MHP'li Kutluata: Musul’da Türkiye dışında hiçbir ülke konsolosluğuna girilmedi

MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata, Musul’da Türkiye dışında başka hiçbir ülkenin konsolosluğuna girilmediğini ve vatandaşlarının kaçırılmadığını söyledi. Kutluata, “Orta Doğu'yu düzenleyen Dışişleri Bakanı’nın kendi...

Google Haberlere Abone ol
MHP'li Kutluata: Musul’da Türkiye dışında hiçbir ülke konsolosluğuna girilmedi

MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata, Musul’da Türkiye dışında başka hiçbir ülkenin konsolosluğuna girilmediğini ve vatandaşlarının kaçırılmadığını söyledi. Kutluata, “Orta Doğu'yu düzenleyen Dışişleri Bakanı’nın kendi elemanları kaçırılmıştır.” ifadesini kullandı.

TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yapan MHP’li Kutluata, Musul’da yaşananları değerlendirdi. 80 vatandaşın kaçırıldığını hatırlatan Kutluata, Türk Konsolosluğu'nun basıldığını hatırlattı. Kutluata; hükûmetin bu itibar sarsıcı, topraklara saldırı anlamına gelecek bu olayla ilgili yapacağı hangi girişim varsa, alacağı hangi tedbir varsa desteklemeye hazır olduklarını ve bu sıkıntının bir an önce giderilmesini arzu ettiklerini ifade etti.

Oradaki Türkmenlerin haklarının korunması, yardım bekleyen diğer gruplara yardımcı olunması, yani Türkiye'nin kendi menfaatlerine ve şanına uygun hareket etme konusunda yapacağı ne varsa, siyasi ayrımcılığı zerre kadar akla getirmeden Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek vermeye hazır olduklarını kaydeden Kutluata, şöyle devam etti:

"Ancak, ne var ki uygulanan dış politikanın bugüne kadar Türkiye'nin itibarını yerlerde süründürdüğünü her vesileyle söylemiştik. Uygulanan bu politikaların sonucunda, Türkiye, ne içeride ne dışarıda, devletin ve milletin itibarını koruyabilir durumda değildir. Bakın, 'Hayal görmeyi bırak, gerçekçi ol, Türkiye'nin büyüklüğünü kavra, Türk milletinin tarihini reddetme, dilini reddetme, varlığını reddetme.' dediğimiz iktidarın Dışişleri Bakanı Davutoğlu 26 Nisan 2012 tarihinde bu kürsüden, Meclis'in bu kürsüsünden bakın ne diyor: 'Türkiye olarak bundan sonra da Orta Doğu'daki büyük değişim dalgasını yöneteceğiz, bu değişim dalgasının öncüsü olmaya devam edeceğiz…' Orta Doğu'daki bu gelişmeleri yönetenin bizim Dışişleri olduğu anlaşılıyor. 'Bugün bunu Orta Doğu toplumlarında Türkiye sadece dost ve kardeş bir ülke olarak değil, geleceği belirleme kudretine sahip yeni bir fikrin, yeni bir bölgesel düzenin öncüsü bir ülke olarak görülmektedir.' Bakın, Irak'ta, Musul'da başka hiçbir ülkenin konsolosluğuna girilmemiştir, başka hiçbir ülkenin konsolosları ve vatandaşları kaçırılmamıştır ama bu vizyon belirleyen, Orta Doğu'yu düzenleyen Dışişleri Bakanı'nın kendi elemanları kaçırılmıştır. Diyor ki Sayın Dışişleri Bakanı, "Biz hem insanlığın ve bölge halkının vicdanı olmaya devam edeceğiz hem de ulusal çıkarlarımızı korumaya devam edeceğiz, çünkü zihnimizde nasıl yeni bir Türkiye iddiası varsa yeni bir Orta Doğu iddiası da var. Allah'ın Türkiye'yi korumasını niyaz ettiğimiz gibi Orta Doğu'yu korumasını da niyaz ediyoruz, Orta Doğu'nun durumu da ortadadır. Dışişleri Bakanı’na söylüyorum, "Biz hem insanlığın hem bölge halkının vicdanı olmaya devam edeceğiz." lafını bırakın, hem insanlığın hem Türkiye'nin yüz karası olmaktan lütfen vazgeçiniz. Bakın, devam ediyor, "Sizlerin kaygılarını anlıyorum çünkü farklı bir siyaset anlayışını temsil ediyorsunuz, Baas siyasetinin anlayışını tercih ediyorsunuz." demek suretiyle Meclis'teki muhalefet partilerine hakaret etmeyi sürdürüyor Sayın Dışişleri Bakanı. Türkiye, dışarıda konsolosluklarının basılması, içeride bayrağının indirilmesi; dışarıda insanlarının kaçırılması, içeride insanlarının kaçırılması suretiyle Hükûmetin yüzüne vurulan, vurulmakta olan birtakım gerçek tablolarla karşı karşıyadır.”

CİHAN

Yorumlar