MHP’li Türkeş: Mahkeme-i Kübra’da ne yapacaklar

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, "Kusurlarını, azil ve atamalarla Türk adaletinden gizleyeceklerini zannedenler, ilâhî adaletin tecelligâhı olan Mahkeme-i Kübra’da ne yapacaklar?” dedi.

Google Haberlere Abone ol
MHP’li Türkeş: Mahkeme-i Kübra’da ne yapacaklar

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş, "Kusurlarını, azil ve atamalarla Türk adaletinden gizleyeceklerini zannedenler, ilâhî adaletin tecelligâhı olan Mahkeme-i Kübra’da ne yapacaklar?” dedi.

Yıldırım Tuğrul Türkeş, dün başlatılan ‘Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun, Türkiye’de AKP iktidarı tarafından yürütülen, MHP'nin de yıllardır tenkit ettiği talan ve yağma hareketlerinin üzerine bugünden itibaren kararlılıkla gidileceğinin açık işareti olduğunu belirterek, “Bazen suç sadece suçtur; suçlu da sadece suçlu.” benzetmesini yaptı.

AK Parti’nin, partizan medyası ve unsurlarının dün sabah saatlerinden itibaren şimdilik 'potansiyel suçlu' olan şahısları aklama teşebbüsünde bulunduğunu savunan Türkeş, “Bu güruh, özellikle Hizmet Hareketi’ni günah keçisi ilân etmek suretiyle, soygunu ve içine düşülen ahlâkî zaafiyeti küçümsemek istemektedir. Bu, son derece çirkin ve basit bir kamuflaj arayışının ifadesidir. Yolsuzluğun, dolayısıyla da suçun peşinden giden, bu bağlamda eyleme geçen Emniyet Teşkilâtı ve Cumhuriyet Başsavcılığı, taltif edilmek yerine, karalanmakta ve yıpratılmaktadır. Oysa söz konusu hamle, hiç kuşku yoktur ki demokrasimizin şeffaflığı açısından fevkalade kıymetlidir.” ifadelerini kullandı.

"BAŞBAKAN OPERASYONUN KENDİSİ VE YAKINLARINA DOKUNACAĞI HİSSİYLE 'TUZAK' DEDİ"

MHP’li Türkeş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün Konya’da yaptığı konuşmasında, bu operasyonun ucunun kendisine veya yakınlarına dokunacağı hissi ve dizginlenemez bir sinirle 'tuzak' tabirini kullandığını savunarak, şöyle devam etti: "Üç bakanın oğullarının gözaltına alınmaları, nasıl oluyor da Başbakan tarafından şahsına yöneltilmiş bir 'tertip' şeklinde algılanmıştır, anlaşılır değildir. Aynı şekilde Sayın Başbakan, 'seçimde karşıma çıkın' söylemine sarılmış ve sanırız kendince Emniyet’in ve Başsavcılığın partileşip seçime katılmalarını teşvik etmiştir. Sayın Erdoğan’ın bu davranışının tıp literatüründeki karşılığı 'Hubris', yani kibir sendromuna tekabül edebilir. Siyasal psikoloji biliminde de bu sendrom 'otoriter kişilik bozukluğu' olarak tarif edilir. Buna maruz kalan kişi, kendini ve etrafını hatadan arî ve münezzeh addeder. Nitekim Mayıs 2013’te Başbakan’ın hanımına Georgetown Üniversitesi’ndeki bir oturumda takdim edilen 'Diktatörlüğün Psikolojisi' kitabı da söz konusu eğilimin dünyada somut olarak tanınmasıyla ilişkili ve zannımca bir hatırlatma mahiyetinde idi." açıklamasını yaptı.

"AKP'DE BÜYÜK TELAŞ"

Bugünkü gelişmelerin ışığında AKP’de büyük bir telaş olduğunu savunan Türkeş, “Birtakım emniyet mensupları sabah saatlerinde görevlerinden alınmışlardır. Söz konusu emniyet müdürlerinin, operasyona öncülük ettikleri için mi, yoksa operasyonu önceden kestiremedikleri ve/veya üstlerine bildirmedikleri için mi görevden alındıkları şimdilik meçhuldür. AKP Hükümeti yargıya da müdahale teşebbüsünde bulunmuş ve operasyona iki yeni savcı atamıştır. Kusurlarını, azil ve atamalarla Türk adaletinden gizleyeceklerini zannedenler, ilâhî adaletin tecelligâhı olan Mahkeme-i Kübra’da ne yapacaklar?

Partimiz, sokaktaki vatandaşın ekmeğine ve emeğine kast eden yolsuzların tespit edilip, gerekli adlî işlemlere tabi tutulmalarına açıkça destek vermektedir. Türk vatandaşlarının ileride hayırla yâd edecekleri bu operasyonun yılmaz takipçilerine MHP sahip çıkmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

CİHAN

Yorumlar