatlarını dinlemiyor. Burası muz cumhuriyeti mi? Bırakın muz cumhuriyetini, Tayyiban cumhuriyeti yaptılar burayı. Emniyetten 400 polise, 'Bir daha buraya gelmeyin.' demiş. Kimin evinden kimi kovuyorsun? Başbakan’ın tek kaygısı kendi istikbalidir. Devleti ve milletin istiklâlini düşünen biri, böyle bir ihanetin içerisinde olur mu? İçişleri Bakanı görevi devrederken, ‘Soruşturmaya hiç müdahale etmedik.’ diyor. 400 polisi niye atadınız? Emniyet müdürünü niye görevden aldınız? 140 polis müdürünü alan sen değil misin?” dedi.

‘100 MİLYAR DOLARLIK SORUŞTURMANIN ÖNÜ KESİLDİ’

Başbakan Erdoğan'ın, İstanbul’da bir savcının 100 milyar dolarlık soruşturma yapmasını engellediğini iddia eden Vural, “100 milyar dolarlık soruşturmanın önü kesilmiştir. Savcı Akkaş'ın elinden dosya alınmıştır. Bunları hayal bile edemezdik, AK Parti sayesinde gerçek oldu. Mahkeme kararları uygulanmıyor. Başsavcı çıkıyor, 'Savcı şunu bunu yaptı' diye soruşturma dosyasını alıyor. Ey cumhuriyet başsavcısı, sen bu mahkeme kararları niye uygulanmadı, onu sor. Başsavcı, vali, emniyet müdürü yürütmenin güdümündedir. Hepsinin görevden alınması gerekiyor. Çete misiniz siz? Savcı yanlış yapabilir. Mahkemeye gitmiş, kararı almışsa sen nasıl bu kararı uygulamazsın? Asıl soru bu. Zorba, ceberrut devlet budur. Hukuk katledilmiştir. İktidar, adaleti ortadan kaldırmıştır. Ülkenin çivisi çıkmıştır. Şimdi suçüstü yapmayı engelleyerek, deliller karartılmıştır. Artık bir çete, devleti yönetmektedir. Başbakan önce kendini, sonra bu çeteyi temizlemek zorundadır. Çetenin başı Başbakan'dır. Mahkeme kararlarının uygulanması fiilen engellemiştir. Bu bir darbe zihniyetidir. Sivil diktanın temsilcisidir. Hukuk yanlışları hukuk içinden giderilebilir ama mahkemenin kararını uygulamamak ne demek? İllegal örgüt, fiilen mahkemenin kararları engellemektir. Anayasa'yı cebren ihlâl etme suçunu Erdoğan yapmıştır.” diye konuştu.
CİHAN

Yorumlar