Kamalak: ‘Rüşvet alan da veren de memnundur’ fikrini yerleştirdiler

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Milli Görüş belediye kapılarında ‘Rüşvet alan da veren de melundur’ sözünün asılı olduğunu belirterek, "O tabelalar indirdiler yerine ne koydular ‘rüşvet alan da veren de memnundur’ fikrini yerleştirmeye.

Google Haberlere Abone ol
Kamalak: ‘Rüşvet alan da veren de memnundur’ fikrini yerleştirdiler

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Milli Görüş belediye kapılarında ‘Rüşvet alan da veren de melundur’ sözünün asılı olduğunu belirterek, "O tabelalar indirdiler yerine ne koydular ‘rüşvet alan da veren de memnundur’ fikrini yerleştirmeye çalıştılar." dedi. Başbakan Erdoğan’ın sürekli paralel yapıdan şikayetçi olduğunu vurgulayan Kamalak, "Başkanların halkın huzura çıkmaya yüzü yok. Tutturmuşlar, biz bıktık, sanıyorum ki millette bıktı; paralel yapı. Allah aşkına Sayın Başbakan hükümet yetkilileri siz yeni mi geldiniz iktidara? 12 yıldan beri siz iktidarda değil misiniz? Eğer paralel yapılanma varsa hukuk dışı haşhaşi örgütü varsa, sülük varsa, vampir varsa senin bunlarla uğraşmak için kaç yıla ihtiyacın var?" diye konuştu. Kamalak, yeniden belediye kapılarına 'rüşvet alan da veren de melundur' sözünü asacaklarını söyledi.

Partisinin Bursa Gökdere Meydanı’ndaki mitinginde konuşan Mustafa Kamalak, besmele ile başladığı konuşmasında, alandakileri ‘Selamunaleyküm’ diye selamladı. Şüphesiz her seçimin önemli olduğunu anlatan Kamalak 30 Mart seçimlerinin ayrı bir önem taşıdığını dile getirdi. Kamalak, şunları kaydetti: "Ama bu seçim, çok daha önemlidir. Çünkü bu seçim, tarihi bir seçimdir. İnşallah bu seçimlerde Milli Görüş erleri yeniden mahalli yönetimleri ala almak suretiyle aziz milletimizin hasret kaldığı hizmetleri yüce milletimize tekrar sunma fırsatını elde edecektir. Bir adamın iş tutuşu besmele çekişinden belli olur, 30 Mart seçimleri takip eden günün sabahında öyle besmele çekeceğiz ki Türkiye değil, tüm dünya etkilenecek. İnşallah İslam elimi de kendisine gelecektir. Sadece belediye başkanlarımızı seçmiş olmayacağız, Türkiye’nin yönünü ve geleceğini belirmemiş olacağız. Türkiye normalleşecektir. Sadece şehirlerimizin değil bir bütün olarak Türkiye’nin geleceğine karar vereceğiz. Soru şudur; Türkiye İslam ülkelerine öncü mü olacak, yoksa Batı'ya, küresel emperyalizme uydu mu kalacaktır? Türkiye, İslam Birliği’ni mi kuracak yoksa AB kapısında 55 yıldır olduğu gibi hazır olda mı duracaktır? Türkiye mazlum milletlere, muştu mu olacak yoksa zalimlere payanda mı olacaktır? Türkiye yeni bir dünya mı kuracak? Yoksa küresel emperyalistlere destek mi verecektir? 30 Mart’ta sandığa atacağınız her bir oyla belediye başkanlarını seçerken bu soruları da cevaplandıracaksınız. Türkiye İslam Birliği’ni mi kurmalıdır, yoksa Haçlı Birliği'ne mi girmelidir? Hangi partiye mensup olursanız olun eğer İslam Birliği diyorsanız tek bir oyla siz de destek verin."

"TÜRKİYE AHLAKEN VE SİYASETEN TIKANMIŞTIR, YENİ İTTİHATÇILAR TÜRKİYE’Yİ SAVAŞA SOKACAK"

Türkiye’nin tıkandığını dile getiren SP lideri Mustafa Kamalak şöyle devam etti: "Türkiye, ahlaken tıkanmıştır siyasetin tıkanmıştır, iktisaden tıkanmıştır. Dış politikada tıkanmıştır hatta öyle ki dış politikada tam anlamıyla bir facia yaşamaktayız. Dün kardeş olduğumuz, kol kola girdiğimiz ülkelerle bugün savaşma noktasına geldik. Açık söylüyorum aziz milletim Türkiye bugün ikinci İttihat ve Terakki dönemini yaşıyor. Sultan Abdülhamit Han’ı tahtından indirmek için onun öğrencilerinden üç subay o padişahı tahtan indirmişlerdir. Talat Paşa'lar, Enver Paşa'lar, Cemal Paşa'lar dış mihrakların oyununa gelmişlerdi. Kendilerini bulutların üzerinde yüzen hakanlar sanıyorlardı. Aynen onun gibi ‘dış mihraklar, kumpas’ diyenler Erbakan Hocamıza kumpas kurmak suretiyle siyasetin 33’üncü yılında yolunu kesti. Birinci İttihat ve Terakki ile üç paşa vardı burada da üç bey var. Paşaların ismini söyledim, beylerin ismini siz biliyorsunuz. Neticede koca imparatorluğu ateşe verdiler, devleti Birinci Dünya Savaşı'na soktular. Yeni İttihatçılar da Türkiye'yi savaşa sokma mücadelesi veriyorlar. İttihat ve Terakkicilerin amacı İsrail devletini kurmaktı. Amaçları gerçekleşti. Şu an amaç, Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) uygulamak suretiyle Türkiye’yi bir savaşa sokmak, neticede bölmek, parçalamak büyük İsrail devletini kurmaya vesile olmaktır. Gafiller bu durumun farkında değildirler. ‘Kahrolsun’ demekle düşman kahrolmuyor, işin gereğini yapmamız lazım. İşin gereğini yapmamız lazım. Yeniden Türkiye için Milli Görüş adresinde buluşmamız lazım."

"RÜŞVET ALAN DA VEREN DE MELUNDUR"

Güzel ülkenin kısır kavgaların, içi boş polemiklerin, seviyesiz tartışmaların esiri olduğunu belirten Kamalak, "Tablo ortada. Ülkemiz yolsuzluklardan suistimallerden geçilmiyor. Şu günlerde bakan çocukları rüşvet olaylarıyla, yolsuzluk skandallarıyla içeriye alınıyorlar, yetmiyormuş gibi devletin üs basamaklarında da bakanlar aynı şekilde yolsuzluk ve rüşvet gerekçeleriyle istifa ediyorlar. Net olarak söylüyoruz; belediyecilik bizim işimizdir. ‘Rüşvet alan da veren de melundur.’ Tabeları asmıştık, bunlar geldi o tabelaları indirdiler. Yerine ne koydular ‘rüşvet alan da veren de memnundur’ fikrini yerleştirmeye çalıştılar. İşte belgesi, yuh çekmekle yolsuzluk önlenmiyor, işin gereğini yapmamız lazım. Kötülük namına rüşvet var, ihaleye fesat karıştırmak var, adam kayırmak var, melanet, rezalet hepsi var. Meydana çıkmışlar ‘oyları bölmeyin’ diyorlar. ‘CHP gelir ha’ diyorlar, bu sözleri orta yaşın üzerinde olanlar 1970’den bu yana hep işitiyorlar. Bu palavraları, o zaman da Adalet Partisi vardı diyordu ki ‘sakın oyları bölmeyin, Milli Selamet'e vermeyin, yoksa CHP gelir ha’ diyorlardı. CHP mühürlüdür. Halkımız tarafından mühürlüdür, CHP gelmez, mevcut iktidar giderse yerine CHP değil Saadet Partisi gelir. Aynı yalanı, kandırmacayı 1990’lı yıllarda da gördük. Anavatan yıkıldı gitti, CHP mi geldi?" şeklinde konuştu.

"HER YERDE TAYYİP BEYİN RESMİ VAR"

Milleti CHP ile korkutan, zinayı suç olmaktan çıkaran partinin kim olduğunu soran Kamalak şunları söyledi: "Kim domuzu kasaplık hayvan sınıfına soktu? ‘Faiz dünya gerçeğidir olmazsa olmaz’ diyen kim? Irak’ta küresel emperyalizmin 1,5-2 milyon Müslümanı şehit ederken havalimanları küresel güçlerin emrine veren kim? Tutmuşlar meydanlarda milletin problemini dile getirmiyorlar. Milletin derdi; işsizlik, yolsuzluk, fakirliktir, cari açıklardır, geçim sıkıntısıdır. Bunlara temas eden yok. Belediye başkanları zaten halkın içine çıkamıyor sanki Türkiye 81 ile 971 ilçeye 387 beldeye belediye başkanı olarak Tayyip Bey'i seçecek gibi her yerde Tayyip Bey'in posterleri var. Başkanların halkın huzura çıkmaya yüzü yok. Tutturmuşlar biz bıktık sanıyorum ki millette bıktı; paralel yapıdan bahsediyorlar. Allah aşkına Sayın Başbakan ve hükümet yetkilileri siz yeni mi geldiniz iktidara? 12 yıldan beri siz iktidarda değil misiniz? Eğer paralel yapılanma varsa, hukuk dışı haşhaşi örgütü varsa, sülük varsa, vampir varsa senin bunlarla uğraşmak için kaç yıla ihtiyacın var? Sen iş başına geldikten sonra böyle oluşum meydana geldiyse bunun vebali sensin. Sorumlu sensin. Kimi kime şikayet ediyorsun? İktidar makamı ağlama duvarı değildir. İktidar sorun çözmek yeridir. ‘Yanılmışız, safmışız, bize kumpas kurmuşlar.’ Ben de ‘Sen 30 yıl Milli Görüş gömleğini taşıdın, sonra safmışım diyerek gömleği çıkardın’ derim. 12 yıl geçti ‘yolum Erbakan dedin. Saf mısın yine yanılıyorsun? Erbakan’ın yolu Haçlı yolu değildir İslam Birliği’dir. BOP’a eşbaşkan yapmışlar, ‘bizim de görevimiz var’ dedi, sonra; ‘yanılmışız.’ Irak’ta o kadar Müslüman katledildi ‘yanılmışız, safmışız.’ Allah aşkına bu kadar saf olduğunu kendisi beyan eden iktidara Türkiye gibi büyük bir ülke teslim edilir mi? Erbakan Hocamızın değdi gibi devlet yönetimi çoluk çocuk işi değildir. İş başına geldiğimizde 'rüşvet alan da veren de melundur' tabelalarını yeniden asacağız. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin kökünü kazıyacağız. Adalet mülkün temelidir. Belediyelerimizin kapısını vatandaşlara açacağız. Hizmette ayrım yapmayacağız. Yandaş belediyecilikten vatandaş belediyeciliğine geçeceğiz. Dert büyük, derdimiz sizlerin derdidir. Üsluptan dolayı toplum gerilmiyor günbegün dün Çanakkale’de vücutlarını birbirlerine siper eden evlatları birbirine kurşun atar vaziyete gelmiştir. TBMM çalışmadığı gün daha huzurlu. Bu böyle gitmez. Eğer temiz siyaset temiz toplum temiz yönetim diyorsanız adres SP’dir."

Mitingin sonunda partinin kadın kolları üyeleri Kamalak'a 'Rüşvet alan da veren de melundur' Hadis-i Şerifi'nin yazılı olduğu tablo hediye etti. Kamalak da tabloyu SP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sait Selim Terzioğlu'na verdi. CİHAN

Yorumlar