Masum Türker: Başbakan iki yıldır Gazze’ye gidemedi daha

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, "İsrail’de büyükelçimiz olsaydı belki de Gazze’de yaşanan bu katliamlar belli bir ölçüde Türkiye’nin araya girmesi ile engellenebilirdi. Başbakan iki yıldır tarih vere vere bugüne kadar geldik Gazze’ye gidemedi daha. Gazze’ye gidemeyen bir başbakan, kamuoyunda ‘gidecekmiş’ gibi deyip oyları toplayan bir başbakanın cumhurbaşkanı olarak da gitmesi artık mümkün değil." dedi.

Türker, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini görüşmek üzere parti merkezinde il başkanları ile bir araya geldi. Sezer, konuşmasına başlamadan önce DSP’nin önceki başkanlarından Zeki Sezer’in vefat eden eşine rahmet dileyerek başladı. Türker, Türkiye’de üst üste seçim kazanmış olmanın rahatlığı içinde hukuku ikinci plana atan, güvenlik güçlerini devletin değil hükümetin bir elemanı olarak görmek isteyen bir yapı ile karşı karşıya olduklarını vurguladı.

"DENİZ BAYKAL İLE GÖRÜŞTÜK"

DSP’nin aday olarak Adalet eski bakanı Hikmet Sami Türk’ü gösterdiklerini ve 20 milletvekilinden imza almak için uğraştıklarını belirten Türker, "İmza verilmeyince ben iki kez sayın Deniz Baykal ile görüştüm. Destek vereceğimizi söyledik. Sonrada aldığımız haber ile sayın Baykal’ın aday olmayacağı ortaya çıktı ve biz bir karar aşamasına gelmek durumuna geldik. Bu süre zarfında çekincelerimiz, düşüncelerimizi sayın Ekmeleddin İhsanoğlu randevu alarak bizden İstanbul’da başkanlık kurulu arkadaşlarımızla, iki buçuk saate yakın bir süre aklımıza gelebilecek her soruyu sorduk. Ardından adayları daha geniş bir heyet halinde bekledik." dedi.

"ÂDETA BİR GENEL BAŞKANLIĞA VEDA TOPLANTISI GİDİYDİ"

AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın partilerine yaptığı ziyaret hakkında bilgi veren Türker, "Sayın başbakan geldi. Başbakan bizden destek ya da talepte bulunmadı. Âdete bir genel başkanlığa veda toplantısı gidiydi. Kendisine ‘bu işin zor olduğunu cumhurbaşkanı adayı olacaksa bütün toplumu kucaklaması gerektiğini bunun nasıl becereceğini’ sorduk. Çünkü ‘herkese bağırıyorsun, herkese kızıyorsun’ dedik ve kendisine bizim kendisi ile ilgili bir düşüncemizi de paylaştık. Dedik ki ‘sen ikide bir bize CHP’nın yavrusu DSP diyorsun’ dedik, ‘ya öylemi bilmiyordum’ dedi. Bir cumhurbaşkanından beklentilerimizi parti olarak söyledik ama yanıt alamadık. Ardından İhsanoğlu ile bir araya geldik. Sonra bir değerlendirme yaptık. Karar verdik ve Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destek kararını aldık." ifadelerini kullandı.

"BUGÜN TERÖR ÖRGÜTÜNE, TERÖR ÖRGÜTÜ DİYEMEYEN BİR BAŞBAKAN CUMHURBAŞKANI OLMAMALIDIR"

Ortadoğu’da üç ülkede Türkiye’nin büyükelçisi bulunmadığını hatırlatan Türker, "İsrail’de büyükelçimiz olsaydı belki de Gazze’de yaşanan bu katliamlar belli bir ölçüde Türkiye’nin araya girmesi ile engellenebilirdi. Başbakan iki yıldır tarih vere vere bugüne kadar geldik Gazze’ye gidemedi daha. Gazze’ye gidemeyen bir başbakan, kamuoyunda ‘gidecekmiş’ gibi deyip oyları toplayan bir başbakanın cumhurbaşkanı olarak da gitmesi artık mümkün değil. Çünkü gidebilmesi için İsrail’le Türkiye’nin ilişkilerinin iyi olması gerekiyor. Ben bu cumhurbaşkanlığı seçimi süresince başbakanın ‘Türkiye’yi iyi idare ettim’ demesine referansı olarak bu süreç içerisinde Gazze’ye gitmesine bağlıyorum. Gazze’ye gidebiliyorsa söyledikleri ‘demek ki iyi idare etmiş’, gidebilecekleri ortama sahip bir kişidir. Cumhurbaşkanı aday olma hakkını götürebilir. Gidemiyorsa insanların algısını ‘ben güçlüyüm’ şeklinde göstermekten başka bir şey söylemiyor. Cumhurbaşkanı olacaksa dünyada terör örgütü olarak kabul edilmiş olan IŞİD’e terör örgütü demelidir. Bugün terör örgütüne, terör örgütü diyemeyen bir başbakan cumhurbaşkanı olmamalıdır. Terör örgütüne Musul’da vatandaşlarımızın bırakılması için ricacı olması Türkiye’nin güçlü yapısına leke ve gölge düşürmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Türker ayrıca, "Ailesine bağlı olan, ekmeğini direksiyon sallayarak çıkaran o şoförlerin bu propagandaya alet olmayı ret edip Ankara yerine ailelerin gelebildiği Şanlıurfa’ya gitmeyi seçmiş olmalarını başbakanın çok iyi anlaması gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Bu seçimde herkesin oy vermesi gerektiğini ve sandığı boykot taktiğinin yanlış olduğunu gördüklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın birinci ve ikinci turda yüzde 40’in altında oy alacağını iddia eden Türker, bu seçimde oy toplanmasında kimsenin hile yapamayacağını söyledi.

CİHAN