MHP'li Topcu: Dershaneler kapanırsa nasıl bir tabloyla karşılaşacaksınız?
MHP Ankara Milletvekili Zühal Topcu, Başbakan'ın çay-simit hesabına atıfta bulunarak "Neden sürekli özellikle asgari ücretliler ve öğretmenler simit hesabından değerlendirilir, neden et hesabından değerlendirilmez?" diye sordu.
MHP Ankara Milletvekili Zühal Topcu, Başbakan'ın çay-simit
hesabına atıfta bulunarak "Neden sürekli özellikle asgari
ücretliler ve öğretmenler simit hesabından değerlendirilir, neden
et hesabından değerlendirilmez?" diye sordu. AK Parti iktidarı
döneminde en fazla oynanan alanlardan bir tanesinin de sınav
sistemleri olduğuna dikkat çeken Topcu, açık lisede eğitim gören
öğrenci sayısının 1 milyona yaklaştığını belirterek, okullara devam
eden öğrencilerin derslerini toparlayamadığını kaydetti.
"Acaba açık lisede alacakları yirmi saatlik derslerle bu öğrenmeyi
nasıl gerçekleştirecekler ve çağı yakalayan 2023 Türkiyesine nasıl
ulaşacaklar?" diye soran Topcu, "Şu anda dershanelere gidiyor büyük
bir çoğunluğu, acaba dershaneler kapandığında nasıl bir tabloyla
karşı karşıya kalacaksınız?" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda görüşmelere
başlanan 2014 yılı bütçe görüşmeleri kapsamında dokuzuncu turda,
Dışişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğü, Millî Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim
Kurulu; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ve
üniversitelerin bütçe ve kesin hesapları yer alıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşan Ankara Milletvekili
Zühal Topcu, 11 yıllık AK Parti iktidarı döneminde öğretmenlik
mesleğinin hiçbir dönemde olmadığı kadar itibar kaybettiğini
söyledi. 2002 yılında en düşük devlet memuru maaşından yüzde 100
daha fazla maaş alan öğretmenin, bugün en düşük devlet memuru
maaşını aldığına dikkat çeken Topcu, "On yıl önce lise mezunu bir
polis memurundan yüzde 4 daha az maaş alan öğretmen, bugün bu polis
memurlarından yüzde 22 daha az maaş almaktadır, onu belirtmek
istiyoruz. Özellikle 1930 yılında öğretmen maaşı 90 lira, 97 tane
çeyrek altın alıyor; 2002 yılında bir öğretmenin maaşı 470 lira, 20
tane çeyrek altın alabiliyor. 2013 yılında 1.894 lira, 11 tane
çeyrek altın alabiliyor." dedi.
"ASGARİ ÜCRETLİLER VE ÖĞRETMENLER NEDEN ET DEĞİL SİMİT HESABINDAN
DEĞERLENDİRİLİR?"
Başbakan'ın, 2014 bütçe açılış konuşmasındaki simit açılımını,
kendilerinin yıllara göre öğretmen maaşları üzerinden
değerlendirmek istediklerini belirten Topcu, şöyle devam etti:
"Elde ettiğimiz sonuç gerçekten hazin, onu belirtmek istiyoruz.
Yine, Sayın Başbakan'ın simit hesabı üç öğün üzerinden 5 kişilik
öğretmen ailesine uygulandığında çok komik rakamlar çıkıyor. Önce,
2002 yılında bir simidin fiyatı 20 kuruş. Bugün 2013'te bir simidin
fiyatı 1 lira. 1,40 olduğu da söyleniyor ama biz 1 liradan aldık.
Artışa baktığımızda yüzde 400 artış olduğunu görüyoruz. Çay fiyatı
2002'de 10 kuruş, şu anda 1 lira, artış yüzde 900. Öğretmen maaşı
ise 470 lira 2002 yılında, 2013 yılında 1.894 TL, artışa
baktığınızda yüzde 303 artış. Şimdi, buna baktığımızda gerçekten
içler acısı. 2002'de çay ve simit parası olarak, yalnızca çay ve
simitle beslenen bir ailenin bütçesinden ayırdığı pay yüzde 28 iken
2013 yılında maaşının yüzde 48'ini çay ve simide veriyor. Şimdi,
bakıyoruz, Sayın Başbakan simit hesabını yaparken, akşam pazarında
-biliyorsunuz- elde kalan simitler, 3 tane simit 1 liraya verilir,
acaba bunun üzerinden mi yaptı hesabını, sormak istiyoruz. Bir
ikincisi de, neden sürekli özellikle asgari ücretliler ve
öğretmenler simit hesabından değerlendirilir, neden et hesabından
değerlendirilmez? Biz de artık bunu özellikle Sayın Başbakanın ve
iktidarının takdirlerine bırakıyoruz."
Atanamayan öğretmenler sorununa da değinen Topcu, atanamayan
gençlerin sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.
"Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz önergeyle gündeme
gelen Peygamber Efendimiz'in (sas) hayatı ve Kur'an-ı Kerim veya
din kültürü dersleri için 17 bin öğretmene ihtiyacınız var. Bunları
nereden karşılamayı düşünüyorsunuz? Çünkü ilahiyat fakültelerinde
formasyonu da kaldırdınız. Bunların da acilen cevaplanması
gerekiyor." ifadelerini kullandı. Topcu, 35'ten fazla kişinin
intihar ettiğini de basından öğrendiklerini kaydetti.
"SINAVLARIN GÜVENİLİRLİĞİ VE GEÇERLİLİĞİNİ NASIL
SAĞLAYACAKSINIZ?"
AK Parti iktidarı döneminde en fazla oynanan alanlardan bir
tanesinin de sınav sistemleri olduğuna dikkat çeken Topcu,
Sınavlardan edindiğimiz tecrübelere göre, hâlâ deneme yanılma
yöntemleriyle mi siz bu sınavları götürüyorsunuz? Bizim
endişelerimiz var. Şimdi, bu sınavların seçici olmadığı ve bu
yaptığınız ilk TEOG sınavında üç tane sorunun yanlış sorulduğu ve
soruların seçici olmaktan uzak olduğu -özellikle basına yansıyan-
uzmanların verileri arasındaydı. Şimdi, sınava 1 milyon 300 bin
öğrenci giriyor. Bu öğrencilerin yarıştıkları okul kontenjanlarına
baktığınızda, bunu, 300 bin olarak diyebilirsiniz, 400 bin deyin,
neyse, artırabilirsiniz. Ama acaba bütün öğrencilerin veya
yarısının tam puan aldığını düşündüğünüzde bu yerleştirmeleri nasıl
yapacaksınız? Yarın büyük bir problem alanı olarak tekrar karşınıza
çıkacaktır. Bu sınavların geçerlilik ve güvenilirliğini nasıl
sağlayacaksınız? Şu anda bir öğretmenimizin gönderdiği bilgiye göre
de bu sınav soru kitapçıklarından bir tanesi çalınmış, 'Akıbeti
ne?' diye soruyorlar, onun da bilgisini almak istiyoruz. Şimdi,
özellikle sayın bakanın bir açıklaması vardı: 'Bazı hocalar not
konusunda cimri, bazıları bonkör.' diye. Özellikle bu
değerlendirmelerde notların geçerliliği ve güvenilirliğini nasıl
sağlayacaksınız? Bunu denetlemeyi nasıl yapacaksınız? Özel okullar
ve devlet okulları arasındaki not farkını nasıl ayarlayacaksınız?
Bir de bugün telafi sınavlarına giren öğrencilerin, eğer daha
başarılı olurlar ise ikinci dönemde telafi sınavına girecek
öğrencilerin sayısının artmasını nasıl önleyeceksiniz? PISA
sınavlarından bahsetmek istemiyorum, zaten çok bahsedildi ve son
iki haftadır da gündemde. Yine, önemli sorun alanlarından bir
tanesi, açık liseler. Özellikle zamanını eğitimde, formel eğitim
düzeyinde yaş sınırını geçmiş olanların açık liseleri kullandığı
bir gerçek, bunu biliyoruz ama son elde ettiğimiz, özelikle açık
lisenin kendi web sayfasından elde ettiğimiz verilere göre, şu anda
açık lisede eğitim gören öğrenci sayısı 1 milyona yaklaşmış
durumda. Şimdi, bu açıdan bakıldığında olaylara, normalde, aslında
okullara devam eden öğrenciler her gün okullara gittiği hâlde
derslerini toparlayamıyorlar ve tam öğrenmeyi
gerçekleştiremiyorlar. Acaba açık lisede alacakları yirmi saatlik
derslerle bu öğrenmeyi nasıl gerçekleştirecekler ve çağı yakalayan
2023 Türkiyesine nasıl ulaşacaklar? Şu anda dershanelere gidiyor
büyük bir çoğunluğu, acaba dershaneler kapandığında nasıl bir
tabloyla karşı karşıya kalacaksınız ki bir de 15, 16, 17 yaşındaki
gelişim döneminde olan gençlerin eğitim ihtiyaçları açık liselerde
nasıl karşılanacak? Bunları da lütfen düşünce alanınıza almanızı
belirtiyoruz." şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar