Kemal Burkay: Hükümeti, görevini yapmaya çağırıyoruz

Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Kemal Burkay, Diyarbakır Lice’de yaşanan bayrak indirme olayı ile ilgili provokasyon değerlenmesinde bulundu. Burkay ayrıca, “Yoksa bu türden yeni provokasyonlar yaşanacak, ortam çok daha gerilecek...

Google Haberlere Abone ol
Kemal Burkay: Hükümeti, görevini yapmaya çağırıyoruz

Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Kemal Burkay, Diyarbakır Lice’de yaşanan bayrak indirme olayı ile ilgili provokasyon değerlenmesinde bulundu. Burkay ayrıca, “Yoksa bu türden yeni provokasyonlar yaşanacak, ortam çok daha gerilecek ve kitleler kışkırtılıp çok daha kötü gelişmelere yol açılacak. Hükümeti, görevini yapmaya ve bu olayı açığa kavuşturmaya çağırıyoruz.” dedi.

Burkay, yaptığı yazılı açıklamada, “8 Haziran günü Lice olaylarıyla ilgili açıklamamda, 'Bu olayları yeni provokatif eylemler izleyebilir' demiştim. Bunu derken, aynı gün cereyan eden Diyarbakır’daki bayrak indirme olayından haberim yoktu. Genelkurmay’dan yapılan açıklamaya göre, Lice olaylarında hayatını kaybeden Ramazan Baran Diyarbakır’da toprağa verilirken, gösteri yapan ve aralarında çocukların da bulunduğu bir grup Hava Kuvvetleri 2. Jet Üssü’nün nöbetçi kulübesini taşlamış. O sırada göstericiler arasında bulunan yüzü maskeli bir şahıs, kışlanın duvarını ve daha iç kesimdeki tel örgüleri aşıp bayrak direğine tırmanarak bayrağı indirmiş ve kayıplara karışmış. Hem de silahlı nöbetçilerin gözü önünde ve ayrıca bölgeye sevk edilen özel timlerin havaya ateş açmasına ve sesli uyarılarına aldırmadan. Filmlerdeki gibi bir olay yani.” değerlendirmesinde bulundu.

“BU KİŞİ ŞU ANDA NEREDE?”

Yapılan yorumlara da değinen Burkay, Genelkurmay’ın, “Çocukları ve kadınları kullanıyor, sivillerin ölümüne yol açmak istiyorlar; sabrımızı zorluyorlar” demesine bakarak, bazı çevrelerde bayrağı indirenin bir çocuk olduğu algısı oluştu, Başbakan Erdoğan da böyle anladı ve “Çocuk da olsa bedelini öder” türünden öfkeli yorumlar yaptı. Oysa açıklama dikkatle okunduğunda, bayrağı indirenin çocuk olduğu söylenmiyor, “Yüzü maskeli bir şahıs” deniyor. Zaten kışlanın yüksek duvarından ve iç kısımdaki tel engelin üzerinden atlamasına, yüksek direğe tırmanıp bayrağı indirmesine bakılırsa, bunu bir çocuk değil, ancak komando eğitimi görmüş genç biri yapabilir. Bu kişi şu anda nerede? Nasıl olur da silahlı nöbetçilerin ve özel timcilerin arasında bütün bunları böyle rahatça yapabildi, kendisine karışılmadı ve kolayca çekip gitti? Hadi diyelim ki olayları büyütmemek için askerlere ve polislere “mecbur olmadıkça silah kullanmayın,” denmiş ve onlar da buna uygun davranmış olsun. Ama bu kişiyi kışlanın içinde, üstelik direğe tırmanmışken aşağıda bekleyip elleriyle yakalayamazlar mıydı? Hele o bir çocuksa?“ ifadelerini kullandı.

“HÜKÜMETİ, GÖREVİNİ YAPMAYA VE BU OLAYI AÇIĞA KAVUŞTURMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Olayla ilgili bazı iddiaları dile getiren Burkay, “Her şey bu olayın üzerinde ciddi şüpheler olduğunu, yapılanın kamuoyunu kışkırtmaya, gerilimi büyütmeye yönelik bir provokasyon olduğunu gösteriyor. Önceki yıllarda Mersin’de de böylesine bir provokasyon yaşanmış, bir gösteri sırasında iki çocuğun eline bayrak tutuşturulmuş ve onu yakıp yere attıkları söylenmişti. Bu olay ülke düzeyinde yoğun tepkilere, Kürtlere yönelik saldırılara yol açmıştı. Daha sonra birilerinin bu çocuklara para verip böyle bir provokasyonu tertipledikleri anlaşıldı ama sorumlular yakalanmadı. Bu kez yakalanacak mı? Çok şüpheli. Bayrağı indiren maskeli ve her halinden eğitimli bir komando olduğu belli kişi kim? Niçin anında derdest edilmedi? Şu anda nerede? Başbakan Yardımcısı Sayın Arınç, bu olayın ardından, “İstesek hepsini iki saat içinde yakalar, cezalarını veririz ama sürece zarar vermemek için sabrediyoruz.” dedi. “Hepsi” kimlerdir, nasıl yakalanır ve iki saat içinde cezalandırılırlar, ayrı bir konu ama böylesi provokasyonları yapanlar, örneğin bayrağı indiren kişi, eğer biliniyorsa hemen yakalanmalı, kim olduğu, arkasında kimler olduğu bir an önce açığa kavuşturulmalı. Yoksa bu türden yeni provokasyonlar yaşanacak, ortam çok daha gerilecek ve kitleler kışkırtılıp çok daha kötü gelişmelere yol açılacak. Hükümeti görevini yapmaya ve bu olayı açığa kavuşturmaya çağırıyoruz.” dedi.

“DAHA BİRKAÇ YIL ÖNCESİ KCK İÇİNDE BİN DOLAYINDA MİT ELEMANI OLDUĞU MEDYAYA YANSIMIŞTI. NE OLDU BU KİŞİLER?”

Kamuoyuna da uyarılarda bulunan Burkay, açıklamasını şöyle tamamladı: “Geçmişte, KCK ve bazı başka örgütler adına sokakları karıştıran, sağa sola Molotof kokteyli ve bomba atan, ölümlere yol açan gruplar içinde MİT elemanlarının, provokatörlerin olduğunu biliyoruz. Birkaç yıl öncesi İstanbul’da otobüse Molotof kokteyli atıp bir genç kızın ölümüne yol açan kişinin bir MİT elamanı olduğu anlaşıldı. Batman’da böylesi bir bombacının yakalandıktan sonra emniyetin elinden çekilip alındığını bizzat emniyet müdürü açıkladı. Daha birkaç yıl öncesi KCK içinde bin dolayında MİT elemanı olduğu medyaya yansımıştı. Ne oldu bu kişiler? Ergenekon örgütü kurumlardan temizlendi mi, yoksa bir dizi “uyuyan hücre” harekete geçmek için uygun zamanı mı bekliyor? Ve şu anda indirilen bayrak olayında da işin içinde, Genelkurmay’ın “sabrını zorlayan” böylesi hücreler olamaz mı? Bu oyunları onaylamayan iyi niyetli siyasetçiler, yazarlar, aydınlar, demokrat ve barışçı insanlar bu duruma seyirci kalmamalı. Bir kez daha “bir çocuk bayrağı direkten indirdi!” deyip saf çocuklar yerine konmamalıyız. İş içinde ajan provokatörler ve onların arkasında derin odaklar var. Bunlar çözüm ve barış karşıtı güçlerdir. Bu tür eylemlerle 20 aydır var olan çatışmasızlık durumunu sona erdirmek istiyorlar. Bu ise 1990’lı yıllara geri dönmek olur. Hükümete, sorumlu politikacılara, medyaya düşen bu oyunu teşhir etmek, bozmaktır.”

CİHAN

Yorumlar