Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a 16 yolsuzluk sorusu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cambaza bak, cambaza" dedi ve yolsuzluk ile rüşvet operasyonu konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 16 soru sordu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cambaza bak, cambaza"
dedi ve yolsuzluk ile rüşvet operasyonu konusunda Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'a 16 soru sordu.
Yazılı bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, bakan çocuklarıyla,
bakanları da içine alan rüşvet ve yolsuzluk iddiası ile başlatılan
soruşturmanın, yargıya müdahale, soruşturmayı başlatan polislere
operasyon, basına sansür, yasaklama ve medya kuşatması ile devam
edildiğini ifade etti.
"Türkiye kendi tarihinde, Osmanlı dahil, böyle bir operasyonla,
yüzsüzlükle karşılaşmamıştır." diyen Kılıçdaroğlu, ilk kez Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde yolsuzlukları savunan bir başbakanla karşı
karşıya olunduğunu kaydetti. O nedenle hükümetinin de meşruiyetinin
bulunmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, bu hükümetin artık topal
ördek hükümeti olduğuna dikkat çekti. "Ben de bu 'Topal Ördek
Hükümeti'nin başbakanına açık açık cevabını beklediğimiz ve her
platformda takipçisi olacağımız şu soruları soruyorum." diyen
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Ahlakı içselleştirmediğiniz ve
ahlaksızlığı olağan bir şeymiş gibi topluma kabul ettirmeye
çalıştığınız için mi Sayıştay raporları TBMM’ye gelmedi?
"UCU SANA GELMESİN DİYE ÖZEL DÜZENLEME YAPTIRDINIZ"
Ucu sana, bakanlarına ve bakanlarının çocuklarına dokunan
yolsuzlukların, rüşvetin hesabı sorulmasın diye mi Sayıştay
raporları Meclis’e gelmesin diye özel düzenleme yaptırdınız?
Defalarca, "Sayın Başbakan, çık şu kürsüye, ben kul hakkı yemedim
de" diye çağrı yaptım. Çıkabildin mi kürsüye. Kul hakkı yemedim
diyebildin mi?
Hortumları kestik diyorsun. Peki o hortumlar AKP Genel Merkezi ile
Bakanlar Kurulu’na ve yandaşlara bağlandı mı bağlanmadı mı?
Polis ve savcı raporlarına bakarak doğru cevap ver buna. Çünkü, O
hortumlardan oluk oluk dolarlar, eurolar akıyor, yani çapı çok
büyük bu hortumların, saklayamazsın artık.
Yolsuzluk; kirli siyasetçi, kirli bürokrat ve kirli iş adamıyla
yapılır. Biz buna şeytan üçgeni diyoruz. İktidarınızda bu şeytan
üçgeni tamam. Peki, şeytan üçgenini yöneten şeytan kim? Sen biliyor
musun? Bildiğin için mi korkuyorsun, panikliyorsun?
Adı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonunda
geçen bakanlar kırmızı plakalarla geziyor, hatta oğlunu sorgulayan
polisi, adı dosyada yazılı olan bakan görevden alıyor. Bırakalım
hukuk devletini, evrensel hukuku, bunun edep ile haya ile
insanların alnında bulunan ar damarıyla izahı mümkün müdür.
"BİR DOKTORA GİDİP AR DAMARINIZ VAR MI DİYE BAKTIRDINIZ MI"
Bir doktora gidip ar damarınız var mı, varsa o ar damarı çatlamış
mı diye baktırdınız mı?
AKP iktidarında yolsuzluğun altyapısını oluşturdunuz. Sıra geldi
yolsuzluğu örtme operasyonuna. Adı yolsuzluğa bulaşan
bakanlarınızın imzasıyla çıkardığınız yönetmelik bunun için mi?
Çünkü, artık savcı yolsuzluk operasyonu isterse, önceden
hırsızlara, rüşvetçilere haber verilecek. Peki, soruyorum,
operasyon bilgilerini vermek suç değil midir? Hırsıza önceden bilgi
verilir mi? Geleceğim hazırlığını yap denilir mi?
Deniz Feneri henüz belleklerimizden silinmedi. O dönem polisler
İstanbul’da arama yapılacak diye kendi bakanlarına, İçişleri
Bakanı'na haber verdiler, bilgilendirdiler. Ne oldu? Köstebek
bakanın koruma müdürü, Kırıkkale belediye başkanını aradı.
Kırıkkale belediye başkanı, İstanbul’dan Deniz Feneri yetkililerini
aradı, arama yapılacak diye uyardı. Biz bunun belgelerini, telefon
konuşmalarının tümünü yayınladık. Soruşturma bile açılmadı. Ama o
köstebek bakan İçişleri Bakanlığı'ndan Başbakan Yardımcılığına
terfi ettirildi. Şimdi de aynı şeyleri mi yapacaksınız?
"NASIL OLURDA 11 YILDIR ÇETENİN FARKINA VARMAZSIN"
Sayın Başbakan, rüşveti, yolsuzluğu kara para aklamayı gözlerden
gizlemek, hesap sorulmasını engellemek için başlatılan operasyon
tuzak diyorsun, çete diyorsun, ine girmekten, el, kol kırmaktan
bahsediyorsun. Peki, sen 11 yıldan beri Başbakan değil misin. Senin
Hükümetin 11 yıldan beri bu devleti yönetmiyor mu? Ucu sana
dokununca mı çete aklına geldi? 11 yıldır iktidardasın.
Başbakansın. Bütün istihbarat örgütleri, bürokrasi emrinde, nasıl
olur da 11 yıldır çetenin farkına varmadın?
Bir kamu bankasının genel müdürünün evinde ayakkabı kutusu içinde
milyonu aşan dolarlar, Eurolar bulunuyor. O ayakkabı kutusunun
içine milyon dolarları, Euroları çeteler mi yerleştirdi?
Hadi, insan olanın çok rahat anlayabileceği bir soru daha sorayım.
Helal paranın, alın teriyle kazanılmış paranın ayakkabı kutusunda
ne işi var Sayın Başbakan?
Bakan çocuklarının yatak odalarına, içi para dolu 1, 3, 5 değil
10’a yakın kasayı, o kasalardaki kirli paralara, kirli eller
değmesin diye, para sayma makinalarını da çeteler mi yerleştirdi?
Diyelim ki çeteler, bakan çocuklarının yatak odalarına kasaları,
para sayma makinalarını o çocuklar uyurken yerleştirdiler. Nasıl
onların, bakan babalarının ve bu devletin istihbaratının haberi
olmadı?
"ÇETELER KONUŞMAYI BAKANA ZORLA MI YAPTIRDI"
Adı yolsuzluğa, rüşvete karışmış bakan ve oğlunun konuşmaları
medyaya düştü. İçişleri Bakanı, ‘Oğlum dikkatli ol, telefonda
bunları konuşma’ diyor. Ne demek bu? Bu konuşmayı da çeteler Bakana
zorla mı yaptırdı?
Bir babayla oğul arasında her türlü konuşma olur. Ancak, özel hayat
saklanır. Aile mahremiyeti ve yolsuzluk varsa o konuşma gizlenir.
Ama bu yolsuzluk ve rüşvet konuşması. Bakan baba ‘telefonda konuşma
bunları, yüz yüze görüş’ diyor. Böyle bir uyarının yapılmasını da
çeteler mi önerdi Bakana?
Sayın Başbakan ‘Çete var’ diyorsun. Ben de dedim ki çeteyi merak
ediyorsan, Bakanlar Kurulu’nu topla, sağına soluna bak. Çete
üyesini bulursun. Topladın mı, baktın mı, hayır? O zaman
bulamazsın, göremezsin.
Yine demiştim ki var dediğin çeteyi kimin yönettiğini merak
ediyorsan aynaya bak. Baktın mı? Hayır. O zaman çetenin reisini de
göremezsin. Ama bugün bazı gazetelerde 'büyük patron' diye anılan
biri var. Ayrıca, 'En tepede o var' diye çete reisinden
bahsediliyor. Yani, aynaya baksan da bakmasan da fark etmiyor
artık, çünkü, takke düştü, kel göründü. Artık 'cambaza bak cambaza'
diye ne kendini, ne bakanlarını, ne de çocuklarını gözlerden
gizleyebiliyor, hukuktan kaçırabiliyorsun. Çünkü, mızrak artık
çuvala sığmıyor. Yırtık ayakkabıyla gelip, dolarları, Euroları
ayakkabı kutularına doldurtmayı da izah edemiyorsun.
Dünyanın en zengin başbakanları arasına nasıl girdiğinin hesabını
da veremiyorsun artık. Yetim hakkı, kul hakkı yenildi, onlar sizi
çarpamadı Recep Bey ama öyle anlaşılıyor ki sizi sandıkta Allah da
çarpacak."
CİHAN
Yorumlar