Kılıçdaroğlu: Haşim Kılıç’ın sözleri bütün yargıçların ortak kaygısıdır

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi'nın kuruluş yıldönümünde Başkan Haşim Kılıç’ın yaptığı konuşmanın tüm yargıçların ortak kaygısı olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu: Haşim Kılıç’ın sözleri bütün yargıçların ortak kaygısıdır

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi'nın kuruluş yıldönümünde Başkan Haşim Kılıç’ın yaptığı konuşmanın tüm yargıçların ortak kaygısı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Sözde bir diktatörün yüzüne hukuk devletinin ne olduğu söylendi. Yargının siyasal iktidarının ya da egemen güçlerin arka bahçesi olmaması gerektiği özenle altı çizildi. Türkiye bu noktaya gelmişse hepimizin oturup düşünmesi lazım. Eğer hukuk savunmaya geçmişse bu ülkede bir şey var. Yargının tepesindeki kişiler kaygılarını dile getiriyorlar. Bu sadece bir kişinin kaygısı değil. Anayasa Mahkemesi’nin bütün yargıçlarının ortak kaygısıdır. Bu hale geldiysek hepimize düşen yeni görevler var demektir.” dedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasında 17 Aralık operasyonunu devletin vicdanının yaptığını da savundu.

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Kılıçdaroğlu yerel seçimlerin ardından il başkanlarıyla bir araya geldi. Toplantıda geçtiğimiz yerel seçim sonuçları değerlendirilirken yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçim süreci hakkında bilgilendirme yapıldı. Toplantı öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 2014 yılında üye sayısının bir milyon 100 binlere ulaştığını ve yerel seçimlerde 12 milyon oy alarak yüzde 30 bandına yaklaştıklarını söyledi.

“BEDEL ÖDEMEKTEN KAÇINMAYACAĞIZ”

CHP’nin demokrasi ve hukuk mücadelesi içinde üzerine düşen görevleri yerine getireceğine değinen Kılıçdaroğlu, “Kendi iradesini halka milli irade olarak gören bir zihniyet var. Çünkü milli iradenin ne olduğunu bilmiyor. Kendi düşüncesi milli irade olarak görüyor. Bir kişinin kendi iradesini milli irade olarak halka satmasını kabul edemeyiz. 200 yıllık bir demokrasi mücadelemiz var. 200 yıla bakın, bir de son 5 yıla bakın. Ben dâhil olmak üzere her CHP’li bedel ödemekten kaçınmayacaktır. Bu bizim ortak irademizdir. Bu irade çocuklarımıza vadettiğimiz iradedir.” ifadelerini kullandı.

“HUKUK SAVUNMAYA GEÇMİŞSE ÜLKEDE BİRŞEYLER VAR”

Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde Başkan Haşim Kılıç’ın yaptığı konuşmayı değerlendiren CHP Lideri, “Sözde bir diktatörün yüzüne hukuk devletinin ne olduğu söylendi. Yargının siyasal iktidarının ya da egemen güçlerin arka bahçesi olmaması gerektiği özenle altı çizildi. Türkiye bu noktaya gelmişse hepimizin oturup düşünmesi lazım. Eğer hukuk savunmaya geçmişse bu ülkede bir şey var. Yargının tepesindeki kişiler kaygılarını dile getiriyorlar. Bu sadece bir kişinin kaygısı değil. Anayasa Mahkemesi’nin bütün yargıçlarının ortak kaygısıdır. Bu hale geldiysek hepimize düşen yeni görevler var demektir.” açıklamalarında bulundu.

“HAKİMLER VE SAVCILAR: KORMAYIN”

Hakim ve savcılara seslenen Kılıçdaroğlu, mahkemelerin verdiği kararların milletin kararları olduğunu ve adaletin siyasal iktidarın arka bahçesi olmaması gerektiğinin altını çizdi. Kılıçdaroğlu şöyle de devam etti: “Korkmayın, cesur olun. Hiç kimse hâkime talimat veremez, genelge gönderemez. Sizin yetkilerin anayasal güvence altındadır. Korkmayın. Acaba bizi sürerler mi? Sizi sürecekleri her yer Türkiye Cumhuriyeti topraklarıdır. Sizin sadece ülkeye değil çocuklarınıza karşı da sorumluluklarınız var. Siz adaleti yüceltmek zorundasınız. Adaleti siyasal iktidarın arka bahçesi haline getirirseniz en büyük yarayı siz alırsınız. Elbette ki her kararın sonunda birileri sevinecek birileri üzülecektir. Adalet sizin vicdanınızdır, toplumun vicdanıdır. Verdiğiniz kararlar milli iradenin kararlardır. Bu açıdan adaletin üzerine titremeniz gerekiyor. Hâkimlerden sadece evrensel hukukun yerine getirilmesini istiyoruz. Güçlülerin hukuku değil halkın hukuku. Hukuk devleti yurttaşın kendisini güvende hissettiği devlettir. Bu güven kaybolduğu zaman devletin omurgası çatırdar. Totaliter rejimlerde adalet arka bahçeye dönüştürülür bu güvensizlik onları da vurur.”

“YENİ KENAN EVREN’LERE İHTİYACIMIZ YOK”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayladığı MİT Kanunu hakkında da değerlendirmelerde bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Devleti bir istihbarat devleti haline getirdiler. İstihbarat ana aktör olmaz. İstihbarat ana unsura döndü. CHP milletvekillerini bu yasa çıkmadan önce fişlemişlerdi. Şimdi meşru oldu. 12 Eylül askeri darbesinin yapamadığını bunlar yaptı. Bizim yeni Kenan Evrenlere ihtiyacımız yok.” dedi.

“17 ARALIK OPERASYONUNU DEVLETİN VİCDANI YAPTI”

17 Aralık operasyonunu devletin vicdanının yaptığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “17 Aralık Türkiye demokrasi tarihinde çok önemlidir. 17 Aralık operasyonuyla bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Soruşturma komisyonları kurulacak, fezlekeler okunacak. Diktatörler kendilerine mutlaka kendilerine sanal bir düşman yaratırlar ve bunu yapmak için güçlü bir medya oluştururlar. Bunun adı havuz medyasıdır. 17 Aralık operasyonunu paralel yaptı. Bu operasyonu, devletin vicdanı yapmıştır. MİT, Başbakan'ın önünde 3 sayfalık rapor konmuştur. Devletin bakanlarının bir kişi tarafından nasıl satın alındığı o raporda vardır. Rıza Sarraf'la bakanların ilişkisi oraya çıkarsa sıkıntı hükümet zor durumda kalır denilmiştir. 8 ayda hiçbir şey yapılmamış ve devletin vicdanı harekete geçmiştir. Bu devlet sıradan bir devlet değildir. Gelenekleri olan güçlü bir devlettir. ‘Paralel Devlet yaptı.’ diyor. Söylediği bir cümle vardı. ‘Siz ne istediğiniz de biz vermedik.’ Onlar sizden ne istediler de siz vermediniz? Önce sen bunu bir açıkla. Onlar senden neleri istediler de, sen neleri verdin. Bunu anlat millete. Anlatıyor mu? Anlatmıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“HAVUZ MEDYASINDAKİ KALEMLER SATILIK”

“Elbette ki diktatörlerin en büyük gücü oluşturdukları medyadan gelir.” diyen Kılıçdaroğlu, havuz medyası yazarlarına sert eleştirilerde bulundu. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Burada yazanların çoğu satılıktır. Kalemini iktidara kiralayan insana, bir satılık deriz. Sadece kalemlerini değil manşetlerini de, iktidara kiralıyorlar. Bu medyanın temel özelliği iktidara yaranacak, güçlü bir algı oluşturmak. O gazetelerin manşetlerini birisi atar, paralarını birileri verir. Bir gazetenin genel yayın yönetmeni devletin kamu bankasını arayarak ‘Süleyman 2 milyon gönder maaşları ödeyeceğim’ diyor. Orası senin babanın çiftliği mi? Bunun hesabı soruldu mu? Hayır, hala yazı yazıyor. Çünkü, kalemini satmıştır.” diye konuştu.

CHP lideri daha sonra il başkanları ile birlikte seçim değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantıda il başkanlarına özel bir dosya verilirken '1923’ten günümüze Cumhurbaşkanlığı Seçimleri' isimli kitap dağıtıldı. CİHAN

Yorumlar