Kocaoğlu: Yargılandım, savcıyı alma yetkim yoktu, olsa da almazdım
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP adayı Aziz Kocaoğlu, 17 Aralık operasyonlarından sonra savcı, hakim ve binlerce polisin görevden alınmasını eleştirdi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP adayı Aziz Kocaoğlu, 17
Aralık operasyonlarından sonra savcı, hakim ve binlerce polisin
görevden alınmasını eleştirdi. Yolsuzluk iddiasıyla kendisinin 397
yılla yargılandığını hatırlatan Kocaoğlu, “Belediyemize iki kez
büyük operasyon yapıldı. Belediyecilik tarihinde bize yapılan
operasyon, başka hiçbir belediyeye yapılmadı. Yargılandık,
yargılanıyoruz. Bilirkişi raporları geldi, arkadaşlarımız
tutuklandı ama çok şükür hiçbir şeyimiz çıkmadı. Benim savcıları,
hakimleri değiştirecek gücüm yok. Polislere talimat verecek gücüm
yok, olsaydı da kesinlikle yapmazdım, çünkü bir problemim yok.”
dedi.
17 Aralık sürecinin siyasi sonuç olarak ne getirip ne götüreceğini
bilemediğini, seçim malzemesi de yapmadığını ifade eden Kocaoğlu,
“Bizim hesabımızda, siyasetimizde 17 Aralık süreci yoktur. Süreci
tamamen İzmir kamuoyunun ve 76 milyon insanın takdirine bıraktım."
şeklinde konuştu. İnternette yayınlanan ve yolsuzluklarla ilgili
olduğu iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili düşüncelerini de
açıklayan Başkan Kocaoğlu, “Tapeleri hep birlikte izliyoruz. Bu
konular ispata muhtaçtır. Ne Bakanlar Kurulu, ne ilgili işadamları,
ne diğer bu işle ilgili kişiler ne de Sayın Başbakan bunları ispat
etmeden, yani aklanmadan, bizim durumumuza gelmeden bu hükümetin
sürdürülebilirliği yok, çünkü hükümetler, ticaret, siyaset, hayatın
her aşaması güven ortamında yaşanırsa bunun bir anlamı vardır.
Güven bunalımı yaşandığında bu iş mutlaka er veya geç biter. Zaten
bu tapelerin yayınlanıp yayınlanmaması ayrı bir konu ama bütün
bürokrasiye müdahale, bilinen bir gerçek. Bunun sonunda vatandaş
karar verecek.” dedi.
'KAMU MALI DEĞİL DEMEK YANLIŞ, HER ŞEY MİLLETİN MALI'
Yolsuzluk iddiaları kapsamında, "kamu malı değil" şeklindeki
açıklamalara da değinen Kocaoğlu, “İlginç olan bir şey var. Mesela,
‘Kamu malı değil.’ deniyor. ‘Bunlar alındı, verildi, bir şeyler
oldu ama olduysa bile kamu malı değil.’ deniyor. Mesleğim
ekonomidir. Türkiye’de ne varsa hepimiz emanetçiyiz. Ne varsa 76
milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarınındır. İspatlanmadı ancak
bu tapelere göre eğer birisi birisine yasal olmayan yoldan veya
etik olmayan yoldan bir şey verdiyse bunun çıkacağı bir tek yer
vardır, o da bu millettir, bu devlettir. Başka bir yerden çıkmaz. O
zaman milletten çıktığına göre, devletten çıktığına göre bu kamu
malıdır. Sadece yönetilen bütçeyle değil ihaleyle,
yap-işlet-devretle, yap-işlet-kiraya verle, neyle verirseniz verin,
hangi yöntemle verirseniz verin, bir yanlış iş varsa bu iş bu
mazlum halkın, yani kamunun, yani milletin sırtından çıkar. Kamu
dediğin de zaten devlet ve 76 milyon TC vatandaşıdır.” diye
konuştu.
'HEDEFİMİZ YÜZDE 56’YI YUKARIYA TAŞIMAK'
Seçim çalışmaları kapsamında gerek İzmir merkez gerekse ilçelerde
büyük ilgiyle karşılandıklarını söyleyen Kocaoğlu, başarılı
olacaklarına inandıklarını kaydetti. 2009 yerel seçimlerinde
İzmir’de yüzde 56,7 oranında oy aldıklarını hatırlatarak,
“Seçimlerdeki hedefimiz, bir önceki seçimde AK Parti adayı Taha
Aksoy’un aldığı yüzde 30,5’ten Binali Bey'i aşağıya çekmek, bizim
aldığımız yüzde 56,7’yi de daha yukarılara taşımak.” dedi.
'ÖZEL İDARE’YE AİT MALLAR İZMİR’İNDİR'
İzmir’de tartışma konusu olan İl Özel İdare mallarının geleceği
konusuna da değinen Kocaoğlu, “Özel İdare’ye ait mallarla ilgili
komisyon kuruluyor, komisyonda değerlendirilecek. Bizde bir
merkezî, bir de yerel yönetim var. Bütün bu malların İzmir
Büyükşehir Belediyesi’ne istisnasız verilmesi gerekiyor. Burada
paylaşılmak istenen şeyler, son derece değeri yüksek olan, örneğin
Sümerbank arazisi, yeni restore edilen İl Özel İdare binası, Termal
Otel vs., bunların belediyeye devredilmesi gerekiyor. Bunu sonuna
kadar, tüm hukuk süreçlerini takip ederek bu malların İzmir’de
kalmasını sağlamak için her türlü yasal yola başvuracağız.”
dedi.
'İZMİR DİYE ÇİN’DE ÇEKİLEN FOTOĞRAFI KOYDULAR'
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı Binali Yıldırım’ın,
yerel seçim kapsamında hazırlattığı "Yüzyılın Şehircilik Hareketi"
adlı katalogda, İzmir’de su baskını yaşandığına ilişkin Çin’e ait
bir şehrin fotoğrafının kullanıldığını belirten Kocaoğlu, “AK
Parti, 2009 seçimi sürecinde, ‘İzmir’in otobüsleri böyle’ diye bir
otobüs fotoğrafı yayınlamıştı. Otobüsü arıyoruz bulamıyoruz, bizde
böyle bir otobüs yok. Sonra Bergama Belediyesi’ne ait olduğu çıktı.
Bergama Belediyesi de o zaman AK Parti’deydi. ‘Bu otobüs bizde
değil, Bergama Belediyesi’nde.’ dedik. O zaman yapılan hataydı,
şimdi de, ‘İşte İzmir’in sel felaketi’ diye Çin’e ait bir kentten
bir fotoğraf koymuşlar, üzerinde de Çince yazılar var. Yani bu
nedir? Bu özensiz bir çalışmadır. Bu, ‘Ben yaptım oldu’ mantığıdır.
Bu milleti, vatandaşı hafife almaktır. Böyle hata bir defa olabilir
ama hem 2009’da, hem 2014 sürecinde olması bu tür hataları, bu tür
yol ve yöntemleri sevdiklerini gösteriyor.” dedi.
'TÜRK OKULLARINA ÖNCÜLÜK EDENLERE TEŞEKKÜR EDERİZ'
Dünyanın dört bir yanındaki Türk okullarında yetişen gençlerle
düzenlenen Türkçe Olimpiyatları’na bu yıl da destek vereceklerini
aktaran Başkan Kocaoğlu, “Belediyeye ait olan salonlar, fuar
alanları, meydanlar İzmirlinin malıdır. Biz tüm siyasi partilere,
STK’lara vs. bu alanlarımızı kullandırırız. Benim malım değil ki, 4
milyon İzmirlinin malı. Onlar da bu ülke için çalıştıklarına göre,
kent için çalıştıklarına göre buraların ücretsiz tahsis edilmesi
kadar doğal bir şey yoktur. Türk okulları, Türkçe Olimpiyatları bir
tanıtım aracı aynı zamanda. Bu kentin, bu ülkenin tanıtımı için
okullar da dünyanın 100’ü aşkın ülkesinde eğitim faaliyetinde
bulunuyor. Türkçe öğretiyorlar, bizim gelenek göreneklerimizi
öğretiyorlar, oradan buraya konuk getiriyorlar. Hep birlikte
bunları ağırlamamız gerekiyor. Dünyaya açılmak, dünyada tanınmak,
dünyayla ilişkiye girmek, yeni pazarlar bulmak, oralarda ticaret,
sanayi vs., başka türlü büyüyemezsiniz ki. Bizim dünya ülkelerinde
işimiz yoksa diğer gelişmiş ülkelerin ne işi var? Bizim de olması
gerekiyor. Buna öncülük yapanlara ülke adına teşekkür etmekten
başka bir şey söz konusu olamaz.” şeklinde konuştu. CİHAN
Yorumlar