MHP Grup Başkan Vekili Vural: Devlet adeta kevgire çevrilmiştir
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, dün Suriye operasyonu ile ilgili ortaya çıkan ses kayıtları için, “Devlet adeta kevgire çevrilmiştir, kimin eli kimin cebinde belli değildir.
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, dün Suriye operasyonu ile
ilgili ortaya çıkan ses kayıtları için, “Devlet adeta kevgire
çevrilmiştir, kimin eli kimin cebinde belli değildir.” yorumunu
yaptı. Youtube'nin yasaklanmasını da değerlendiren Vural,
“Youtube'yi yasaklamışlar, artık planlar deşifre edildikten sonra
Youtube'yi yasaklasanız ne olur? Devletin dört duvarı yok,
Nasrettin Hoca Türbesi gibi kapısına kilit koyuyorsunuz. Kaptan
köşkü şu anda bütün yabancılar tarafından dinlenebiliyor,
izlenebiliyor, kozmik odalarına giriliyorsa devleti, bu hükümetin
yönetme kabiliyeti yok demektir.” dedi. Bütün siyasi partiler
olarak böylesine bir dinlemeyi yapan ve servis yapanlara karşı
ortak tavır oluşturulması gerektiğini de belirten Vural, “Böylesine
milli güvenlikle ilgili bir konu dinlenebiliyorsa dinleyenler,
servis edenler ama her şeyden önce böylesine bir zafiyeti oluşturan
güvenlik bürokrasisi derhal ve derhal hesap vermelidir.”
değerlendirmesinde bulundu.
Milli güvenlik skandalı olarak yorumlanan ses kayıtlarını
değerlendiren Grup Başkan Vekili Vural, yeni birtakım iddialar ve
ses kayıtlarıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten hükümetinin
acziyetinin ortaya çıktığını iddia etti. Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu, müsteşarı, MİT Müsteşarı ve bir orgeneral arasında geçen
konuşmayı hatırlatan Vural, “Gerçekten böylesine gizli, böylesine
çok önemli bir toplantının, yüksek güvenlikli bir toplantının, Türk
milletinin milli değerleri, mili güvenliği ile ilgili böylesine bir
toplantının kayıt altına alınması ve yayınlanması kabul edilemez.
Bu doğrudan doğruya bizim milli güvenliğimize tehdittir ve milli
güvenliğimizi ilgilendiren her türlü konunun başkaları tarafından
öğrenildiğini göstermesi bakımından da devletimizi yönetenlerin
büyük bir acziyet içinde olduğunu göstermektedir.” dedi.
'ABD'DEKİ 11 EYLÜL GÜVENLİK AÇIĞI KADAR VAHİMDİR'
Son olayın Türkiye'nin her türlü gizli bilgilerinin yabancı ajanlar
tarafından dinlenip servis edildiğini gözler önüne serdiğini öne
süren Vural, devletin yetkililerinin hayati derecede gizli bu tarz
konuşmalarının yayınlanmasının, bir bakanla işadamının arasında
geçen akçalı rüşvet ve yolsuzluk konuşmalarıyla kıyaslanmasının
mümkün olmadığını söyledi. Yaşanan olayın tam bir milli güvenlik
krizi olduğunu ifade ederek, “Böylesine gizli bir konuşmanın
dinlenebilmesi, sızdırılması, ABD'deki 11 Eylül güvenlik açığı
kadar vahim bir olaydır. Hükümetin öncelikle bunu dinleyen,
yayınlayanları bulması ve hesap sorması gerekmektedir ama onlardan
önce böylesine yüksek güvenlikli toplantının dinlenmesini
engelleyemeyen, bunu takip edemeyen, devletimizi ve milletimizi bu
duruma düşüren hükümetin hesap vermesi gerekmektedir.” diye
konuştu.
Türkiye'nin milli güvenliği, gizli bilgileri, mahrem bilgilerinin
konuşulduğu bu toplantılarla ilgili tedbir alamayanlara,
“Devletimizi ve milletimizi nasıl yöneteceksiniz, nasıl Türkiye'yi
risklere karşı koruyacaksınız?” diye soran Vural, basiretsiz bir
iktidarla sadece siyaset kurumunun değil devlet yapısının da
yönetilemez hale getirildiğini iddia etti. Böylesine bir
toplantının herkes tarafından duyulur olmasının kabul edilemez
olduğunu dile getiren MHP Grup Başkan Vekili Vural, “Koca koca
adamlar, bu millet sizi makam mevkilere oturtmuşlar, birtakım
bilgileri konuşuyorsanız, eğer her konuştuğunuz yabancıların eline
geçiyorsa Allah bizi korusun. MİT ne iş yapar, kimi, nasıl takip
eder? Böyle bir konuşmanın sızdırılmasının nasıl önüne geçemiyor,
uyuyorlar mı? Görülüyor ki devletin yönetenler uyuyor,
uyumaktadır.” dedi.
'SAĞIR ODADA ORTAM DİNLEMESİ YAPILAMAZ'
Dört kişi arasındaki toplantının Bakan Davutoğlu'nun sağır odasında
yapıldığını, sağır odada ne telefonların dinlenemeyeceği gibi ortam
dinlemesi de yapılamayacağını vurgulayan Vural, “Yabancı ajanlar,
nasıl oluyor da burayı dinleyebilir? Çünkü bu milli güvenlikle
ilgili olduğu için, yabancı devletle ilgili olduğu için bu konuda
haberdar olmak isteyen de yabancı devletlerdir. Kim yapmıştır
bunları? Vahimdir. Bunun dinlenmesi de yayınlanması da gerçekten
bütün milletimize ve devletimize yönelik bir tehdittir. Burada bir
güvenlik zafiyeti ve yönetim zafiyeti vardır. Bütün liderlerin ABD
tarafından dinlendiğine ilişkin haberler çıktığında bunun hesabını
sormayan iktidar, herhalde işin ne kadar ciddi olduğunu bu
konuşmalar yayınlandıktan sonra anlamıştır. Devlet adeta kevgire
çevrilmiştir, kimin eli kimin cebinde belli değildir. Ses
kayıtlarının sorumlularından biri, 12 yıldır bu ses kayıtlarıyla
siyaset yapmayı kendine marifet saymıştır.” şeklinde konuştu.
'İDDİALARIN HESABI SORULMALIDIR'
Ses kayıtlarındaki iddiaların hesabının sorulması gerektiğini dile
getiren Vural, “Bugün camilerimizi bombalamak isteyenler planlar
hazırlamış derken böylesine planları konuşanlar acaba nerede hesap
verecektir? Maalesef devlet şu anda felç olmuş durumdadır ve devlet
kurumları çalışamaz durumdadır. Burada devletin yetkililerinin
kendi aralarında yaptığı konuşmalar maalesef bu acziyeti ortaya
koymaktadır. Stratejileri, planları olmadığını ifade ediyorlar.
İnşallah bunlar doğru değildir. Böylesine bir iktidar. bize nasıl
barış ve güvenlik sunabilir.” dedi. MHP olarak Türkiye'ye yönelik
tehditlerin bertaraf edilmesi için 4 Ekim 2012 tarihinde hükümete
tezkere yetkisi verdiklerini hatırlatan Vural, milletin verdiği
yetki yerine savaş çıkarma üzerine oluşturulmuş ses kaydının
yayınlanmasının manidar olduğunu belirtti. Konunun bir iç siyaset
malzemesi haline getirilmesine şiddetle karşı olduklarını da dile
getirdi.
'ALLAH SİZE AKIL FİKİR VERSİN'
Hükümetin evlere şenlik bir durumda olduğunu iddia eden Oktay
Vural, “Davutoğlu, 'Bu bir savaş ilanıdır,' diyor. Konuşmayı yapan
yabancı devlet değil, senin konuşman. Kim kime savaş ilan ediyor?
Bir taraftan da Bülent Arınç, 'Savaş çıkarmak için bu servis
yapılıyorsa Allah belalarını versin.' diyor. Allah size akıl fikir
versin. Nasıl bir devlet yönetiyorsunuz?” diye sordu. Suriye ile
ilgili böyle bir konunun deşifre edilmesinin, hangi yabancı
ülkelerin menfaatine olabileceğinin de önemli olduğunu hatırlatan
Vural, “Bu konuda Suriye ile birlikte Suriye'yi destekleyen hangi
ülkeler acaba, Esed'i destekleyen hangi unsurlar, Türkiye'nin bu
konudaki planlarının deşifre edilmesi suretiyle menfaat elde etmek
isteyebilir ya da Türkiye'nin elini kolunu bağlamak isteyebilir ve
Türkiye'yi hedefe oturtabilir? Herkesin bunu iyi düşünmesi
gerekmektedir. ” dedi.
'İRANLI AJANIN BAKANLARI RÜŞVETE BAĞLADIĞI ORTAM'
Böylesine bir konudan kimlerin faydalanabileceğinin, hangi amaçla
yapmış olabileceğinin dikkate alınmasını isteyen Vural, “Yabancı
devletlerin böylesine bir konudan faydalanmak isteyeceğini
düşünürsek, 29 yaşındaki İranlı bir ajanın, bakanları rüşvete
bağladığı bir ortam içerisinde devletin hangi milli güvenlik
sırlarının birilerine servis edildiğini de herkes idrak etmelidir.
Yabancı bir devlet lehine bir kara para aklamak için eğer
bakanlarınız rüşvet ağına girmişse böylesine bir konuda hepinizin,
hep beraber kime hizmet ettiğinizi de kimin parmağında oynadığınızı
da kimlerin sizi kucağına oturttuğunu da görmeniz gerekmektedir.
İranlı bir ajanın kara paraları aklamak için devletin yetkililerini
parayla parmağında oynatması, devletin bütün bilgilerine ulaşabilir
noktaya gelmesi ve devleti yönetebilmesi, bugün ortaya çıkan ses
kayıtlarının da açıkçası kimler tarafından, nasıl hazırlanmış
olabileceği, kimlerin faydalanmış olabileceği konusunda herkesin
çok dikkatli hareket etmesi lazım." diye konuştu. CİHAN
Yorumlar