Kılıçdaroğlu: Yargıçlara sesleniyorum, bu ülkede yatacak yeriniz yok
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HSYK yasasına tepki göstererek, "Yasayı değiştirdiler.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HSYK yasasına tepki
göstererek, "Yasayı değiştirdiler. Kendi hakimlerini getirecekler.
Buradan bütün yargıçlara sesleniyorum. Vicdanıza göre karar
vermezseniz bu ülkede yatacak yeriniz yoktur." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Kocaeli'nin İzmit ilçesindeki belediye
başkan adayı tanıtım toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu, burada
yaptığı konuşmada, ülkenin adım adım soyulduğunu belirterek, "Hep
beraber Türkiye'deki manzaraya bakıyoruz. Ne olduğunu ben de
biliyorum siz de çok iyi biliyorsunuz. Ülke adım adım soyuluyor,
kararlı bir şekilde soyuluyor. Soyguna dur diyecek miyiz?
Yolsuzluğa dur diyecek miyiz? Kul hakkı yiyenlere dur diyecek
miyiz? Önümüzde yol var, önümüzde sandık var. 30 Mart'ta gideceğiz,
haramilerin saltanatına son vereceğiz." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'a tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Suçlu olan birisi, yolsuzluk birisi yapan birisi, hırsızlık yapan
birisi, kul hakkına göz koyan birisi olay ortaya çıktığında
milletin önüne çıkamaz. Eğer milletine bütün bunlar meydandayken
çıkıyorsa, artık onun ar damarı çatlamıştır. Diyor ki, efendim 17
Aralık'ta bize bir darbe yapıldı. Şimdi o yalancı adama soruyorum.
Açıkca söylüyorum, yalancısın sen diyorum. Yalancı adama sizin
huzurunuzda soruyorum. Buradan ayrıca o yalancı adama çağrıda
bulunuyorum. Beni mahkemeye vermezsen namertsin. Sana açıkça
yalancı diyorum. Yüreğin varsa beni mahkemeye ver. Senin yalancı
olduğunu mahkeme kararıyla ispat edeceğim. Hırsızlığını kapatmak
istiyor. Yolsuzluğunu kapatmak istiyor. Sen ne biçim müslümansın?
Kul hakkı yiyensin. Kul hakkını yiye yiye doymadın mı hala? 17
Aralık'ta bize bir darbe yapıldı. Kim yaptı darbeyi? Paralel devlet
yaptı. Peki kardeşim sen kaç yıldır iktidardasın. 11 yıldır
iktidardasın. Rüşvet yiyince mi aklın başına geldi senin? Yalancı
adam cevap versin. Senin bakanına 700 bin liralık kol saatini
paralel devlet mi taktı? Senin bakanlarının çocuklarının yatak
odalarındaki kasaları paralel devlet mi koydu? O kasaların içine
milyon dolarları, Euroları, milyarları paralel devlet mi bıraktı?
Ayakkabı kutusundaki 4,5 milyon doları paralel devlet mi
yerleştirdi? Bana o yalancı adam çok şey söyledi, memur Kemal dedi.
Evet ben memurum. İşçi Kemal dedi, ben işçi Kemal'im. Ama bana hiç
kimse kul hakkı yedi diyemez. Peki o yalancı adama, Recep Tayyip
Erdoğan'a millet ne diyor? Hırsız. Aramızdaki fark bu. Senin
bakanlarını, çoluk çocuklarıyla uçakla umreye götüren paralel
devlet miydi? Sen bunları bilmiyor muydun? Senin önüne 18 Nisan
2013 tarihinde MİT rapor koydu, üç sayfalık rapor. Dedi ki bu
Zarrab'ın bakan çocuklarıyla ilişkileri var, para alışverişleri
var. Bunu eğer millet duyarsa AKP hükümeti zor durumda kalır. Senin
önüne o raporu parelel devlet mi koydu?"
Kılıçdaroğlu, TÜRGEV'e aktarılan paraları eleştirerek, şunları
söyledi: "Senin çocuğuna vakıf kurdurdun. Adına TÜRGEV dedin.
Gidiyor senin adamların devletten ihale alıyor. Rüşvetini de
götürüp TÜRGEV'e yatırıyor. Senin çocuğun vakfına rüşvet yatıran
işadamlarını paralel devlet mi ayarladı? Açıkca tarih verdim, gün
verdim, banka hesap numarası verdim. Yurt dışından, bir firmadan
senin oğlunu vakıf hesabına 100 milyon dolar parayı paralel devlet
mi gönderdi? Senin bakanlarına, 4 bakanına birden fazla rüşveti
paralel devlet mi verdi? Biz bunların hepsini biliyoruz. Gün birlik
günüdür. Gün Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıma günüdür. Gün
beraber olma günüdür. Son bir soru daha, o yalancı adama sorayım.
Senin dört tane bakanın istifa etti. O istifaları paralel devlet mi
sağladı? Şimdi yeni bir dümenin peşindeler."
AK Partililerden oy isteyen Kılıçdaroğlu, "Kocaeli'den AK Parti'ye
oy veren yurttaşlara sesleniyorum. Sizin oy verdiğiniz Adalet ve
Kalkınma Partisi değildir, bu parti yolsuzluk yapan partidir. Bu
kul hakkı yiyen partidir, bu çocuklarınızı işsiz bırakan partidir.
Bu parti milleti değil cebini düşünenlerin partisidir. Şimdi
gerçeği gördün. Artık yeter diyorsan, bıktık artık bu pisliklerden
diyorsan bir adres var, halkın adresi. Düzgün temiz siyasetin
adresi. O adres CHP'dir. Biz kimseyi ötekileştirmiyoruz. İnancınız
ne olursa olsun, benim başımın üstüne, kimliğiniz ne olursa olsun
benim başımın üstüne, renginiz ne olursa olsun benim başım üstüne,
dininiz ne olursa olsun benim başımın üstüne. Temiz siyaset mi
istiyorsunuz? Kul hakkı yemeyen bir siyaset mi istiyorsunuz. Benim
çocuğumun, milletin geleceğini düşünmek mi istiyorsunuz? Önce
siyasetçinin cebi değil, önce vatandaşın cebi para görmeli bunu mu
istiyorsunuz, devletin soyulmadığı bir Türkiye mi istiyorsunuz,
halkın partisi Mustafa Kemal'in partisi. Temiz siyasetin partisi
CHP." ifadelerini kullandı.
Bir programda eski bakanın Başbakan'a dua istemesine tepki gösteren
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Utanmadan milletin önüne
çıkıyorlar, sıkılmadan milletin önüne çıkıyorlar. 700 bin liralık
kol saati rüşvet olarak alan bakan dua ederken sesleniyor.
Başbakan'a da bir şey söyleyin diye. Kimsin sen, utanmıyor musun
sen. Seni bakanlık koltuğundan attılar, milletin yüzüne nasıl
bakıyorsun sen? Ar damarı çatlamış diyorsunuz, bundan sonra konuyu
değiştiriyorum, onların ar damarı yok ki çatlasın. Ar damarı
olmayandan insan olmaz, ar damarı olmayandan sevgi olmaz. Ar damarı
olmayandan insan ülkeye çıkarları için mücadele olmaz. Onlar sadece
ceplerini düşünür. Biz vatandaşlarımızı düşünürüz. Eğer ülkenin bir
yerinde bir çocuk işsizse bir gencimiz işsiz ona nasıl iş
bulabiliriz biz onu düşünürüz."
HSYK yasasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Dün
akşam 16 saatlik bir mücadeleden sonra Parlamento'da kaba kuvvet
kullanarak HSYK yasasını değiştirdiler. Kendi hakimlerini
getirecekler. Buradan bütün yargıçlara sesleniyorum. Vicdanınıza
göre karar vermezseniz bu ülkede yatacak yeriniz yoktur. Hırsızları
koruyacaksanız sizin hakimliğiniz söz konusu olmaz. Siz bu ülkenin
vatandaşlarını, alın teriyle ödediği vergileri birileri hortumluyor
ve sesinizi çıkarmazsanız, gerekli cezayı vermezseniz dünyanın
hiçbir yerinde size hakim denmez. Şimdi HSYK'yı değiştirecekler.
Kendine uygun hakim getirecekler, buradan bütün hakimlere
sesleniyorum. Eğer siyasal iktidarın istediği kararları verirseniz,
halkın değil vicdanınıza göre vermezseniz iki elimiz sizin
yakanızda olacak. Dün akşam geç saatlere kadar mücadele sürdü. CHP
milletvekillerine saldırıyorlar, neden saldırıyorlar. Temiz siyaset
yaptığımız için. Parlamento kürsüsünde kaba kuvvet kullanılıyorsa
artık orada tuz kokmuştur. Geldiğimiz nokta budur. Mahkemelere
müdahale ediyorlar, yolsuzlukları ortaya çıkmasın diye."
Başbakan'ın ayakkabı kutularından korktuğunu belirten Kılıçdaroğlu,
"Siz hiç ayakkabı kutusundan korkan bir başbakan gördünüz mü
dünyanın herhangi bir yerinde, ama bizim ülkemizde Erdoğan'ın
rüyalarına ayakkabı kutusu giriyor. Şimdi onları parça parça
serbest bırakıyorlar. İstediğin kadar serbest bırak, bu milletin
vicdanında sen mahkumsun. Yolsuzlukların hamisisin sen. Deniz
Feneri davasını biliyorsunuz. Asla mücadeleden yılmayacağız. Bizim
mücadelemiz yeni bir ulusal kurtuluş savaşı mücadelesidir. Biz
demokrasiyi askıya alanlarla mücadele ediyoruz. Demokrasiyi
güçlendirmek hepimizin görevidir, onun mücadelesini yapacağız.
Ayaklarımızın altında parça parça demokrasiyi kaybediyoruz. Siz hiç
düşünebiliyor musunuz, bir başbakan çıkıyor yargı ve yasama organı
benim için ayak bağıdır diyor. Bunu ancak bir diktatör söyler.
Bunun için Recep Tayyip Erdoğan'a diktatör dediğimde hiç sesi
çıkmıyor." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin sınır komşularıyla kavgalı olduğuna dikkat çeken
Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi biliyorsunuz, içinde bulunduğumuz
koşulları biliyorsunuz. Bütün komşularımızla kavgalıyız. Suriye'de
insan kanı akıyor. Sebebi bu başyalancı. TIR'larla silah gönderiyor
oraya. Müslüman birbirini öldürsün diye. Birisi onu öldürüyor
Allah, Allah diye, öbürü öbürünü öldürüyor Allah Allah diye.
Müslümanlığa sığar mı bu? Kim yapıyor bunu, Müslüman olduğunu iddia
eden Recep Tayyip Erdoğan yapıyor. Müslümanın eline silah veriyor,
git kardeşini öldür diye." dedi.
Kılıçdaroğlu, ardından partisinin adaylarını kürsüye çağırdı ve el
ele tutuşarak fotoğraf çektirdi. Kılıçdaroğlu, program sonunda
salondan ayrıldı.
CİHAN
Yorumlar