Kılıçdaroğlu: Erdoğan, benim ödediğim vergi ile kendi propagandasını yapıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AGİT'in cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili eleştirilerine dikkati çekerek, "Erdoğan, benim ödediğim vergi ile kendi propagandasını yapıyor. Şimdi altında arabası, parası, uçağı her şeyi var....

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu: Erdoğan, benim ödediğim vergi ile kendi propagandasını yapıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AGİT'in cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili eleştirilerine dikkati çekerek, "Erdoğan, benim ödediğim vergi ile kendi propagandasını yapıyor. Şimdi altında arabası, parası, uçağı her şeyi var. Devletin valisi, kaymakamı, emniyet müdürü de dahil olmak üzere herkes Erdoğan için çalışıyor. Böyle bir seçim sistemi mi olur? Bunun adaletsiz olduğunu biz görüyoruz, bütün dünya da görüyor zaten. Bakın şimdi her tarafta Erdoğan’ın posterleri var. Bu neyi akla getiriyor biliyor musunuz? 1940’ların Almanyası'nı. Mussoli’nin İtalyası’nı getiriyor." dedi.

Kılıçdaroğlu bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere geldiği Tokat’ta il başkanlığını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu burada gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

"IŞİD'İN ELİNDEKİ SİLAHLARIN ERDOĞAN TARAFINDAN VERİLDİĞİNİ BİLİYORUZ"

Kılıçdaroğlu bir gazetecinin IŞİD tarafından rehin tutulan 49 Türk vatandaşı ile ilgili sorusu üzerine; “Konsolosluğun boşaltılması gerekirken ve bu konuda hükümet uyarılmasına rağmen konsolosluk boşaltılmadı. 49 vatandaşımız şu anda rehine. Bayrağımız indirildi. IŞİD tarafından. Ama Recep Tayyip Erdoğan’dan tek cümle çıkmadı. IŞİD’e terör örgütü diyemedi. Kendi bayrağını indirecek. Kendi vatandaşlarını rehin alacak. Ama sesi çıkmayacak. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. IŞİD aslında bir başka kişiyi de rehin almış durumda. O da Recep Tayyip Erdoğan. Neden Musul Konsolosluğu’nu zamanında boşaltmadılar. Hükümet uyarıldığı halde. Neden teslim olunur. Türkiye’nin onuru neden ayaklar altına alınır. Şimdi oradaki vatandaşlarımızın serbest bırakılmasından dolayı seviniyoruz. Asıl sorgulamamız gereken neden ve hangi gerekçe ile siz zamanında boşaltmadınız orayı. Asıl bunun sorgulanması lazım. Şimdi bunu da Erdoğan kendi siyasi kariyeri için kullanmaya çalışacaktır. Nasıl kullanmaya çalışacak. Bayrak indirildiği için mi? O nedenle bir pazarlık var. Onu da biz biliyoruz. IŞİD ile bir pazarlık var. IŞİD’in elinde silahlar var. Silahların da Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildiğini de gayet iyi biliyoruz. Türkmenlere yardım gidiyordu dediği, bunların tamamı yanlış. Türkmenlere yardım falan gittiği de yok. Zaten Türkmen liderleri de diyorlar. ‘Bize böyle bir yardım gelmedi’ diye. Şimdi başlarına bela oldu. O nedenle hepimizin çok iyi düşünmesi lazım. Ortadoğu bataklığına sürüklenen bir Türkiye var. Bu konuda hepimizin oturup şapkayı önümüze koyup düşünmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir tablo ile biz hiç karşılaşmadık. Askerlerimizin başına çuval geçirildi. Ses yok. Musul konsolosluğumuzda 49 vatandaşımız rehin alındı. Ses yok. Bayrağımız indirildi. Ses yok. Nasıl bir tablodur bu. Ortadoğu’da itibarı sıfır olan bir Türkiye var. Bir de yazmışlar oraya. Efendim, neymiş Erdoğan dünyanın lideriymiş. Dünyanın liderine bakın, Allah’ın büyüklüğüne bakın. Kendi ağzıyla diyor ki, ‘Ben telefon açıyorum Obama’ya. Obama telefonuma çıkmıyor. Abdullah Gül beye rica ettim. Bari sen telefon et.’ Nasıl bir lider bu? Böyle bir lider mi olur? Yalnız kalmış bir lider. Ortadoğu’nun şamar oğlanına dönmüş bir lider. Dünyanın alay ettiği bir lider. Yalan söylemekte kimsenin eline su dökemediği bir lider. Anlamakta zorluk çekiyorum.” şeklinde konuştu.

"AGİT GELDİ TARAFLARLA GÖRÜŞTÜ"

Kılıçdaroğlu bir gazetecinin “AGİT’in bir açıklaması vardı. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Türkiye’de eşit olunmadığına dair. Bununla alakalı bir açıklamanız olacak mı?” sorusuna Kılıçdaroğlu; “Onlar geldiler, taraflarla görüştüler. Türkiye’deki kampanyanın eşit şartlar altında olmadığı belli. Bir tarafta başbakan var. Bütün devletin imkanlarını kullanıyor. Benim ödediğim vergi ile kendi propagandasını yapıyor. Ben o vergiyi niye ödedim. Erdoğan gidip propaganda yapsın diye, değil. Ben vergiyi ülkede gelir dağılımında adaletsizlik varsa bu giderilsin diye, işsizlik varsa bu giderilsin diye, aç yoksul varsa bunların açlığı yoksulluğu giderilsin diye. Şimdi altında arabası, parası, uçağı her şeyi var. Devletin valisi, kaymakamı, emniyet müdürü herkes Erdoğan için çalışıyor. Böyle bir seçim sistemi mi olur? Bunun adaletsiz olduğunu biz görüyoruz, bütün dünya da görüyor zaten. Bakın şimdi her tarafta Erdoğan’ın posterleri var. Bu neyi akla getiriyor biliyor musunuz? 1940’ların Almanyası'nı. Mussoli’nin İtalyası’nı getiriyor. Oralarda da sadece diktatörlerin fotoğrafları olurdu. Nereye giderseniz. Böyle bir tablo olur mu? Hangi eşit şartlardan söz ediyoruz? Birisi iman kuvvetiyle yola çıkmış. Bilgisiyle birimiyle yola çıkmış. Adil bir seçim olsun diyor ve tarafsız bir cumhurbaşkanı olsun diye propaganda yapıyor. Öbürü Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün imkanlarını seferber etmiş, valisi, kaymakamı bürokrasiyi seferber etmiş o da seçime giriyor. Bunun haksız olduğunu bütün dünya görüyor zaten. AGİT’in de bu konuda rapor vermesi kadar doğal bir şey zaten olamaz.” cevabını verdi.

"PARALARIN NASIL TOPLANDIĞINI BİLİYORUZ"

“Mali destek için açılmış bağış hesaplarına bir çaycının 9 bin 900 TL gibi bir para yatırdığı ortaya çıktı. Bir çaycının bu kadar para yatırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? soruna Kılıçdaroğlu; “Çaycıya sormak lazım. Demek ki iyi para kazanıyor. Ayda 30-40 bin lira kazanıyor ki onu da vermiş. O paraların nasıl toplandığını biliyoruz. Kimlerin nasıl baskı kurduğunu biliyoruz. Bunların hepsini biliyoruz. Vatandaşımızın da bilmesi lazım. Görmesi lazım. Vatandaşın şunu düşünmesi lazım. Ya arkadaş üç kişisiniz. Seçime giriyorsunuz. Bir televizyon programına çıksanız da, üçünüze aynı soru sorulsa, her birinizin verdiği cevaba bir bakalım. Tercihimizi ona göre yapalım. Neden korkuyor Erdoğan? Neden çıkmıyor? Obama korkmuyor çıkmıyor. Almanya’da, Fransa’da liderler çıkıyorlar. Televizyonlara konuşuyorlar. Korkmuyorlar. Ama Erdoğan korkuyor. Neden? Kafayı takmış. İstiklal Marşı şöyle oldu, böyle oldu. Ya sen prompterdan İstiklal Marşı’nı okuyamadın. Yani yazılı metinden İstiklal Marşı’nı okuyamadın. Şimdi İstiklal Marşı üzerinden propaganda yapıyor. Mardin’de Kur’an-ı Kerim’i eline aldı. Siyasette hepimizin üzerinde inandığı bir kitabı kullanmak ne kadar doğrudur. Ne kadar ahlakidir. Bu memlekette İstanbul’da Kur’an-ı Kerim yakıldı. Bizim bir milletvekilimiz yanan Kur’an-ı Kerim'i Meclis kürsüsünden gösterdi. Erdoğan bir şey söyledi mi? Söylemedi. Niye söylemiyor. Senin ülkende yakıldı Kur’an-ı Kerim. Yakanlar kimdi? Onun dostlarıydı. O yüzden bütün vatandaşlarım şunu kesinlikle bilsinler. İnandığınız ne kadar değer varsa, o değerlerin tamamını Recep Tayyip Erdoğan kullanıyor. Böyle acımasız bir adam. Ahlaki değerler bu kadar yerde sürünmemeli. Yazık oluyor bu ülkeye.” açıklamasını yaptı.

CİHAN

Yorumlar