Kılıçdaroğlu'ndan tatilcilere: Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçimleri döneminde tatilde olacak vatandaşlara seslendi. Bu konuda mütevazi olmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Tatile gidiyorsunuz. Bu sizin hakkınız. Ama masalarda oturup, ‘Ben oy kullanmayacağım.’ diye ahkâm kesmek demokrasiye inanmamaktır. Bir gün gelir, sıra size de gelir. Bir gün gelir sizin tatil yapmanız da engellenir. ‘Biz sandığa gitmeyeceğiz.’ Neden? ‘O da Erdoğan’a benziyor bu da.’ Siz Erdoğan’ı hiç tanımadınız demek ki. Ya da elindeki sopa sizi korkuttu. Bu ülkede yaşıyorsanız çocuklarınıza karşı sorumluluğunuz var. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz. Oyunuzu kullanacaksınız. Demokrasinin görevini yapacaksınız. Bir diktatöre bu ülkede cumhurbaşkanı adayı konusunda izin vermeyeceksiniz." ifadelerini kullandı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçimleri kapsamında partisinin eski kurmayları, yöneticileri ve mevcut belediye başkanları ve Parti Meclisi üyelerini bir araya getirerek Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylık süreci hakkında bilgi verdi. Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu konuşmasına, Eskişehir’de Gezi Parkı olaylarında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın davasının Kayseri’de görüldüğünü hatırlatarak anne ve babalara çağrıda bulundu. Kılıçdaroğlu, "Sokakta sopalarla ve tekmelerle bir üniversiteli öldürüldü. Ben ülkenin yüzde 100’üne hitap etmek istiyorum. Bütün anne ve babalara seslenmek istiyorum. Sizin çocuğunuz bir sokakta sopa ve tekmelerle öldürülseydi siz bunu içinize sindirir miydiniz? Allah kimseye evlat acısı vermesin diyorsanız, bu davaların akıbetini takip ediniz." dedi.

'EVİNİZİ HIRSIZA TESLİM EDER MİSİNİZ?'

Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığını eleştiren CHP lideri, cumhurbaşkanı adayının geçmişinin temiz olması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "76 milyon insanı temsil edecek. Geçmişinde kirlilik olmaması lazım. Aklanması lazım. Bakın Erdoğan’a, yırtık ayakkabı ile siyasete girdi, şimdi dünyanın en zengin başbakanlarından. Hesap vermek istemiyor. Yukarı çıkacağım diyor. Ülkenin vicdanına seslenmek istiyorum. Temiz biri mi yönetsin yoksa kirli biri mi yönetsin sizi. ‘Ne olursa olsun oyumu vereceğim.’ diyen o vatandaşlara şunu diyorum. Sen evini hırsıza teslim eder misin? Edersen oyunu ver. Etmem diyorsan bir düşün. Bakkala soruyorum, dükkânını teslim eder misin? Etmem diyor. O zaman ülkeni de teslim etmeyeceksin." diye konuştu.

'BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIM'

CHP’nin yönetiminde bulunmuş olan kişilerin her zaman yardımına ve desteğine başvuracaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, demokrasi için bedel ödemeye hazır olduğunu kaydetti.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Sizlerin bilgisine başvuracağız. Siz bizim duayenimizsiniz. Bir dönem bu bayrak sizin elinizdeydi. Yine beraber taşıyacağız, bayrağı bırakmayacağız. Ağır bedeller ödedik. İl, ilçe başkanlarımız öldürüldü. Genel başkanlarımız hapse atıldı. Hep demokrasi mücadelesi yapıldı. Bir bedel varsa o bedeli önce ben ödemeye hazırım. Bundan herkesin emin olması gerekir. Demokrasi mücadelesinin kolay olmadığını biliyorum. Zor bir mücadeleden geçtiğimizi de biliyorum. Bir devlet aygıtıyla karşı karşıya olduğumuzu da biliyorum. Benim ve arkadaşlarımın telefonlarımızın dinlendiğini ve diktatöre servis edildiğini çok iyi biliyorum. Biz yılmıyoruz. Bizim bir sorumluluğumuz var. Ülkemize, çocuklarımıza, Mustafa Kemal Atatürk’e karşı sorumluluğumuz var."

'OY KULLANMAYACAĞIM' DEMEK DEMOKRASİYE İNANMAMAKTIR'

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tatilde olacak seçmenlere de seslenen Kılıçdaroğlu, vatandaşların oy vermesini ve demokrasiye sahip çıkması gerektiğini söyledi. Bu konuda mütevazi olmayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Tatile gidiyorsunuz. Bu sizin hakkınız. Ama masalarda oturup, ‘Ben oy kullanmayacağım.’ diye ahkâm kesmek demokrasiye inanmamaktır. Bir gün gelir, sıra size de gelir. Bir gün gelir sizin tatil yapmanız da engellenir. İş dünyası neden korkuyor? TMSF silah olarak kullanılıyor. O nedenle sesleri çıkmıyor. Onları anlıyorum. Kapalı kapılar ardında bize söylediklerini biliyorum. Ama tatilcileri anlamakta zorlanıyorum. Her kuruşun hesabının sorulmasını istiyorsan, senin hayatına birisi gelip müdahale etmesin diye düşünüyorsan, sandığa gideceksin, şakası makası yok, Ekmeleddin İhsanoğlu’na oyunu vereceksin. Bu konuda mütevazı değilim. Bu konuda kararlıyım. Herkes oturup düşünecek. ‘Ben batıda eğitim aldım. Ben entelektüelim.' Bırakınız bunları. Türkiye bu tartışmaların çok dışındadır. Burası bir Almanya, Fransa değil. Bir gestaponun egemen olduğu bir ülkedeyiz. Hangi demokrasiden söz ediyorsunuz. Basını özgür olmayan bir ülkenin halkı özgür değildir. Gazetecilere sorun. Özgürlük var mı ülkede. Haber yapamıyor. ‘Biz sandığa gitmeyeceğiz.’ Neden? ‘O da Erdoğan’a benziyor bu da.’ Siz Erdoğan’ı hiç tanımadınız demek ki. Ya da elindeki sopa sizi korkuttu. Bu ülkede yaşıyorsanız çocuklarınıza karşı sorumluluğunuz var. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz. Oyunuzu kullanacaksınız. Demokrasinin görevini yapacaksınız. Bir diktatöre bu ülkede cumhurbaşkanı adayı konusunda izin vermeyeceksiniz." CİHAN