Loğoğlu: Kıbrıs Türk halkının çıkarları ve hakları korunmalıdır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Kıbrıs’ta üzerinde mutabakata varılmış ilkeler çerçevesinde adil ve kalıcı bir çözümden yana olduklarını belirterek, "Çözüm, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının çıkarları, güvenliği ve...

Google Haberlere Abone ol
Loğoğlu: Kıbrıs Türk halkının çıkarları ve hakları korunmalıdır

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Kıbrıs’ta üzerinde mutabakata varılmış ilkeler çerçevesinde adil ve kalıcı bir çözümden yana olduklarını belirterek, "Çözüm, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının çıkarları, güvenliği ve eşit yetkiler hakkını korumalı ve teminat altına almalıdır. Çözüm, Türkiye’nin ulusal beklenti ve ihtiyaçlarını da karşılamalıdır." dedi.

Kıbrıs konusunda yazılı bir açıklama yapan Loğoğlu, ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden’ın bu hafta Kıbrıs’a gelerek, Türk ve Rum taraflarıyla görüşecek olmasının, bir süre sonra da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin planlanan ziyareti, AKP Hükümeti’nin mutabakatını vermiş olduğu bir senaryonun adım adım uygulanmasına geçildiği izlenimini verdiğini kaydetti.

Son Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaretinde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da bu izlenimi doğrulayan açıklamalar yaptığını dile getiren Loğoğlu, AKP Hükümetlerinin iktidarları döneminde Türkiye’yi bölgesinde ve dünyada yalnızlaştıran, çıkarlara ağır darbeler vuran, ülkenin ve halkın güvenliğini tehlikeye sokan, ulusal itibarı da zedeleyen bir dış politika izlendiğini ifade etti.

Bu başarısızlığın baş mimarı olan Davutoğlu'nun güven vermediğini vurgulayan Loğoğlu, şöyle devam etti: "Bu nedenle Davutoğlu’nun Kıbrıs konusundaki özensiz yaklaşımını da sorgulamamız, mercek altına almamız gerekmektedir. Kıbrıs’a ilişkin son gelişmelerden en kayda değer olanı AİHM’nin son on yıldır kaydedilen gelişmeler ışığında sonuca bağladığı bir dosyayı yeniden gündeme getirmesi ve Türkiye aleyhine verdiği 90 milyon Avro'luk tazminat kararıdır. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin başvurusu üzerine alınan ve görüşme sürecine açıkça meydan okuma anlamına gelen bu karar daha tazeliğini korurken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'KKTC’de, çözüm için koşulların uygun olduğunu, bu fırsat penceresinin kaçırılmaması ve biran önce kestirmeden çözüme gidilmesi gerektiğini' iddia edebilmiştir. Dolayısıyla, ABD tarafından kotarıldığı anlaşılan ve kendisinin 'evet' dediği bir ön paketi Kıbrıs Türk halkına ve KKTC’ye kabul ettirmek için Davutoğlu, Ada’ya ani bir ziyarette bulunmuştur. Bu noktada net olarak vurgulayalım ki Cumhuriyet Halk Partisi, Kıbrıs’ta üzerinde mutabakata varılmış ilkeler çerçevesinde adil ve kalıcı bir çözümden yanadır. Çözüm, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının çıkarları, güvenliği ve eşit yetkiler hakkını korumalı ve teminat altına almalıdır. Çözüm, Türkiye’nin ulusal beklenti ve ihtiyaçlarını da karşılamalıdır."

Enerji güvenliği mülahazalarının zorlamasıyla duruma tüm ağırlığını koymuş bulunan ABD yönetiminin ve AB’nin vaatlerine kanılmaması, baskılarına karşı direnilmesi gerektiğini anlatan Loğoğlu, Kıbrıs meselesinin tarihçesinin Türk tarafı için verilmiş ve yerine getirilmemiş söz ve vaatlerle dolu olduğuna dikkat çekti.

Bu itibarla Kıbrıs meselesi bakımından artık zamanı geçmiş, geçerliliğini yitirmiş 'güven artırıcı önlemler' kavramının kisvesi altında kalıcı çözümün ana unsurlarını oluşturan toprak (Maraş), deniz yetki alanları ve petrol/doğalgaz gibi hayati konularda taviz verilmemesi gerektiğini vurgulayan Loğoğlu, "Göstermelik ve iç politikaya dönük kısa vadeli kazanımlar için uzun vadeli çıkarlar feda edilmemelidir. Hedef, dış dayatmalar olmadan, Ada’nın iki halkının hür iradeleriyle kabul edecekleri kapsamlı, dengeli bir çözüm olmalıdır. Bu nedenle, Davutoğlu, Kıbrıs Türk halkına 'bu görüşmeler son fırsat' söylemiyle baskı yapmayı bırakmalı ve Rumlarla müzakerelerde bu sefer de başarı sağlanamadığı takdirde, Kıbrıs konusunda Türkiye’nin izleyeceği yolun ne olacağını artık peşin olarak açıkça ilan etmelidir. Öte yandan, Türkiye ağır iç ve dış sorunlarla karşı karşıya bulunduğu bir dönemde değil daha sorunsuz ve güçlü olduğu bir dönemde 'Kıbrıs'ta çözüm' demelidir. Bu nedenle CHP olarak uyarıyoruz: Kıbrıs’ta adil ve ulusal çıkarlarımızı koruyan bir çözüme ‘evet’! Dayatılacak bir çözüme ‘hayır’!" şeklinde konuştu.

CİHAN

Yorumlar