Kılıçdaroğlu'nun Otobüsü Yumruklandı
Başbakan Erdoğan'a memleketinde yüklenen Kılıçdaroğlu, "Rize'nin çayı ne kadar gerçekse, o kayıtlar da o kadar gerçektir" dedi. Öte yandan Kılıçdaroğlu Rize'de bir grup AK Partili tarafından protesto, otobüsüne ise miting alanı çıkışında birkaç kişi taraf
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a memleketi
Rize’den yüklendi, “Rize’nin çayı ne kadar gerçekse o ses kayıtları
da o kadar gerçektir. Hiç çekinmeyeceğiz. Hiç korkmayacağız,
yürekli olacağız. Çünkü biz namusluyuz ve kul hakkı yemeyiz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında miting alanının arka tarafında
toplanan bin kadar AK Partili, dev posterini açtıkları Başbakan
Erdoğan’ın lehine sloganlar attı.CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu,
öğle saatlerinde uçakla geldiği Trabzon Havalimanı’ndan
helikopterle Rize’ye geçti. Rize Cumhuriyet Meydanı’nda yaklaşık 5
bin kişiye hitap eden CHP lideri şunları söyledi:“Size Türkiye
gerçeği anlatacağım. Elinizi vicdanınıza koyun ve sandığa öyle
gidin. Benim isteğim bu. Size bir iktidar hikayesi anlatacağım. 4
bakanın 17 Aralık sabahı evlerinde arama yapılıyor. Arama sonunda 4
bakanın çocuklarının yatak odalarında 1, 2 değil, 7 tane para
kasası çıkıyor. Gördük mü? Gördük. Tanık olduk mu, olduk. O zaman
yapmamız gereken şu var. Dünyanın hangi demokrasisinde 4 bakanın
çocuklarının evinde para kasaları çıkar. Banka var. Alın teriyle
para kazandıysan götürür bankaya yatırırsın. Kimse itiraz etmez.
Kul hakkı yemek, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek günah mıdır?
Rizeliler’in vicdanına sesleniyorum. Kul hakkı yemek günahsa, kul
hakkı yiyenlerin arkasında hala durulacak mı?”
ONLARIN ÇALDIKLARINI MİLLETE VERECEĞİM
Kılıçdaroğlu, temiz, düzgün ve ahlaklı siyaseti
getireceklerini de vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kul hakkı yiyenlerden hesap soracağız. Arzumuz bu. Rize’yi
biliyorum. İlk kez 1976’da geldim. Kızım henüz 1 yaşındaydı.
Dünyanın en güzel kentlerinden birisidir. Yemyeşil. Yeşilin bütün
tonlarını görebilirsiniz. Çay konusunda dünyanın 1 numarası.
Bereketli eller, o çayları toplar. Size soru sormak istiyorum. Çay
üreticilerine soruyorum; hakkınızı alabiliyor musunuz? Alın terinin
karşılığını alabiliyor musun? Nasıl oluyor da bu ülkenin neredeyse
yarısında kaçak çay kullanılıyor. CHP iktidarında nerede kaçak çay
bulunursa, namus sözü veriyorum, bulunduğu yerde imha edilecektir.
Rizeli kadının alın terini kaçak çaya feda ederseniz para
kasalarından milyonlar çıkar. Ayakkabı kutularından milyonlar
çıkar. Hiç endişe etmeyin. Kaçak çayı bulduğumuz yerde imha
edeceğiz. Rizeli’nin alın terini, ona teslim edeceğiz. Esnaf 2 ay
pirim borcunu ödeyemezse o esnafa sağlık hizmeti vermiyorlar. Hadi
esnafa vermediniz, hanımına, çocuklarına da vermiyorlar. Bunlar mı
esnaf dostu? Ben söz veriyorum. Türkiye’deki bütün esnaf primini
ödesin, ödemesin, ona ve ailesine sağlık hizmeti vermeye söz
veriyorum. Bir propaganda yapıyorlar, CHP gelirse yardımlar
kesilirmiş diye. Hiç endişe etmeyin. Çaldıkları çırptıklarını
alacağım onlardan ve tamamını millete vereceğim. Çalacaklar, engel
olacağım, karşı çıkacağım. Neden bu kadar sert eleştiriyorsun
diyorlar? Elinizi vicdanına koyun. Kul hakkı yiyene ne
söyleyeceğim? Çay üreticisine, esnafa, emekliye destek olacağız.
Kaynağı nereden bulacaksınız diyorlardı. Onların götürdüklerinin
hepsini alıp bu millete vereceğim.”
O KAYITLAR RİZE’NİN ÇAYI KADAR GERÇEK
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ses kayıtlarına da değinerek şöyle devam
etti:“Diyorlar ki, o ses kayıtları sahteymiş. Bugün itiraf etmiş.
‘Kriptolu telefonlarımızı dinliyorlar’ diye. O nedenle söylüyorum.
Rize’nin çayı ne kadar gerçekse o kayıtlar da o kadar gerçektir.
Hiç çekinmeyeceğiz. Hiç korkmayacağız, yürekli olacağız. Çünkü biz
namusluyuz ve kul hakkı yemeyiz. Kul hakkı yiyenlerden korkmayız.
Çünkü biz Allah’tan korkarız. Güç gösterisi yapacaklarmış. Ne güç
gösterisi? Allah’tan korkar insan hiç değilse. Tüyü bitmemiş
yetimin hakkını nasıl yiyorsun? Daha düne kadar kadının başörtüsü
üzerinden siyaset yapıyorlardı. Aramızda çok sayıda başörtülü
bacımız var. Hiç endişeniz olmasın. Kadının başı ister örtülü,
ister kapalı olsun. Bütün kadınların ellerinden öpüyorum. Onların
başımın üzerinde yeri var. Siyasetçi
kadının kılık kıyafetinden elini çeksin. Kadınlar bizim anamızdır,
bacımızdır. Onlara saygı göstereceğiz. İnanç üzerinden siyaset
yapmayacağız. Etnik kimlik üzerinden siyaset
yapmayacağız. Her inanca ve kimliğe saygılıyız. Yeter ki insan
olsun. Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın
üzerinde yeri vardır.”
MAL VARLIĞINI AÇIKLASIN
Kılıçdaroğlu, siyasetçilerin mal varlıklarını da açıklamaları
gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi:“Rize’den bütün
Türkiye’deki yurttaşlarımıza sesleniyoruz. Geçmişte hangi partiye
oy verdiyseniz başımın üstüne. İnsanları asla ayırmadım, o partiye
oy verdin vermedin diye. Sandığa giderler ve inandıklarına oy
verirler. Hiç itiraz etmem. Ben demokrasiye inanan birisiyim. Artık
Türkiye’de güneş balçıkla sıvanmıyor. Gerçekler ortaya çıktı.
Birileri malı, din iman edebiyatı yaparak götürüyor. Birileri
Türkiye’yi soyuyor. Siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Siyasete
atıldığım gün bütün mal varlığımı internet sitesine koydum. Çünkü o
mal varlığı benim alın terimle kazandığım mal varlığımdı. İsterim
ki Türkiye’de herkes zengin olsun, herkesin durumu iyi olsun,
herkesin cebi para görsün. Kimse kul hakkı yemesin. Alın terinin
değeri her zaman yerini bulsun. Mal varlığımı açıkladım. Diğer
siyasilere söylüyorum. Eğer siz o mal varlığını alın teriyle
kazandıysanız açıklayan, korkmayın. Açıklarlar mı? Açıklamaz değil
mi? Alın teriyle kazanılan mal varlığı niye açıklanmıyor? Düzgün
adamsan niye açıklamıyorsun?”
BAKAN EVLATLARI VE VATAN EVLATLARI
AKP’ye oy veren yurttaşlarla hükümeti ayırdığını da vurgulayan
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Çünkü oy veren vatandaş, ‘yolsuzluğu ve yoksulluğu önleyeceğiz,
yasakları önleyeceğiz’ dedikleri için oy verdi. 17 Aralık sabahı,
TBMM’nin önünde genç bir çocuk ‘açım’ diye kendisini yaktı. 10 gün
sonra da hayatını kaybetti. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren
yurttaşlarıma sesleniyorum; Bakan evlatlarına mı oy vereceksiniz,
vatan evlatlarına mı oy vereceksiniz? Bakan evlatlarını
biliyorsunuz. Neler yaptıklarını biliyorsunuz. Her taraftan para
fışkırdığını biliyorsunuz, dolarların fışkırdığını biliyorsunuz.
Vatan evlatları hapiste. İnsanda biraz vicdan olur. Hırsızları
serbest bıraktılar, ortalıkta geziyorlar. Aman ceplerinize dikkat
edin. O cepte bir başçalanın eli olabilir. Dikkatli olun. Bunların
en temel özelliği halkı soymaktır. Bütün iyi niyetimle
sesleniyorum. Ülkede temiz ve güzel bir siyaseti
egemen kılacağız. Herkesin karnının doyduğu bir siyaseti
egemen kılacağız. Alınan her kuruş verginin hesabını bu millete
vereceğiz. Namus sözü olarak veriyorum. Bunu yapacağım ve millet de
görecek. Güzel ve barış içinde yaşayan, herkesin mutlu olduğu bir
Türkiye istiyoruz. Eskiden çay üreticisi çayını satardı, parasını
alırdı. Düğün derneğini yapar huzur içinde yaşardı. Rize barış
içindeydi. Şimdi huzurlu değil. Sadece Rize değil Türkiye de huzur
içinde değil. Hiç endişe etmeyin. Bu ülke güçlü ve çalışkan bir
ülkedir. 7 düvele karşı mücadele ettik. Biz 7 düvele karşı mücadele
ettiysek bu ülkeyi soyanlara karşı da mücadele edeceğiz ve başarıya
ulaşacağız. Hiç endişe etmeyin. Güzel bir ülkeyi ve Türkiye’ye
elbirliğiyle kuracağız. Dedelerimiz bize güzel bir Türkiye
bıraktı.”
Kılıçıdaroğlu, konuşmasının son bölümünde de, “Edirne’de
Kırkpınar’a katıldım. Türk bayrağı geçerken hepimiz ayağa kalkarız.
Bu bizim namus görevimizdir. Bayrak bizim onurumuzdur. Edirne’de de
ayağa kalktım, herkes ayağa kalktı. 4 AKP’li bakan ayağa kalkmadı.
AKP’ye oy verenlere soruyorum; eğer siz ‘bayrakları bayrak yapan
üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’
diyorsanız, o bayrakların önünde ayağa kalkmayan bakanlar hala
orada oturuyorsa, herhalde onlara oy vermeyeceğiz. Bayrağımızı
seviyorsak oy vermeyeceğiz. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir.
Ama ortak paydalarımız olmalı. Kul hakkı yememek gibi, bayrağı,
ülkeyi, toprağı, çocuklarımızı, halkımızı sevmek gibi. Bu ortak
paydalar üzerinde güzel bir Türkiye inşa etmeliyiz” dedi.
Konuşmasının ardından Rize Belediye Başkan adayı Mine Orhon ve ilçe
belediye başkan adaylarıyla birlikte partilileri selamlayan
Kılıçdaroğlu, daha sonra kalabalığa karanfil attı ve helikopterle
Artvin’e hareket etti.
AK PARTİLERDEN PROTESTO
Kılıçdaroğlu’nun konuşma yaptığı Cumhuriyet Alanı’nın arka tarafına
toplanan yaklaşık bin kişilik Ak Partili grubu sık sık Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan lehine slogan
attı. Başbakan Erdoğan’ın fotoğrafının bulunduğu dev bir poster
açan Ak Partililerle CHP’liler barikatların arkasından birbirlerine
slogan attı. Barikatların önünde önlem alan çevik kuvvet iki grubun
bir araya gelmesini önlerken 2 kişi de fenalaşarak hastaneye
kaldırıldı. Kılıçdaroğlu’nun Rize gezisinde olağan üstü güvenlik
önlemleri de dikkat çekti.
OTOBÜSE YUMURTA ATILDI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rize mitinginin ardından
helikopterle Artvin'e geçmek üzere otobüsle Cumhuriyet Alanı'ndan
ayrıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu taşıyan otobüse
miting alanı çıkışında birkaç kişi tarafından yumurta atıldı.
Atılan yumurtalardan ikisi, otobüsün yan tarafına isabet etti.
Otobüs yoluna devam etti.
Yorumlar