Kocaoğlu'ndan vali çıkışı: Adını AKP il başkanı koysunlar

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP adayı Aziz Kocaoğlu, İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın, elindeki gücü muhalefete karşı kullandığını iddia ederek, “İzmir’de AKP’nin il başkanı pasif durumda. Vali, onun yerine görev yapıyor. İkisinden biri fazla. Adını il başkanı koysunlar, vali iki işi birlikte yapsın.” dedi. Berkin Elvan protestolarında yaşananları da eleştiren Kocaoğlu, “Polise TOMA’lar için su da vermiyoruz, otobüs de. Hiçbir şey olmadığı halde halka saldırmak ve püskürtmek için yapılan operasyona belediyenin, imkanlarıyla alet olması söz konusu değildir.” şeklinde konuştu.

Başkan Kocaoğlu, katıldığı bir televizyon programında soruları cevapladı. İzmir’deki eylemler sırasında yaşanan polis müdahalesini değerlendirerek, “İzmirli, duyarlılık göstererek Berkin Elvan'ı anmak istedi. Oraya çocuklarıyla gelenler, yaşlılar vardı. Eğer polis müdahale etmeseydi hiçbir şey yaşanmayacaktı. Yine bugün de insanlar belediye önünde saygı duruşunda bulunurken müdahale oldu. Kimse bir şey yapmadan TOMA su sıkmaya başladı. Topluluğa şiddet uygulandı. Bu caydırma, yıpratma ve vatandaşı evine kapatmadır. Bu doğru değil.” dedi. Ülkenin çok sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, halkı sokağa döken bu duruma hükümet uygulamalarının sebep olduğunu öne sürdü. Gezi Parkı olaylarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sergileyeceği olumlu tutumun işin bu noktalara taşınmasını önleyebileceğini savunan Kocaoğlu, şöyle devam etti: “Başbakan çıkıp da, ‘AVM yapılması gençlik kadar önemli değil, sizin tırnağınıza feda olsun.’ deseydi bu duruma gelinmeyecekti. Ötekileştirildi herkes. Başbakan, şu anda toplumun yüzde 70'ini karşısına aldı. 17 Aralık'tan sonra hükümete ve Başbakan'a güven kalmamıştır. Hükümetin bir daha güven tesis etmesi, imkansıza çok yakındır. Bana göre tren artık kaçmıştır. Bu olaylarda sekiz çocuğumuzu kaybettik, 12 kişi gözünü kaybetti. Başbakan yurtdışından Gezi Parkı'na gelseydi, havalimanlarında karşılama olmasaydı durum bu yere gelmezdi. Başbakan'a artık kimse güvenmiyor, güvenemiyor. Hukuk, adalet, özgürlük, insan hakları yok. Güven ortamı oluşmazsa ekonomi de yürümez. Ekonomik göstergeler çok kötü gidiyor.”

Başkan Kocaoğlu, Vali Toprak’ın söz konusu toplumsal olaylardaki olumsuz tavrının yanısıra geldiği günden beri tutum ve davranışlarıyla tepki çektiğini de iddia etti: “Eskiden devletin valisi vardı, sonra hükümetin valisi oldu. Şimdi de AKP adayının valisi olundu. Valinin İzmir'le ilgilendiğini, iş yaptığını görmedik. Geceleri tweet atıp, Sayın Bakan’ın bacanağının arandığı liman operasyonunda polise, ‘Savcının dediğini yapmayın.’ diyen birisi. Biz bunlara alışkın değiliz. Ülke zor durumdan geçiyor.”

Kocaoğlu, Toprak’ın kendi dönemindeki dördüncü vali olduğuna dikkat çekerek, ilk kez böyle bir durumla karşılaştığını söyledi. Diyarbakır’dan İzmir’e atanan Mustafa Toprak’ın, ne İzmir’e ne de genel vali profiline uyduğunu öne sürerek, “İzmir’de, ‘Bu valinin davranışlarını doğru buluyorum.’ diyen, kentin kanaat önderlerinden birisine rastlamadım. Vali, bütün erki bize karşı ve iktidarın lehine kullanıyor. Bugün ana caddelerde üç dört sıra araç park edilmesine rağmen İzmir'de trafik polisi göremezsiniz. Vali Bey çok tarafgir. Biz önceki valilerle abi kardeş gibi çalıştık. Sayın Vali, art niyetle sürece bakıyor, uygulamaları da öyle. 30 Mart seçimlerinden sonra kendisinin burada kalacağını sanmıyorum.” dedi.

CHP adayı Başkan Kocaoğlu, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı Binali Yıldırım’ın, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı döneminde İzmir’e yaptığı hizmetlerin son derece sınırlı olduğunu savundu. Hükümetin İzmir'in gelişmesine katkı yapmadığı gibi dışlayan ve köşeye sıkıştırmak için çabalayan bir tutum içinde olduğunu öne sürerek, iktidardan ne para ne kredi istediklerini, sadece izin istediklerini sözlerine ekledi. CİHAN