Kılıçdaroğlu: Eli silahlı, yüzü maskeli kişiler kim?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Okmeydanı’ndaki olaylarda eli silahlı ve yüzü maskeli kişilerin basına yansıyan görüntülerini hatırlattı. Bunların kim olduğunu soran Kılıçdaroğlu, hükümetin bu kişileri yakalayıp adalete...

Google Haberlere Abone ol
Kılıçdaroğlu: Eli silahlı, yüzü maskeli kişiler kim?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Okmeydanı’ndaki olaylarda eli silahlı ve yüzü maskeli kişilerin basına yansıyan görüntülerini hatırlattı. Bunların kim olduğunu soran Kılıçdaroğlu, hükümetin bu kişileri yakalayıp adalete teslim etmesini istedi.

TBMM’deki partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, gündemi değerlendirdi. Nuri Bilge Ceylan’ı tebrik ederek konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, “O bir sinema bilgesidir. Onu yürekten kutluyorum bu ödül için.” dedi.

Taşeron işçiliğe değinen Kılıçdaroğlu, “2013’ten bu yana Yatağan Termik işçilerinin eylemi var. Onlar çabalıyor kimse onları duymuyor CHP dışında. Muğla’ya gittiğimde onların sorunlarını dinledim. Aylardır Ankara’dalar. Sadece CHP’li milletvekilleri gidiyor. Taşeron işçiliğe çözüm için kendi parti programına yazan tek parti CHP’dir. Asgari ücrete mahkum edileceksiniz. Toplu sözleşme hakkınız olmayacak. Her an işten atılabileceksiniz. Derdinizi anlatabileceğiniz bir kişi bulamayacaksınız. Taşaron işçilik döneminin bitmesi lazım. 2 milyonu aşkın taşeron işçi var. TBMM dahil bütün kamu kurumlarında taşeron işçi çalıştırılıyor. Hiçbir güvence yok. Bunlara güvence sözü verdik. Seçim bildirgemize yazdık. CHP’nin Genel Başkanı olarak sesleniyorum. İşçi ağabeylerinize bir sorun; bu ülkeye toplu sözleşme hakkını hangi parti getirdi? Size CHP’nin getirdiğini söyleyecekler. İş güvencesini kimin getirdiğini sorun CHP diyecekler. Bütün çalışanlar yeni hazırlanan tasarıya göre bütün çalışanlar taşeron işçi olacak. Sendikalar siz işçinin yanındaysanız doğal olarak yeriniz CHP’nin yanıdır. Bu düzeni savunacak mısınız, savunmayacak mısınız? Bu düzeni değiştirip hakça insanca bir düzen kuracağız. Herkes kazanacak. Herkes evine huzur içinde girecek.” ifadelerini kullandı.

Soma’daki yürüyüşe değinen Kılıçdaroğlu, “İlk istedikleri sendika yöneticilerinin istifasını istediler. Sizin emeğinizi satan sendikacılara sakın güvenmeyin. Onları yürekten kutluyorum. Herkes iş bulmalı. Herkesin işi olmalı. Herkes bir araya gelip örgütlenmeli. Biz Orta Çağ ülkesi miyiz, 21 yüzyıl ülkesi miyiz? Kim örgütlenmenize engel getiriyorsa sizinle mücadele etmeye hazırız. Biz sizin haklarınızı savunuyoruz. Sizin için mücadele ediyoruz. Beraber olacağız ki güçlü olalım. Sizin emeğinizi sömüren bir siyasal partiye destek verirseniz başınıza çok şey gelir. Soruna çözüm üreteceğiz. Fransa’da, Amerika’da hangi haklar varsa Türkiye’de aynısı olsun. Bizim insanımız da birinci sınıf demokrasiye layık. Herkesin üretmesini, çalışmasını istiyoruz ama köle düzeni içinde değil. Herkes kendisine ve ülkesine güvenmeli. Yargı bağımsızlığına güvenmeli. İki milyon taşeron işçisine sesleniyorum. Sizin yeriniz CHP’dir. Halkın partisidir. Siz halktan birisisiniz. Ne arıyorsunuz sağda solda. Onlardan size umut yok. Onlar kendileri köşeyi dönmek istiyorlar. Soma’da 301 kişi hayatını kaybetti. Birileri timsah gözyaşı döküyor. Bırakın bunları. Haklıysanız hiç unutmayın sizin yanınızdayız. Bütün bunları unutur yardım gelecek şu bu gelecek değil arkadaş, bunun mücadelesini yapmak zorundasınız. Ölen kardeşlerinizin mücadelesini yapmak zorundasınız. Çağdaş bir insan gibi alın teri döküyorsunuz, alın terinin hakkını almak zorundasınız. Yeriniz artık bellidir. Geleceksiniz eliniz mahkum, ya sömürülmeye katlanacaksınız, ‘artık yeter ben de özgür bir yurttaş gibi yaşamak istiyorum’ diyeceksiniz.” şeklinde konuştu.

Soma’nın hesabının sorulacağını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Sonuna kadar takip edeceğiz. 301 şehidimizin adını saydık. Hiçbir partinin yapmadığını yaptık. Hiç kimsenin burnunun kanamasını istemeyiz. Bu ülkede mutluluğu yakalayacaksak herkesin örgütlü çalıştığı toplum yaratırsak mutlu oluruz. Türkiye riskli bir sürecin içine girdi. Bir gerginlik yaşanıyor. Kullanılan dil gerginliği besliyor. En çok kadınlar ne olacak bu ülkenin hali diye soruyorlar. Bu gerginlik toplumun dokusuna işlemiş durumda. Tekerlek kırılınca yol gösteren çok olur. Nasıl davranmamız gerektiğini anlatacağız. Siyasetçinin sorumluluğu aydınlardan fazladır. Oy almışız kitleden, temsil sorumluluğumuz var. Çözüm üretmek zorundayız. Kendisi sorun olan siyasal iktidara karşı çözüm üretmek zorundayız. Yol göstermek aydınların da siyasetçilerin de görevidir. Gerginlik ve çatışma tehlikeli bir sürecin içine bizi götürür. Siyasetçi halka hesap vermek zorundadır. Siyasetçi siyaseti zenginleşmek için yapmaz. Halkın dertleri ile ilgilenir, o dertlere çözüm ararsınız. Toplumu kutuplaştırırsanız sorun yaratırsınız. Sorun yaratan bir siyasal iktidar var. Üç gün sussa Türkiye’de huzur olur. Her gün kavga nereye gideceğiz böyle? Huzurlu bir toplum yaratmak zorundayız. Adı üzerinde ana muhalefet. İktidarın yanlışlarını dile getirmek, bizim görevimiz bu. Hükümet ülkeyi akılla yönetmeli kavga ile değil. Kendisiyle kavga eden siyasal anlayış olabilir mi? Siyasetçi düşüncelerini ifade ederken aydınlara göre ayrıcalığı var, kürsü dokunulmazlığı var. Aydınlar da demokrasiyi, huzuru savunmak zorundalar. Aksi halde biz onlara aydın diyemeyiz. Bir bedel ödenecekse aydın bedel ödemekten korkmaz. Aydın bedel ödemekten korkarak sesini kesiyorsa ona aydın diyemeyiz. Biz üstümüze düşeni yapıyoruz. Toplumda kutuplaşma olmasın diye bazı hataları görmüyoruz. Soma olaylarında çok dikkatli bir tutum izledik. Gezi olaylarında da öyle. İnsanlar ölmesin diye mücadele ettik.”

Okmeydanı’nda yaşanan olayları hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Biz kutuplaşmadan yana değiliz. Yüzü maskeli kimse bunlar çıkarsınlar. Biz yüzü maskeli, elinde silah olan kişilere karşıyız. O kişiler acaba kim? Gezi olaylarında TOMA’ya molotof atan polisleri gördük. Toplumda bu kutuplaşmayı yaratan kim, hükümetin bunları ortaya çıkarması lazım. Biz aslında siyasetçiler olarak sağduyu ile konuşmak zorundayız. Kamplaşma yaratıldı. Öyle bir tablo ile Türkiye ilk kez karşı karşıya. Bunu yapan hükümet.” dedi. CİHAN

Yorumlar