MHP’li Bal: Bakan bakan değil, orgeneral personel genel müdürü
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, HSYK’yı devre dışı bırakarak Adalet Bakanına özel yetkiler veren kanun tasarısına tepki gösterdi.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, HSYK’yı devre dışı bırakarak
Adalet Bakanına özel yetkiler veren kanun tasarısına tepki
gösterdi. Bal, “Bu yetkililerle donatılan bakan bakan değil, darbe
mantığı ile olaya bakıldığında kılı kırk yararcasına hesaplanmış,
tertiplenmiş bakana orgeneral personel genel müdürü sıfatını
vermektedir. Orgeneral genel müdürü savaşa sokulmaktadır. Bu harbi
kazanırsa mareşal olacaktır, kaybederse bedeli Yüce Divan
olacaktır.” dedi.
Faruk Bal, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yaptığı basın
toplantısında HSYK’nın yapısını değiştiren kanun tasarısı hakkında
değerlendirme yaptı. Buradaki konuşmasında Meclis’e getirilmesi
planlanan kanun tasarısıyla yürütmenin yargıya bağlanacağını
belirten Bal, “Böylece bakan yürütme organının bir unsuru olarak
yargının tepesine bir şapka olarak geçirilmekte ve yargıya bir
komutan tayin edilmektedir. Bu yetkilerle donatılmış bir bakan
bakan değildir. Bu ülke 12 Mart muhtırası, 12 Eylül darbesi, 28
Şubat postmodern darbeyi gördü. Hiçbirinde bu kadar, ihtilal gücü
dahil, yargıyı bu kadar kontrol altına almayı istemedi.” diye
konuştu.
MHP Milletvekili Bal, kanun teklifine göre yargıda oluşacak
tehlikeleri şöyle anlattı: “Bu kanun teklifine göre, ilk derece
mahkemelerinde görev yapan hakim ve savcılar üzerindeki idari
yetkiler Adalet Bakanlığı'nda toplanmaktadır. HSYK’daki tüm savcı
ve yargı mensupları Adalet Bakanlığı'nın tek kişilik kararıyla
tayine tabi olacaktır, görevine son verilecektir. Adalet
Akademisi'nde aynı fırtına bakanın iradesiyle sürdürülecektir.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, teftiş kurulunun başkanı,
başkan yardımcıları dâhil müfettiş, baş müfettiş atama dahi tüm
yetkiler bakana verilecektir. Bu da yetmediği gibi, yargının
siyasallaştırılmasını engellemesi amacıyla kendi içinde denge
mekanizması oluşturan Danıştay’ın Yargıtay’ın ve HSYK ile ilk
derece hakimlerin kendi içinde yapılacak seçimleri ile yargının
tarafsızlığını koruyabilme iradeleri sıfıra indirilmekte ve bu
denge ve denetim araçları etkisizleştirilmektedir. Bakan disiplin
soruşturmalarında ve suç soruşturmalarında tek yetkili kişi haline
gelmektedir. HSYK üyeleri dahil hakim ve savcıların disiplin
işlerine suç işlendiği taktirde ise bunun soruşturulması için izin,
araştırma, soruşturma ve karar mekanizmasında bakan tek yetkili
hale gelmektedir.”
“2010 yılında HSYK’yı hükümet yapmadı mı?” diye soran Faruk Bal,
“Şimdi niye HSYK’yı istemiyor. Besbelli ki korku ve telaş var.
Neden korkuyor, niçin bu telaş? Kendisini tüm insanlık değerleriyle
çelişecek, hukuki değerleri ters yüz edecek bu kadar garip bir
kanun teklifini hazırlamaya iten sebep nedir? Bu sebep ortada.
Bakan çocuklarından bakana, oradan daha yüksek yerlere ulaşan
yolsuzlukların adalet huzuruna getirilmesini engellemek bu kadar
büyük bir korkunun sebebi elbette. Daha büyük, araştırılması ve
soruşturulması gereken ciddi soruşturmaların varlığına işaret
etmektedir. Herhalde o yüksek tepelerde kar, fırtına çok yüksek ki
bu kadar büyük bir telaş ve korku ile sadece yolsuzlukları
engelleyebilmek için, adalet duygusunu insanlığın geliştirdiği
yargı kurallarını yerle bir ederek sadece bir kişiye ve onun
idaresine tabi kılmak elbette ki bir karşılık bulacaktır. Biz
tememni ederiz ki bu karşılığı ilk TBMM'de bulunsun. Bu yasa böyle
geçerse sadece Anayasa'ya aykırı bir şey yapılmış olmayacaktır.
Kuvvetler ayrılığı ilkesini bertaraf eden, yargının tepesine siyasi
iradeyi oturtan siyasi bir irade olmuş olmayacaktır, aynı zamanda
evrensel insanlık değerlerine aykırı bir tutum sergilenmiş
olacaktır.” diye konuştu. CİHAN
Yorumlar