MHP: PKK’nın korkusu kalmadı, her taraf Kandil Dağı’na çevrildi

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, AKP kadrolarının bölücübaşı Öcalan’ı nasıl siyasi bir figür haline getirdiklerini ve adeta bir devlet başkanı muamelesi yaptıklarını açık açık millete anlatması gerektiğini söyledi. Eşkıyaların...

Google Haberlere Abone ol
MHP: PKK’nın korkusu kalmadı, her taraf Kandil Dağı’na çevrildi

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, AKP kadrolarının bölücübaşı Öcalan’ı nasıl siyasi bir figür haline getirdiklerini ve adeta bir devlet başkanı muamelesi yaptıklarını açık açık millete anlatması gerektiğini söyledi. Eşkıyaların dağdan şehirlere indiğini, PKK’nın korkusunun kalmadığını her tarafın Kandil Dağı’na çevrildiğine işaret eden Büyükataman, “Ortada hükümet yoktur.” dedi.

‘Diyarbakır’da düzenlenen sözde Çözüm Süreci Çalıştayı’na ilişkin basın açıklaması yapan İsmet Büyükataman, ‘yıkım koordinatörü’ diye tanımladığı Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, “Diyarbakır'da Türkiye'nin Açılan Kilidi: 'Çözüm Süreci'” çalıştayında konuştuğuna işaret ederek, Bakan Ala’nın, “Türkiye artık sorun çözücü bir sürece girdi. Türkiye artık kendi meselelerini kendi çözecek.” derken, Atalay, “Bu dönem sessiz bir devrimdir.” ifadelerini hatırlattı.

Kimi zaman demokratik açılım, kimi zaman milli birlik ve kardeşlik, kimi zaman da çözüm süreci mahlaslı zehirli projelerle bölücülüğe bu çalışmalarla siyasi meşruiyet arandığına dikkat çeken MHP’li Büyükataman, şöyle devam etti: “AKP kadroları sözde ‘çözüm’ ihanetini sinsice devam ettirmekte, Tayyip Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı yolunun açılması karşılığında ülkemizin bir bölümünü takas etmek istemektedirler. Milli ve üniter nitelikli Türkiye Cumhuriyeti Devleti; sözde ‘demokratikleşme, özgürleşme, barış, süreç, çok kültürlülük, alt kimliklerin tanınması, siyasi statü talepleri’ gibi kavramlarla parçalanmanın eşiğindedir. AKP hükümeti tıpkı işgal güçleri gibi hareket etmekten, tıpkı içimize sızan ajan provokatörler gibi bozgunculuk yapmaktan rahatsız değildir. Hükümet yetkilileri, Diyarbakır’da adeta sömürge valileri gibi konuşmuşlardır. AKP, akıl aldığı küresel mahfiller yardımıyla, PKK’yla görüşmeleri, İmralı canisiyle müzakereleri meşru gösterebilmek için muazzam derecede kirli propaganda taktiklerini devreye sokmuştur.”

“BU AÇIKLAMALAR ŞEHİTLERİMİZİN BOŞA ÖLDÜĞÜ ANLAMINA GELMEKTEDİR”

Sürecin asla bir pazarlık süreci olmadığını seçim meydanlarında ifade eden Başbakan Erdoğan’ın, Yardımcısı Beşir Atalay’ın bu açıklamalarından sonra da bu yalana devam edebilecek midir? sorusunu yönelten Büyükataman, “AKP kadroları ve bir hata sonucu AKP’ye oy veren vatandaşlarımız artık görmelidir ki; bu açıklamalar şehitlerimizin boşa öldüğü anlamına gelmektedir.” diye ifade etti.

İsmet Büyükataman, bugün Türkiye’de iç huzur, kardeşlik ve dayanışma ruhunun hançerlenmek istendiğini belirterek, “Türkiye’nin varlığına ve milli birliğine kastetmeyi amaçlayan kanlı terör son dönemlerde yine azıtmış, yine azmış, yine kontrolden çıkmıştır. Hükümet yıllarca, teröristin insafa gelmesini bekleyerek zamanı boşa harcamıştır. Hükümet yıllarca teröristlere tavizler vererek, pazarlıklar yaparak terörün duracağını zannetmiştir. Bu aymazlık, bu gaflet zayıflatmak bir yana PKK’nın cüret ve mevzi kazanmasına yol açmış ve bölücü lobinin elini güçlendirmiştir.” açıklamasını yaptı.

BAŞLATILAN ‘DEMOKRATİK AÇILIM’ İSİMLİ YIKIM PROJESİ

“1 Ağustos 2009 tarihinde başlatılan ‘Demokratik Açılım’ isimli yıkım projesi Türkiye’yi PKK’ya ikram etmenin ilk etabı, ilk adımıdır.” diyen MHP’li Büyükataman, “Habur’dan güle oynaya sokulan, sanki zafer kazanmış bir ordunun neferleri gibi gövde gösterileri yapan, şehir şehir gezdirilerek sabırları zorlayan caniler yıkımın en karanlık güruhudur. Hücresinde ömür boyu müebbet cezasını çeken İmralı canisinin müzakere masasına oturtularak bölücülük nefesiyle hayata döndürülmesi yıkımın en zillet tarafıdır. Geçtiğimiz yıl çözüm ve barış adıyla başlatılan süreç ihaneti yıkımın, yıkılışın ve yok oluş mecrasının en kaygan durağıdır. 16 Kasım 2013 tarihinde, Diyarbakır’daki Barzani-Erdoğan buluşması, sözde Kürdistan’ın ilk kez bir Başbakanca telaffuzu yıkımın en gaddar kısmıdır. Başbakan Erdoğan’ın İmralı canisi ve çetesine karşı özel bir hassasiyeti, özel bir ilgisi, azalmayan bir sempatisi vardır.” görüşünü aktardı.

“PKK SON GÜNLERDE VAR GÜCÜYLE EYLEM YAPIYOR”

MHP Genel Sekreteri, PKK’nın son günlerde var gücüyle eylem yaptığına da dikkat çekerek, şöyle dedi:

“PKK’lılar, sözde Diyarbakır/Hani İlçesi Gömeç Köyü Çağıl Mahallesi mülki sınırları içerisinde yapılması planlanan sulama barajını protesto etmek maksadıyla, Diyarbakır-Bingöl karayolunu 24 Mayıs 2014 tarihinden itibaren kapatmıştır. Ancak uyuşturucu trafiğini rahat rahat işletmek adına bu eylemin yapıldığı iddiaları gündemdedir. İnsansız Hava Araçlarının tespit ettiği uyuşturucu kaçakçıları ile ilgili şu ana kadar bir operasyon yapılmamış, bu iddialar da hiçbir yetkili makam tarafından yalanlanmamıştır. Hükümetin kahredici bir acziyet içinde seyrettiği olaylar esnasında bölücü alçaklar, güvenlik güçlerimize molotof kokteyli atmış, uzun namlulu silahlarla saldırmıştır. PKK’lı teröristler, 28 Mayıs günü Diyarbakır’da görev yapan üç işçiyi, 29 Mayıs 2014 günü de bir özel şirkette çalışan iki işçiyi kaçırmıştır. 30 Mayıs günü Diyarbakır Lice’de hainlerin saldırısı sonucunda; bir astsubay ve üç uzman çavuş yaralanmıştır. Yine 30 Mayıs’ta Lice’de, görevli Jandarma Özel Harekat Birliği’ne uzun namlulu silahlarla saldırılmıştır. Bu hazin ve düşündürücü bilanço Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanının şu anda bulundukları ve sözde çözüm safsatalarını dillendirdikleri ilimizde yakın zamanda gerçekleşmiş olaylardır. Daha Diyarbakır’da asayişi sağlamaktan aciz olan bu zevat, neyi çözecektir? Doğu ve Güneydoğu’da devlet yoktur. Valiler ve kaymakamlar kayıptır. Asker ve polisimiz ancak kendisini savunmaktadır.”

“ORTADA HÜKÜMET YOKTUR“

Eşkıyaların dağdan şehirlere indiğini, PKK’nın korkusunun kalmadığını her tarafın Kandil Dağı’na çevrildiğine işaret eden Büyükataman, “Ortada hükümet yoktur.” şeklinde görüş bildirdi. Büyükataman, Türkiye’nin kanlı bir bölünmeye, kardeşin kardeşe silah doğrulttuğu acımasız bir mecraya sürüklendiği endişesini dile getirerek, “Başbakan önce Cumhurbaşkanı olabilmek, sonra da Başkanlık sistemini kurabilmek için BDP-HDP-PKK ve İmralı canisinden icazet ve onay almak için mi tüm bu asayişsizliklere göz yummaktadır? AKP kadroları bölücübaşı Öcalan’ı nasıl siyasi bir figür haline getirdiklerini ve adeta bir devlet başkanı muamelesi yaptıklarını açık açık milletimize anlatmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölme özgürlüğünü elinde bulundurduğunu zannedenlerin ve bunu dillendirmekten çekinmeyenlerin dilinin koparılacağı; Türk milliyetçiliğini ayakları altına aldığını düşünenlerin ayaklarının yerden kesileceği günler çok da uzak değildir.” diye açıklamasını tamamladı.

CİHAN

Yorumlar