Kılıçdaroğlu: O bayrak bizim namusumuzdur, onurumuzdur

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Lice’de yaşanan bayrak indirme olayı ile ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “76 milyon yurttaşıma...

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu: O bayrak bizim namusumuzdur, onurumuzdur

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Lice’de yaşanan bayrak indirme olayı ile ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “76 milyon yurttaşıma sesleniyorum; o bayrak bizim namusumuzdur, bizim onurumuzdur. Her ülkenin bayrağı öyledir. Bayrak indirilecek, bu yeni bir şey değil. İkinci kez oluyor, üçüncü kez oluyor bu ülkede. Bu ülkenin başbakanı sessizliğini koruyacak, ülkenin cumhurbaşkanı sessizliğini koruyacak. Biz bunları kabul etmiyoruz.” dedi

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde görüş alışverişinde bulunmak için gerçekleştirdiği görüşmelere devam ediyor. Kılıçdaroğlu görüşmeler çerçevesinde Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal ve parti yönetimini ziyaret etti. İkili, çıkışta basın açıklaması yaptı, soruları cevapladı.

“YAPTIĞIMIZ TEMASLAR İZLEDİĞİMİZ YOLUN NE KADAR DOĞRU OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”

Cumhurbaşkanlığı seçimleri dolayısı ile yaptıkları temasların bugün sonuncusunu DP ile gerçekleştirdiklerini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, “Sayın Genel Başkan ve arkadaşları ile güzel bir görüşmemiz oldu. Öncelikle şunu açık yüreklilikle ifade edeyim. Yaptığımız temaslar izlediğimiz yolun ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Çünkü cumhurbaşkanı olarak cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak kişinin bir büyük bir toplumsal uzlaşma ile seçilmesi en büyük arzumuz. Düşüncelerimizi aktardık. Sayın Genel Başkan ve arkadaşları düşüncelerini bize aktardılar. Güzel bir görüşme oldu. Bütün bu gelişmelerden büyük bir umut ortaya çıktığını düşünüyorum. Umuyorum önümüzdeki süreç içerisinde cumhurbaşkanı adayını belirlediğimizde o büyük toplumsal uzlaşmanın gerçekleştiğini hepimiz göreceğiz. En büyük arzumuz bu. Büyük bir toplumsal uzlaşma ile bu ülkeye bir cumhurbaşkanı seçmeliyiz. Hepimizin kabul ettiği, sevdiği, saydığı ve güven duyduğu, demokrasimizi geliştiren, insan haklarına değer veren ve bizi uluslararası arenada da yetkinlik ile temsil edecek bir cumhurbaşkanı adayı ile umuyoruz önünüzdeki süreç içerisinde karşınıza çıkacağız.” ifadelerini kullandı.

“BU MANZARAYI KABUL ETMİYORUZ”

“Güneydoğu’da Türk bayrağı indiriliyor. Ant içmiş bir Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı var. Siz ana muhalefet olarak ülke manzarasını nasıl tanımlıyorsunuz?” sorusuna ise Kılıçdaroğlu şu karşılığı verdi: “Bu manzarayı kabul etmiyoruz. Ülkenin içinde bulunduğu şartların iyi olmadığını defalarca ifade ettim. Demokrasi konusunda büyük açmazlarımız var. Devlet yönetimi konusunda da büyük açmazlarımız var. Eğer bir ülkede, siz o ülkenin bayrağını indirecek kişilerin arkasında duracak, onlara moral verecek bir sessizliğe bürünüyorsanız bunu kabul etmemiz mümkün değil. 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum; o bayrak bizim namusumuzdur, bizim onurumuzdur. Her ülkenin bayrağı öyledir. Bayrak indirilecek, bu yeni bir şey değil. İkinci kez oluyor, üçüncü kez oluyor bu ülkede. Bu ülkenin başbakanı sessizliğini koruyacak, ülkenin cumhurbaşkanı sessizliğini koruyacak. Biz bunları kabul etmiyoruz. Bayrak benim bayrağım olduğu kadar sizin de bayrağınız. Sizin bayrağınız olduğu kadar Abdullah Gül’ün de bayrağı olmak zorundadır. Anayasa'da yemin içtiniz. O yemin sıradan bir yemin değil. O yemini çıkıyorsunuz milletin huzurunda yapıyorsunuz. ‘Ben bunlara sadakatle bağlı kalacağım’ diyorsunuz. Sizin sadakatinizi biz sorgular hale geldik. Bizi üzen bu, bunu kabul etmiyoruz.”

Kılıçdaroğlu ayrıca MHP ile ikinci görüşmenin takvimin belli olduğunu ve görüşeceklerini açıkladı.

UYSAL: SICAK GÜNDEM HERKESİN GÜNDEMİ

Türkiye’nin sıcak gündeminin herkesin gündemi olduğunu vurgulayan Gültekin Uysal, şunları dile getirdi: “Bu münasebetle ana muhalefet hüviyeti ile CHP’nin, birinci iktidarın oy aldığı kitlelerin rızasının ötesinde bütün toplumun rızasını gözetme noktasında bir iradenin sahibi olması gerekirken, başta ana muhalefet CHP ve MHP’nin bu aldıkları inisiyatifle beraber bu süreçleri Meclis içi, Meclis ışı sivil aktörleri dâhil etme gayretlerine önem atfediyoruz. Bu anlamda burada karşılıklı olarak Türkiye’nin yüksek gerilim hattında seyreden gündemini de göz önünde bulundurarak bir tarihsellik içerisinde yeniden, belki de cumhuriyet ve demokrasi temelinde fabrika ayarlarına döndürülecek bir manivela fonksiyonu görmesi hüviyeti ile cumhurbaşkanlığı seçimlerini ele aldık. Bu anlamda temel prensipleri ile büyük mutabakatların, büyük orta müştereklerin oluştuğu gözleniyor. Bu surecin oluşmasında ve Türkiye’nin içinde ve dışında gelişen hadiselerle beraber sağlıklı bir zeminde ilerleme noktasında DP olarak koyduğumuz prensipler ölçüsünde olumlaştırıcı, olumlu bir istikamette yön alabilmesi adına, katalizör vazifesi görmek adına olumlu tekliflerimizi paylaşma gayreti içerisindeyiz. Türkiye’nin geldiği eşikte kendisine rol tarifi yapmalı. Bu anlamda yargının işlemediği, demokrasinin asgari düzeyde bile işlemediği düzeyde yeniden yerleri yerine koyabilmek adına yeni bir mutabakat zemininde Türkiye’nin müştereken bütün sivil, siyasi aktörleri ile beraber geleceğini ortaya koyacak siyasi hattı ortaya koyma mecburiyetimiz vardır. Bu iklimin değişmesi noktasında cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemini biliyoruz. Bu anlamda yukarıdan aşağıya kadar dizayn edilmiş. ‘Bu elbise benim iyi duruyor’ diyerek Türkiye’nin ihtiyaçlarından daha ziyade şahsı ihtiyaç ve önceliklerini öne koyarak belirlenen reform adı altına millete taktım edilen bir takım süreçlerin milletimizin lehine olmadığını yaşanan süreç ispat etmiştir. Bugün bu noktada özellikle ana muhalefet hüviyeti ile CHP’ye ve Meclis'te bulunma hüviyeti cumhurbaşkanı gösterebilme hüviyeti ile MHP’ye milletin önünde büyük bir vazife düştüğünü biliyoruz. Bu anlam kompleksiz bir şekilde iktidarın özellikle siyasi yine kendisi ile rekabet değil de daha çok muhalefeti kendisi içerisinde rekabete dar parantez hapsetme teşebbüs ve telkinlerini de görüyoruz. Bu endişelerimizi de sizlerin aracılığı ile paylaşma ihtiyacı hissettik. Hayrı aradığımız noktada sonunda hayır olmasını temenni ediyorum.” CİHAN

Yorumlar