MHP'li Oğan: Kurultayı genel merkez yapmalı

MHP'li muhalif isimlerden Sinan Oğan, kurultayın genel merkez tarafından yapılması gerektiğini söyledi

Google Haberlere Abone ol
MHP'li Oğan: Kurultayı genel merkez yapmalı
MHP'li muhaliflerin başından itibaren var olan ve tüzük kurultayında iyice ortaya çıkan çatlak devam ediyor. Son olarak, tüzük kurultayında kendisinden habersiz değişiklerin yapılmasına tepki gösteren Sinan Oğan, kurultayda alınan kongre tarihi kararını da eleştirdi. Sinan Oğan, kurultayın MHP genel merkezi tarafından yapılması gerektiğini söyledi. 

Al Jazeera'dan Gonca Şenay'a konuşan Sinan Oğan, genel merkez tarafından 'paralel'in adamı olmakla suçlanan Meral Akşener cephesini eleştirdi. Kurultayda divan başkanlığı adaylığı sırasında dayatmacı ve tekçi zihniyetin ortaya çıktığını belirten Oğan’a göre kurultayı muhalifler değil Genel Merkez düzenlemeli. 

Oğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle: "İlk baştan beri üzerinde durduğumuz konu, delegeye güven verecek birlik ve beraberlik içinde olmaktı. Şahsen ben bunun için azami gayreti gösterdim. Bu süreci ilk başlatan, çoban ateşini yakan benim. Hem de 7 Haziran akşamı yaptım bunu. Çünkü gidişatın kötü olduğu 7 Haziran akşamı belliydi. 1 Kasım seçimleri sonrasında aday gösterilmeyip aday olan ben değilim. Ben MHP’nin mevcut durumunu, yönetim anlayışını kabul etmediğimi söyledim. Adaylık müracaatında bulunmadım 7 Haziran’da. Dolayısıyla o gün bu kapıyı ben açtım, biz açtık. Bundan sonra bizim açtığımız kapıdan diğer adaylar da geldi. Bizim dediğimiz, “Birlikte görüntü verelim. Çünkü bu bireysel davranışlarla sekteye uğratılmayacak önemli bir davadır. Kişisel egolarla sürece zarar vermeyelim.” diye sürekli telkinde bulundum. Yaşı en genç olan benim ama iddia ediyorum, en toparlayıcı olan da ben oldum. Geldiğimiz noktada 15 Mayıs’ta selden kütük kapma anlayışı ortaya çıktı, biz bunu reddettik. Ortak hareket edilmesi dışındaki hareketleri doğru bulmadığımızı, mutabakata uymak gerektiğini söyledik. En başından beri mutabakatla geliniyorsa biz divan başkanlığını da mutabakatla seçmemiz gerektiği kanaatindeydik. Ancak Divan Başkan adayı benim, Koray Aydın Bey’in, Ümit Özdağ Bey’in ve hukukçuların olduğu bir ortamda dedi ki, “Divan Başkan adayı benim ve bu konu tartışmaya açık değil” . Bu benim açımdan kabul edilebilir değil. Biz 19 senedir bu tür dayatmalara, “Şunu aday yaptım, şunu ihraç ettim” anlayışına karşı çıktık. Ben şahsen partinin başarısızlığı ile beraber yönetim anlayışına, bu tekçi zihniyete itiraz ederken şimdi karşımızda böyle bir anlayış ortaya çıkınca bunu aşmaya çalıştık. Daha tarafsız bir aday üzerinde anlaşalım istedik.

Güç birliği tüzük kurultayı yapıncaya kadardı. O da yapıldı. Orada biz kurultayı yaparken hukukçularımız toplantılar yaptı. Bu toplantılarda o gün oraya getirilen maddelerin hiç biri yoktu. Biz ortak önerge komisyonu oluşturduk, bunların yaptığı çalışmalar kaldı bir tarafta. Ben orada okunan tüzük değişikliklerini ilk defa duydum. Şaşırdık ve doğru da bulmadık.

O kadar detaylı tüzük değişikliğine ihtiyaç yok. Çünkü alelacele hazırlanmış ve içinde şikâyet konusu olan noktalar da var. Biz seçimli kurultay tehlikeye girsin istemiyoruz. Bizim hedefimiz belli. 63. Maddenin 4’üncü bendini değiştirmek ve olağanüstü kurultayı seçimli hale getirmek. Bunu başardıktan sonra yapılması gereken iş seçime gitmektir. Onun dışında birçok tüzük değişikliği yapmak, bir komisyon kurmak, oraya isimler tayin etmek ayrı bir şey. Tüzük komisyonu kuruluyor, bizden isim istenmiyor. Bir sonraki kurultayın komisyonu kuruluyor, yine isim soran yok. Şimdi biz de doğal olarak itiraz ediyoruz. Beraber hareket ettiğimiz arkadaşlarımız eğer daha yolun başında böyle yapacaklarsa o zaman mevcut yönetimden ne farkları olacak?

Bu işi çetrefilli hale getirip daha fazla Gemerek hâkimlerine fırsat verilmemeliydi. Bu sade, anlaşılır, hedeflenen şey yapılıp, ondan sonra 10 Temmuz’da Genel Merkez’in yapacağı kurultaya katılmak lazımdı. Bizim kurumsal kimliğimiz burada dururken, hali hazırda bir Genel Başkan varken, O’nu by-pass edip kurultayı düzenleyecek bir komisyon atamayı doğru bulmuyorum ben. Biz bu partinin kurumsal kimliğine zarar veremeyiz. Bu partiye Genel Başkanlık iddiasında olan bizler, bir enkaz devralmak değil bu partinin birliğini, bütünlüğünü koruyarak ileriye doğru ok gibi fırlamak istiyoruz. Ama partiyi iki başlı bir noktaya getirecek, kurultayı kim düzenleyecek tartışmalarına girip partiyi bölecek, zayıflatacak noktalara getirecek işlerden uzak durmak lazım. 10 Temmuz kurultayını net olarak Genel Merkez düzenlemelidir. Genel Merkez orada dururken komisyonla kurultay düzenlenmez. Ama Genel Merkez de bunu yaparken aklıselim ile hareket etmelidir. Herkesi kucaklayarak yapmalıdır. Böyle Demokles’in kılıcı gibi ihraç mangasını karşımıza dikmemelidir. Herkese eşit şartları sağlayıp, yarışmaya girilmelidir. Ülkücüler, orada en doğru kararı verecektir.

Yorumlar